Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

27 Ağustos '11

 
Kategori
Siyaset
 

Koşaner Paşa... Koştu...

Koşaner Paşa... Koştu...
 

Önceki Genelkurmay Başkanı Org. Işık Koşener’in olduğu iddia edilen konuşmanın, internete düşmesi üzerine, yine olayın üzerine “Konuşmaların içeriği” ile giderken, arka planını pek düşünen yok. Sadece “Yasa dışı” olması “Ahlaksızca” olması belirtilmesine rağmen, “Delil” olarak kabul görmesi de bir başka ilginçlik.

Bu konuda nereden başlayacağımı düşünürken, hemşerim, Ak Parti Grup Başkanvekili Sayın Mustafa Elitaş bana “Kılavuz” oldu.

Sayın Elitaş’ın yorumu da şöyle: “Genelkurmay Başkanı’nın kendini ‘dinlettirmesi, dinlenebiliyor olması’ vahim. Dinlenmiş olması ise felakettir ve ciddi bir ihlaldir. Herkesin bundan ders çıkarması gerekir. Teknolojinin zirveye çıktığı bu dönemde, gerekli korunakları yapmak Genelkurmay’ın görevidir. Hackerler var, virüsler var. Bunları bulmak önlemleri almak görevidir. Andıçlar, fişlemeler, irtica eylem planları ile uğraşana kadar, teknolojide dünyanın geldiği noktayı görüp, gerekli tedbirleri almaları gerekirdi. Yasadışı dinlemelerin cezasının arttırılması, yayımlayanlarla ilgili tedbir alınması gerekir” demiş…
Elbette bu konuşmanın “Doğruluğu” hakkında bugüne kadar teyit edilmiş bir şey yok. Ama “Doğru” imiş gibi yorumlar, yazılar, televizyonda konuşmalar bolca…

İlgili mercilerden de yine bugüne kadar “Doğrudur” veya “Yanlıştır” diye bir açıklama gelmemiş olması ise, insanların zihnide “Doğru” düşüncesi yaratmaktadır.

Ben de Koşaner Paşanın yaptığı iddia edilen bu konuşmanın “doğru” olduğu varsayımından yola çıkarak fikirlerimi yazacağım…

Diyordum ki…

Koşaner Paşa’dan açıklama geldi: “Söylediğim her sözün arkasındayım…”

XXX

Şimdi “Varsaymadan” ve “Doğruluğu” doğrulanan konu üzerinde fikrimi yazmaya devam ediyorum.

Koşaner Paşa’nın “Doğrulama” açıklamasında: “İfade edilen konuların tamamı, devletin ilgili kurullarında üst düzey devlet yetkilileriyle yaptığım görüşmelerde de kendileriyle paylaştığım, hukuki olarak gereğinin yapılması için emir verdiğim konulardır. Kimseden kaçırdığımız, sakladığımız ve gizlediğimiz konular değildir” ifadesidir.

Demek oluyor ki, bu bilgiler Cumhurbaşkanı başta olmak üzere “…devletin ilgili kurullarında üst düzey devlet yetkilileri…”nin de bilgisi altında. Ayrıca “İnkâr” yoluna gidilmemesi de olumlu bir gelişme…

Artık, Koşaner Paşa’nın ifadeleri içinde yer alan ve asker içindeki eksik ve yanlışlıkları kabul etmekten başka yapılacak bir şey yoktur. Demek ki “Bizim asker” bizim bildiğimiz askerlikten çok daha farklı imiş…

İmiş de bizim bile haberimiz yokmuş mu? Aslında boyutunun bir bölümünden haberimiz var. Asker içinde “Hıyanet içinde” olanların varlığı…

“Durum Tespiti”ni yapılmış olması, “Durumun düzeltilmesi” yönünde adım atılması için elbette olumlu bir gelişme.
Benim kafama takılan esas konu bunların hiçbiri değil…

Benim kafama takılan şey, daha “Vahim” olan yanı. Yani, paşanın belli ki “Komuta kademesinde” bir yerlerde konuşuyor ve bu konuşma bir şekilde kayda alınıp yayınlanıyor.

Durumun tespitini de eski genelkurmay başkanı tarafından “Biri biz gözetliyor evi gibi” diye yapmıştı.
Ne kadar acı ve komik değil mi?

Bu sözleri, PKK örgütünü nasıl takip ettiklerini açıklamak için söylemişti. Oysa başkasını “Gözetlerken” kendi kıçlarının yorgandan dışarıda kaldığının farkına bile olamamışlar.

Aslına bakarsanız, bunların olacağını fark edememiş “Kurmayların” orduyu nasıl yönetecekleri de ayrı bir soru. Belliydi, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin altı, her geçen gün daha da oyulmaktadır.

Mesele, kimin veya kimlerin tarafından oyulduğunun da bir gün, aynı bu “Şeffaflıkta” ortaya çıkarılabilmesidir. O günlere ulaşabilir ve o “Hainler” kadrosunu da ortaya çıkaramazsak, geleceğimizden endişe etmeye başlayabilirsiniz artık…

27 AĞUSTOS 2011
İBRAHİM PEKBAY

 
Toplam blog
: 1104
: 918
Kayıt tarihi
: 28.01.07
 
 

Emekliyim ama “Tekaüt” değilim. 1961 yılından beri değişik “Anadolu” gazetelerinde yazdım. 1984-8..