Kötü Giden Evliliklerde Cinci Hoca Tuzağı ve Kadın İntiharları

 Günümüzde boşanma olaylarının sıkça yaşandığı ve giderek de arttığı artık bilinen bir gerçektir. Boşanmaya yol açan nedenler çok farklı olabilir. Ancak bu nedenler arasında, “cinci hocalar sorunu”, medyada gündeme gelse de, magazin boyutu öne çıktığı için, aile yaşamına olan olumsuz etkisi tam bilinmiyor.

Son olarak, medyada kadın bir diş hekiminin cinci bir hoca ve ona bağlı bir şebeke tarafından dolandırılması olayını duyduk. Bu ve benzerleri cinci hoca felaketi bu kapsamda yaşananların sadece küçük bir kısmını oluşturuyor. Yani bu,  buzdağının sadece görünen kısmı. Daha da vahim olanı;  bu tarz yollarla binlerce kadının iyi yürümeyen evliliği maalesef boşanmayla sonuçlanmaktadır.

Kültürel ve dini değerleri tedavilerine dayanak yaparak inandırıcılık kazanan ve kamuoyunda “cinci Hoca” olarak bilinen bu kişiler, toplumda “aracı kadınlarla” işbirliği halinde çalışıyorlar. Ücret karşılığı çalışan bu simsarlar, dini gruplar ve Sivil Toplum Kuruluş’ları başta olmak üzere ağırlıklı olarak kadınların bulunduğu ortamlara giriyorlar. Buralarda  bir taraftan bu cinci hocaların reklamını yaparak kadınlarda merak uyandırırken, diğer taraftan da eşi ile sorun yaşayan kadınları belirleyip onlarla özel ilgileniyor, haklarında bilgi alıyor ve tuzaklarına düşürüyorlar. Daha sonra ise edindikleri bu bilgileri, kadınları yönlendirdikleri cinci hocalara iletmektedirler.

Cinci hocalar önce ellerindeki bilgilerle, kendilerine gelen kadınların güvenini kazanıyor,  daha sonra inanmaya yatkın oldukları “sende büyü var” telkini ile adeta hipnotize ediyorlar. Sonraki aşamalarda ise bir taraftan onların kuşkularını daha da beslerken , diğer taraftan da ümit vaat ederek kendilerine duygusal olarak daha fazla bağlanmalarını sağlamaya çalışıyorlar.   Zamana yayılan bu süreç içinde, kadında kuşku, inanç haline geliyor. Buna inandığı için de kocasına karşı davranışları değişiyor ve durum eşler arasındaki iletişimin yara almasına yol açabiliyor.  Kuşkular, şikâyetler ve ithamlar da arttığı için, olmayan şey gerçekleşmeye başlıyor. Tıpkı “kendini gerçekleştiren kehanet” gibi, kuşkular da günün birinde maalesef gerçekleşebiliyor.

Cinsel Şantaj da Sık Sık Yapılan Bir Çirkinliktir
Kadının güvenini kazandıktan sonra, en mahrem konularda sırlarını alıp, onunla cinsel sorunları konusunda sohbetlerle başlayan görüşmeler, maalesef çoğu kere cinsel istismarla sonuçlanmaktadır. Bu, sıklıkla yaşanan bir olaydır. Ayrıca cinsel istismar her zaman tek taraflı da olmayabiliyor. Çünkü kadın, eşiyle yaşadığı sorunlardan dolayı ilgisizlik ve sevgisizlikten şikâyetçi ise, kendisine değer verilmediğini düşünüyorsa, bu kişiler onlara yakın ilgi gösterip kocasının boşluğunu doldurmaya çalışıyorlar. Bu da kadının değerli olma ihtiyacını giderdiği için, onun yanında kendisini değerli görmeye  ve rahatlamaya başlıyor.  Zamanla duygusal bir bağlanma da söz konusu olabiliyor. Bu durum, zaman içinde bilinçli bir aldatmaya  kadar gidebiliyor.

Bazen cinci hocalara gitmek son çare/şans olarak da görüldüğü için, kişi zaten istismara hazır bir psikoloji içinde gidiyor. İşte bu cinsel ilişki, daha sonra şantaja dönüşerek maddi ve manevi olarak kadını bitirinceye kadar devam ediyor.

Aşağılanma ve Kullanılma Duygusu İntihara Götürüyor
Sonunda ilgisizlik ve sevgisizlik yaşayan, eşi tarafından aldatıldığına inandığı için kendisini değersiz gören kadın, bir de kullanılmaktan ve aşağılanmaktan ötürü kendinden iğrenir duruma gelebiliyor. Kadında depresyonla başlayan bu süreç bazen  intihara kadar gidebiliyor. Maalesef eğitimli kadınlar da bu tuzağa düşüyor. Bu çerçevede kadın intiharları da yeniden araştırılmalıdır.