Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

24 Aralık '10

 
Kategori
Şiir
 

Kötü şiirsiler arasında, ''Söyle Sevda İçinde Türkümüzü''...

Kötü şiirsiler arasında, ''Söyle Sevda İçinde Türkümüzü''...
 

Söyle sevda içinde türkümüzü
Aç bembeyaz bir yelken
Neden herkes güzel olmaz
Yaşamak bu kadar güzelken?

İnsan, dallarla, budaklarla bir
Aynı maviliklerden geçmiştir.
İnsan nasıl ölebilir,
Yaşamak bu kadar güzelken?

Fazıl Hüsnü Dağlarca''

Anımsadığımca, yarım yüzyılı aşkın bir zaman öncesinden gelen, mükemmel bir şiir... Ve ozanın en iyi şiirlerinden.

Bu güzel şiir örneklerini, şiiri ve bu konuda ilkeli olmayı içeren yazıların yanında vererek, niçin sizlerle bir süredir paylaşıyorum; biliyor musunuz acaba?...

Bir zevk ve eğlence aracına doğru ters yönde(!) evrilen ve şiir blogunu kullananlarca şiiri asimile edip kendilerini rehabilite etmeye çalışan bir durum arz eden bir şiir blogu var!... Ve, tavizanece diyebileceğimiz , biraz da aşırı bir liberal yaklaşımla, Attila İlhan'ın ''vahim'' imgelerine dönüşen ve bu anlayışla da iflah olacağına inanmadığım, Milliyetblog'un şiir blogunda, peşpeşe on onbir şiirsiyi yayına verecek kadar(!) kendinden geçenlere, bunu hazırlayan özgür zemine, ülkede bakın böyle şiirler de yazılıyor, ''ey çakma şeyhülislam, ey sadrazam ey....'' demek için, bu yazıları sizlerle paylaşmaya çalışıyorum!...

Ve kimileri, kendilerince, “Medice, cura te ipsum” tarzı göndermeler yapmaya çalışsalar da!...

Ve bu blogda iki elin on parmağını bir türlü geçmeyen şiir dostlarıyla da bir şeyler paylaşmak için.... Zaten diğerleri, bildiğini okuyor ve onlara blog bir ''hak'' hibe etmiş; bilmiyorum bırakalım yazsınlar, bırakalım zorla okutsunlar mı?...

Aslında en basit bir derneğin ya da kulübün bile bir kuralı vardır ama!...

Şimdi birileri çıkar, ''Abi yav, biz biliyoruz onları, bırak kafamıza göre takılalım, fazla abartma, blog nihayetinde bu'' diyebilir.. Ve ben de onları dinleyebilirim. Ancak bu durum, bu şiir blogunun gerçek anlamda Milliyet blog'un diğer kültür ve sanat bloglarının yanında üçüncü sınıf kalmasına karşı olan itirazıma da bir sekte vurmaz!... Bu tecavüz ve cinayetlere karşı da, hak aramama engel teşkil etmez!...

Ben, çoğunlukla dünyanın en güzel şiirlerinin, dünyanın en yüksek şairleri tarafından yazıldığına inandığım bu ülkede ve bu coğrafyada, yaşamın her alanında, şiir düşmanlarıyla olan demokratik, insani ve yazınsal tartışmamı sürdürmeye ve karşılarındaki insanlardan bu konuya destek vermelerini de istemeye devam edeceğim...

Zaten bu ülkenin başına ne geldiyse, eğitimsizlik, bencillik , feodallik ve cehaletden geldi ve geliyor...

''Asiye'' yi kurtaramadık ama, kurtarabileceğimiz o kadar çok şey var ki!...

Şimdi , XX.yüzyılın en büyük ozanlarından olan Vladimir Mayakovski'den bir şiirle sonlayalım bu günü.

''ŞAİR İŞÇİDİR

Bağırırlar şaire:
"Bir de torna tezgâhı başında göreydik seni.
Şiir de ne?
Boş iş.
Çalışmak, harcınız değil demek ki..."
Doğrusu
bizler için de
en yüce değerdir çalışmak.
Ve kendimi
bir fabrika saymaktayım ben de.
Ve eğer
bacam yoksa
İşim daha zor demektir bu.
Bilirim
hoşlanmazsınız boş lâftan
kütük yontarsınız kan ter içinde,
Fakat
bizim işimiz farklı mı sanırsınız bundan:
Kütükten kafaları yontarız biz de.
Ve hiç kuşkusuz
saygıdeğer bir iştir balık avlamak
çekip çıkarmak ağı.
Ve doyum olmaz tadına
balıkla doluysa hele.
Fakat
daha da saygıdeğerdir şairin işi
balık değil, canlı insan yakalamadayız çünkü.
Ve doğrusu
işlerin en zorlusu
yanıp kavrularak demir ocağının ağzında
su vermektir kızgın demire.
Fakat kim
aylak olduğumuzu söyleyerek
sitem edebilir bize;
Beyinleri perdahlıyorsak eğer
dilimizin eğesiyle...
Kim daha üstün, şair mi?
yoksa insanlara
Pratik yarar sağlayan teknisyen mi?
İkisi de.
Yürek de bir motordur çünkü
ve ruh, onun çalıştırıcısı.
Eşitiz bizler
şairler ve teknisyenler.
Vücut ve ruh emekçileriyiz
aynı kavganın içinde
Ve ancak ortak emeğimizle
bezeriz evreni
marşlarımızı gümbürdeterek
Haydi!
laf fırtınalarından
ayıralım kendimizi
bir dalgakıranla.
İş başına!
Canlı ve yepyeni bir çalışmadır bu.
Ve ağzıkalabalık söylevci takımı
değirmene yollansın dosdoğru!
Unculuğa!
Değirmen taşı döndürmeye laf suyuyla!




Vladimir MAYAKOVSKI
Çeviren : Ataol BEHRAMOĞLU''

24.aralık.2010 / Tarabya

 
Toplam blog
: 392
: 4592
Kayıt tarihi
: 12.03.07
 
 

İstanbul doğumluyum. Sağlıklı beslenme, yüzme, doğada yürüyüş ve çevre özel ilgi alanlarım. Şiiri ve..