Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

25 Aralık '16

 
Kategori
Futbol
 

Kötü futbol şanslı galibiyet

Kötü futbol şanslı galibiyet
 

Aboubakar'ın gölü galibiyeti getirdi..


Beşiktaş kötü oynamaya, ama galibiyet almaya devam ediyor.. Geçen haftaki Kasımpaşa maçı hariç nerdeyse ilk yarıda ki 8-9 maçta kötü oyuna rağmen puan yada puanlar almaya başardı..Ligin ilk yarısını da 35 puanla liderin 1 puan gerisinde bitirmeyi garantiledi..Dışarıdan bakıldığında sezonun ilk yarısı için başarılı sayılabilecek bir pozisyonda bitirilmesine rağmen, oyun olarak geçen senenin çok gerisinde kalınmış olması, taraftarda ve teknik heyette mutsuzluk yaratıp ligde ki dereceye rağmen hocası tarafından en başarısız takım olarak ilan edilmesi bile, Beşiktaş takımı adına üzerinde durulması gereken bir çok konunun olduğunu gösteriyor.. Devre arasında ki süreç gözüken o ki transferler, gelenler, gidenler ve sakatlıktan dönenlerden sonra bayağı hareketli geçecek..Ama önümüzde devre tatili olduğu için zamanımız bol bu konuyla ilgili daha geniş bir değerlendirmeyi yaparız.. Maça gelirsek;

Ligin hücum sahasında en  fazla top gezdiren takımıyla, kendi yarı alanında rakibe en fazla topla oynama izne veren takımı karşı karşıya geldiğinde, normal şartlarda hücum gücü yüksek olan takımın maçı farklı bir şekilde kazanmasını beklersiniz..Nitekim maçın verilerine baktığınız da maç boyunca Bjk'nın  %71'e % 29'luk topla oynama, % 90'a %75 genel %82'ye % 60 rakip sahada pas isabeti, 716'ya 300 pas, 27' ye 5 ceza sahasına yapılan orta gibi istatistiklerde üstünlüğünü gördüğünüzde, Beşiktaş'ın maçı çok rahat bir şekilde kazanıp rakibini çok net bir şekilde sürklase ettiğini düşenebilirsiniz..Ama gelin görün ki maç boyunca bütün insiyatifi karşı rakibe bırakmış, Gaziantep takımının kaleye attığı şut(12) oranı ile, Beşiktaş'ın bu kadar oyun üstünlüğüne rağmen attığı şut sayısının aynı olması bile Bjk adına çok düşündürücü...Ortasaha'da yapacağınız yüzlerce isabetli pas, hücumda hiç bir çeşitliliğe, pozisyon zenginliğine dönmüyorsa, istatistiki olarak sadece oranların yükselmesini sağlar; ama sizin iyi futbol oynadığınız ve hücum da çok zengin planları sahip olduğunuzu göstermez.. Düşünün rakibiniz sizden 419 kez topa daha az değiyor, ama sizin girdiğiniz net pozisyonlardan daha fazlasını buluyor.. Biraz şans, biraz beceri olmuş olsa Antep takımının İstanbul'da puan yada puanlar almaması gibi bir durum söz konusu olmazdı..

Futbol da çok topla oynamak değil, yeri ve zamanında topla oynamak,alan daraltmak, kaptığın toplarla hızlı çıkıp doğru yere doğru zamanda pası verebilmek başarının anahtarıdır..Geçen seneki Sosa'lı Gomez'li G.Töre'li Bjk'nın bu seneki takımından farkı da burda ortaya çıkıyor..Çünkü oyunu çok hızlı düşünüp oynayan Sosa'nın varlığı dört pasta, beş pasta kaleye gidilmesini sağladığı için bütün takımın verimini en üst seviyeyi çıkartmıştı..Ama bu sene ne Tolgay ne Oğuzhan, Sosa kadar hızlı düşünüp hızlı karar veremedikleri için oyunu yavaşlıyan, doğru düzgün hücüm planı olmayan, tek hücüm opsiyonu Ouresma'nın kanattan getirdiği toplar ve ceza sahasındaki karambollerde elde edilecek penaltı kararları olan bir takımla karşı karşıyayız..Ligin ikinci yarısında Şenol hoca yeni gelecek oyuncularla oyun formatında bir değişikliğe gitmezse, bu form durumlarıyla Tolgay ve Oğuzhan'dan bir Sosa yaratma sevdasından vazgeçmez ise sezon sonu Bjk adına hüsran olabilir.. Ayrıca da son iki iç saha maçında yaşanan penaltı krizi de hocanın motivasyon ve disiplin konusunda sıkıntı yaşadığının bir göstergesi.. Oğuzhan'ın her iki maçta da yapmış olduğu davranış şımarıklıktan başka bir şey değil..Bildiğimiz Şenol Hoca kendine gelirse bu tip durumlarda hiç taviz vermez ve gereken cezayı keser.. 

Gaziantep takımı adına da  İbrahim Üzülmez hocalığa geldikten sonra takımda olumlu bir gidişatın olduğu ortada..En azından bir oyun planı olan,dersine iyi çalışan bir hocanın varlığı kümede kalma adına bir şans olabilir.. Ayrıca da Gaziantepli oyuncuların ilk yarıda çok fazla yerde yatmasına sinirlenip  ''Deli İbo takımını ayağa kaldır'' diye protesto eden Bjk taraftarıyla olan diyaloğu da oldukça ilginç, takımına da ayağı kalkın talimatları verip bağırması da profesyonelikten uzak duygusal bir davranıştı..

Son olarak maçın hakemi çok etliye sütlüye dokunmadan bir maç yöneteyim derdindeydi.. Ama Bjk'nın kazandığı ilk penaltıdan çok emin olamadığı için son 15 dakika oyundan koptu ve A.Beck'in son dakikada ki ceza sahası içinde ki düşürülmesine penaltı çalamadı.. Bir iki tane de kart pozisyonu dışında rahat bir maç yönetti...

 
Toplam blog
: 7
: 77
Kayıt tarihi
: 28.11.12
 
 

1975 istanbul doğumluyum. Öğrenim hayatımın tamamı İstanbul'da geçti. En son İstanbul Üniversites..