Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

31 Mayıs '08

 
Kategori
Aşk - Evlilik
 

Kötü erkekler dünyası

Kötü erkekler dünyası
 

Kadınların erkekler konusundaki önyargıları ve tecrübeleri sabittir. Eğer bir kez hüküm verildiyse temyizi olmaz. Geri dönüşü zordur. Örneğin kadın bitti diyorsa o an bitmiştir. Erkeklerdeyse bitti dediğinde bu çoğu zaman kısa bir ayrılık gibi gelir. Bir süre sonra geri dönüş yapacaktır.

Kadınlar içinde erkeklerden çekmemiş, sorun yaşamamış bir kişi bulamazsınız. Hiç ilişkisi olmamışları bile sağdan soldan duyduklarıyla yargılama yoluna giderler.

Bu fikirleri çok kez duyduk kadınlardan ama beni biraz düşünmeye ve bunları yazmaya iten küçük tesadüfler sonucunda kadın-erkek ilişkileri konusunun ne kadar karmaşık olduğunu daha iyi anlamıştım.

***

Final döneminin karmaşık anları içinde bir gün. Yorucu bir sınavdan çıktım ve doğruca kantine indim, benden önce sınavını bitirenlerin arasına karışarak klasik sınav değerlendirmelerine katıldım.

Kısa sürede herkes sınavını bitirip yanımıza gelmişti. Bir süre daha konuştuktan sonra o bildiğimiz sessizlik.. Ortamdaki tek ses kantinden yayılan uğultuydu ki güzel bir hanım arkadaşımız kurcaladığı telefonunu sinirle masaya vurdu ve erkeklerle ilgili ağzına geleni söylemeye başlayarak sessizliği bozdu.

Ondan daha önce de benzer şeyler duyduğumuz için artık alışmıştık ama bu sefer çok sinirlenmişti. Eskiden sadece bir kısım erkekleri yererken şimdi tüm erkekleri kapsıyordu söyledikleri.

Bir süre konuşup içini döktükten sonra sustu ve bana da söz söylemek için fırsat doğmuştu.

Söylediklerini kastederek: ''Baban da dahil mi?'' diye sordum.

''O da yapıyorsa, evet.'' dedi.

Yapılanın ya da yaşananların ne olduğu uzun bir hikaye ama eğer bir masada 4-5 kızın arasında tek erkekseniz ve cinsiyetiniz hakkında ağır şeyler söyleniyorsa, söylenenlere hak verseniz de içgüdüsel olarak savunma moduna geçiyorsunuz.

Sonuçta kurunun yanında yaş pozisyonundasınız.

O günün akşamında yine bir başka hanım arkadaşımızdan da benzer şeyler duymuştum. Her kızın bir derdi vardı erkeklerle ilgili. O zaman gayri ihtiyari şunu düşünüyorsunuz?

Biz (erkekler) bu kadar kötü müyüz?

***

Kadınların zihnindeki mevcut erkek karakterini belirleyen çeşitli unsurlar var. Bunlar erkeklerden farklı olarak daha kalıcı izler bırakabiliyor. Baba, ağabey, sevgili vs..

Olumsuz örnekler o kadar etkiliyor ki, bu konuda herhangi bir alternatif de tanımıyor. Birlikte olduğu erkeğe de bu gözle bakıyor. Sürekli bir şeyler yapacakmış gibi, sürekli sorun çıkacakmış gibi davranıyor. Bundan önceki yapmıştı ya, o da yapacaktır diye düşünüyor.

Ne de olsa erkekti.

Bu noktada erkeğin de kızın durumunu iyice kavrayıp net bir güven oluşturması şart. Aman ya onunla mı uğraşacağım zihniyetiyle boşverilirse ilerde büyük sorunlara yol açabiliyor.

Bir kez erkeklerden dili yanan kız eskisi gibi olamıyor. Sürekli bir şüphe, sürekli bir endişe hakim oluyor ilişkiye.

Belki de karşılaştıkları hiçbir erkek hayallerindeki prense benzemediği içindir. Herşey umduğundan farklı gelişince de buruk bir psikolojiyle devam ediliyor ilişkiye. Oysa başlarda ne güzel hayaller vardı...

Yine de tüm olumsuzluklara hatta lezbiyen olacağım espirilerine rağmen yeni bir aşk arayışı da devam eder. Durmaz, duramaz. Aşktan kaçılmaz.

***

Son zamanlarda erkeklerin de kızlardan yakınır olduğunu görüyoruz. Tüm eleştirilerin başında ''Artık'' ya da ''Şimdiki'' ibarelerinin olması gelişen dünyada, kadınların da bulunduğu konumu gösteriyor.

Eskiyle bugünü karşılaştırdığımızda kadınların iş hayatında ve ekonomik gelişmelerde aldığı roller arttıkça evdeki dengeler de sarsılıyor. Yani günümüzde karşı cinsle ilgili söylenenler aslında erkeklerin yıllardır yaptıklarından başka bir şey değil bana göre.

Sadece bir ayna kondu erkeklerin önüne. Bu aynada kendi gören erkekde karamsarlığa büründü. Anlayacağınız kadın-erkek ilişkilerinde terazi git gide eşitleniyor. Bilim dergileri şimdiden erkek neslinin tükeneceğini haber ediyor. Gerçi bizim klasik Türk zihniyeti bunu pek ciddiye almaz.

''Bize birşey olmaz'' mantığı hakimdir. Avrupa Mars'a giderken bizde keneye karşı pantolonu çorabın içine sokmak gibi müthiş bilimsel (!) tavsiyeler verilir.

Kadınların özgürlükleri arttıkça onu baskı altına alma girişimleri de artacaktır. Güçlü, okumuş kadın erkekleri korkutur. Olumsuz konuşmaların temelinde bu tip korkular yatar.

***

Erkekler bu kadar kötü mü? sorusu temelinde iyi erkeklerin durumunu kapsayan da bir konudur. Eğer artık iyi bir erkek olmak işe yaramıyorsa yavaş yavaş onlar da kötü kategorisine girmeye başlayabilirler.

Gerçi bazı ''Melek'' erkekler var ki onlar karıncayı bile incitmez. Hani isteseler de kötü olamazlar.

Onları es geçelim biz kötü diye adlandırılan erkeklere dönelim. Ne de olsa hepsi bir tutuluyorken herkes kötü olsun.

Madem öyle işte böyle.

 
Toplam blog
: 278
: 1369
Kayıt tarihi
: 16.01.07
 
 

Küçük bir kız çocuğu masumiyetidir yazmak, her satırı her cümleyi her kelimeyi tekrar tekrar gözden ..