Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

11 Eylül '11

 
Kategori
Blog
 

Köşe mi, haber mi? Yoksa Hilal Cebeci mi?

Köşe mi, haber mi? Yoksa Hilal Cebeci mi?
 

Gazeteleri internetten okuduğumuz günden beri sürekli bi şeyler değişiyor. Sayfalar yenileniyor, temalar değişiyor, tıklanmalar çoğalıyor. Gazete haberindeki bir günlük kayıp ya da gecikme, internet ile son bulmuştur. Eskiden bu tür siteler gazetelerin kopyası gibi olurdu. Ve pek değer verilmezdi. 

Mesela, Hürriyet gazetesinin genel yayın yönetmeni Enis Berberoğlu’dur. Ama www.hürriyet.com.tr sitesinin genel müdürü Fatih Çekirge’dir. Farklı bir el yönetir. Türkiye’de internet gazeteciliği belli bir noktaya getiren bir insandır. Pazartesi basılan gazetenin internet sitesi Salı günkü haberleri vermektedir. Köşe yazılar, röportajlar ve ekonomi sayfaları haricinde günde en az 3 ya da 4 kere güncellenir. Burada Hürriyet’i örnek göstermem, bu konuda öncü olmasından dolayıdır. Günde 2 milyon tekil ziyaretçinin uğradığı bir site kendini ve okuru sürekli düşündüğü için bu hale gelmiştir. 

Maalesef diğer gazetelerin internet siteleri bu konuda zayıf ve geri kalmışlardır. Diyelim ki ana sayfada bir haber linki var. “Dünya’nın en zehirli Akrep’i Türkiye’de görüldü.” diye bir haber. Bunu tıklayan bir okur, direkt o habere yönlenmez diğer gazete sitelerinde. En az 15 sayfalık bir geçişten sonra o Akrep’i görürsün. Aldatmaca ya da görmek istenilen haber hemen verilmez. Çünkü okurun uzun süre kalması içindir bu tür numaralar. Ama yukarıda bahsettiğim gazete sitesinin bunu yaptığını görmedim. 

*** 

Haber mi yoksa köşe mi tartışması sürekli yapılır. Ve gazeteciler genelde “haber” der bu tartışmada. 2 milyon tıklanması olan bir gazetenin köşecileri sizce kaç kez tıklanıyor günde? Popüler yazarların günde ortalama 10 bin tekil ziyaretçisi varmış. Ne kadar az değil mi? Hızın artması ile beraber bir paragrafı geçen yazıları okumak gün geçtikçe düşüyor. 

Twitter’da 100 bin takipçisi olan bir yazarın günde sadece 6 bin kişi tarafından okunması tartışılabilir bir konudur. 140 karakterin 400 karaktere baskın geldiği, paragrafların yarım cümlelere tercih edildiği bir dönemdeyiz. Okumanın değil de, okuyanın izlendiği bir dönem, bahsettiğim. Youtube’daki bir videonun izlenme sayısı, Nobel ödülü almış bir romancıdan daha fazla okunmasından kaygı duyan çok az kişi vardır. Hilal Cebeci’nin takipçi sayısı Peyami Safa’nın okurlarından daha çok olmasının sıradan ve korkutucu görülmediği bir yüzyılda Blog yazmak ve okunmak bana inanın çok korkutucu geliyor. 

Peki, bu hız nereye kadar sürecek? 

Keşke bilseydim… 

twitter.com/mahirtemur 

 
Toplam blog
: 110
: 521
Kayıt tarihi
: 21.12.09
 
 

1979 Malatya doğumluyum... Evreni kendi gözlüğümden (0,50-0,75) görmeye çalışan bir yazarım... Dü..