Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

18 Aralık '07

 
Kategori
Siyaset
 

Koşar adımlarla liberalizm mi demiştiniz?

Koşar adımlarla liberalizm mi demiştiniz?
 

Koşalım koşmasına da, neyere ve ne için koştuğumuzu da bilelim...


Bugünkü Hürriyet Gazetesi (18.12.2007 tarihli), Fransız Le Figaro gazetesinden alıntı yaparak; Fransız gazetesindeki bir haberde OECD ülkeleri içersinde en fakir ülke durumunda olan Türkiye'de Avrupa ülkelerinde dahi görülmeyecek düzeyde bir tüketim çılgınlığının olduğunu aktarıyordu.

Ki geçenlerde de eğitimde bir basamak gerileyerek OECD ülkeleri arasında 57.liğe düştüğümüze dair haberi okumuştuk.

Şimdi bizler, ülkede eğitim sorunu çözülmeden, insanlar aydınlatılmadan, bilinçlendirilmeden girilecek bir kontrolsüz liberal dünyanın (Özalizm) ülkenin var olan sorunlarını çözmek bir yana daha karmaşık bir hale sokacak dedik sürekli olarak.

Bizler bunu derken, batılı olmayı sadece batıdaki süpermarketlerde ya da alışveriş merkezlerinde olan her şeyi ülkede bulmak olarak algılayan Özal döneminin ilk dışarı çıkanları olan öncü kuvvetler ise orayı tanımadan, sadece marketlerde yaptıkları alışverişlerle sorgulama durumuna girdiklerinden, batılılaşmayı da öyle algıladılar.

Bu durumda daha sonradan unvanları, makamları yükseldikçe yönetim kademesine geldiklerinde yaptıkları hatalar sayesinde görünüşte batılı ama davranışta, Ortadoğulu olma şeklindeki davranış şekilleriyle ortaya çıkmaya ve sistemin sorunları belirgin bir biçimde sırıtmaya başladı.

Yani, takke düşüp kel görünmeye başladı. Sistem sürekli olarak bir yerlerden dikiş atıyor.

İşin en acı ve de toplumu yoran tarafı ise bu davranış şekline bürünenlerin çok büyük bir çoğunluğu Mustafa Kemal Atatürk’ün çağdaşlaşma projesini anlamadan, Onu savunuyormuş gibi yaparak gerçek Mustafa Kemal Atatürk destekçilerine bilerek ya da bilmeyerek Takkiye yapmalarıdır.

Bunu bilerek yapanlara, direk vatan haini de denilebilecekken, bilmeden yapanlara da saf denilebilir.

O nedenden bence yapılması gereken; insanların, eğer bilmeyerek yapıyorlarsa, bu oyuna bir son vermeleri ve sistemde tıkadıkları ve ülkeye zarar veren kavşakları bir an önce açmalarıdır.

Bunu bilerek, yollarına devam etmeye çalışmaları durumunda ise kusura bakmasınlar ama bilerek yapan ve vatan haini olarak adlandırabileceğimiz kişilerle aynı kefeye konulacaklardır.

Umarım vakit çok geç olmadan, sadece siyaset dünyasında değil, eğitimde, bilimde, sanayide, ticarette de karşılaşabileceğimiz bu tür insanlar gerçekleri görür ve tıkalı yolları açma erdemini gösterebilirler.

Bu vesileyle de bu kadar çok sorun varken, ne kadar kutlanabilirse o kadarından herkesin Kurban Bayramı'nı kutlarım.

 
Toplam blog
: 128
: 898
Kayıt tarihi
: 26.01.07
 
 

Kimim? Nereden gelir, nereye giderim?29 Kasım 1970 tarihinde Türkiye'nin Doğu-Batı geçiş yolunun en ..