Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

13 Mart '17

 
Kategori
Güncel
 

Kötü Olan Haberler, Bizler Masumuz!

Haberleri izlediğinizde göreceksiniz ki, sadece en kötü, en çirkin haberler her akşam ekranlarımızı süslüyor. Bu bir tesadüf müdür? Nasıl oluyor da genellikle haberler tesadüfen en kötü haberlerden seçiliyor. Kötü haberlerin insanlar üzerindeki etkisi nedir. İyi mi, kötü mü?

Gerçekte kötü haberin insanlar üzerinde kanaatimce bir kaç etkisi oluyor. Öncelikle, habere konu olan kişinin yaptığı kötü eylem insanlara daha inandırıcı geliyor. Kişi kendi yaptığı kötülüklerine ortak arıyorken, bulduğu kötü kendinden de kötü olduğu için kişi öncelikle kendini düzeltme lüzumunu hissetmiyor. İyinin fiili olarak, övüldüğü bir örnek yok. Örnekler çirkinleştikçe ve çoğaldıkça kötülükler ve iğrençlikler artık sıradanlaşıyor. Kişi iyiye özlem duygularını kaybediyor, sadece savunmaya geçme lüzumunu hissediyor. Düşünün bundan beş yıl önce hayatımızda bizlere anormal gelen ancak, günümüzde normal gelmeye başlayan kaç tane durum gerçekleşmiştir. Aşırı kötü haberler insanı, yalnızlaştırıyor ve insanın insana güven duygusunu yok ediyor ki, bu sağlıksız ve ilk darbede tuzla buz olacak topluma doğru doludizgin gitmek demek.

Televizyon ve basının doğru olduğunu iddia edenler, onların da bir işletme olduğunu, bu işletmelerin asıl işletmelere yardımcı olmak ortamı hazırlamak üzere konumlandırıldığını unutmamalı. İlkeler ve etikler güçlü ne derse onu uygular. Örnek mi dünya bal gibi biliyor ki, Irak savaşının aslı nedeni ne silahtı, ne terör. Gerçek neden petroldü. Ama herkes Amerika'nın Irak'a "özgürlük" getireceğini düşünüyordu. Ama Irak'tan giden petrol, Irak'a kalan ise tecavüze uğrayan Iraklı kadınlar, üç milyona yakın ölü ve yaralı, babası Amerikalı ama kendi ortada yok, babasız doğan çocuklar. O zamanlar Suriye'de satışa sunulan Iraklı kadınlar oldu. Bir ara İncirlik'te olduğu gibi. Döviz getiren, bir şey de götürecek, ekecek mi desek daha doğru olurdu. Neyse…

Kısacası  ticari olan, patronu olan her kurum ve kuruluş, patronunun amacına ve ticari çıkarlarına uygun olarak çalışmak zorundadır. Televizyon, radyo, gazete, dergi, aklınıza ne gelirse. Unutmayalım ki, ticari olarak birinin çok daha fazla kazanç sağlaması demek, diğerlerinin aynı oranda kaybetmesi demektir...

Tüccarlar, asla boşuna hamle yapacak kadar aptal olmaz, olamazlar. Olursa zaten tüccar olamazlar. Tüccarın televizyonu da emin olun, size babasının hayrına kötü haber vermez. Sadece haber olsa o da bir şey.

Basın dünyasında ilgi uyandırmak için "köpek adamı ısırırsa değil, adam köpeği ısırırsa haber olur" denir. O mantığa göre aslında yapılan ve yapılmak istenen şov ve şovence çalışmalar olsa gerek. Örnek ne kadar kötü olursa izleyende, okuyucuda o kadar  merak uyandırır, satar mantığı var, peki bu izleyene satmak, bir nevi kandırmak değil mi peki? Ya da kötüden söz açılmışken; Peki ya kötü ile yarışmak isterse hedef grup, ne olacak, halimiz.

Gençlerin suça meyilli olmalarına sebep olan televizyon dizileri var mı desem. Çoğunluğun evet diyeceğini umuyorum. Eski izlenirlik seviyesinde olmasa bir ara gençlerin dizi kahramanı gibi  yürüyüp, racon kestiğine herkes şahittir. Ama bu diziler yüzünden kaç kişinin, hapse girdiği suç dünyası ile tanıştığı, kaç kişinin öldüğü, öldürüldüğü bilinmemektedir. Aynı şekilde kötü örneklemelerin toplumda nasıl bir tramvaya sebep olduğu da bilinmemektedir.

Kötüye bakanın kalbi de bir süre sonra kararabilir. Kötü duyan kötü söyler, kötüde yarışanlar birbirine kin duyar. Barışın dilendiği coğrafyada kötü, gerginlik ve vahşet haberlerinden başka bir şey duymamak, görememek kaderimiz olmamalıdır.

 
Toplam blog
: 2271
: 163
Kayıt tarihi
: 15.10.14
 
 

Bugünün doğrusu yarının eğrisi, dost görünenler düşman ve herşey aslında zıddı olabilir. Büyük ih..