Kötülüğe kötülük herkesi karı.... İyiliğe iyilik herkesin harcı değil...

Kötülük nedir?.. İnsanlar kötü olmak zorunda mıdır ?

Sabah' ta okuduğum bir habere göre ABD deki bilim adamları kötülük dürtüsünün insanlara genlerle geçtiğini ortaya koymuş..... Fakat bu dürtü anne sevgisiyle gerileyebiliyormuş... Yine annenin önemine dikkatinizi çekerim...

Haberin devamı şöyle;

ABD'deki Maryland Çocuk Sağlığı ve İnsan Geliştirme Ulusal Enstitüsü'nden Dr Steven Suomi'nin araştırmaları, sonunda insanlardaki kötü davranışların nedenini buldu: Genetik! Kişiyi şiddete yönelten ve 'Bad behaviour' yani 'kötü davranış' adı verilen gen etkisini, seratonin hormonunu azalttığı için gösteriyor. Mutluluk hormonu olarak da bilinen seratonin seviyesinin düşmesi; bunalım, öfke, saldırganlık ve stres gibi sorunları beraberinde getiriyor. Kötü davranış geni, ihmal edilerek geçen zor bir çocukluk döneminin ardından etkin hale geliyor. Anneler tarafından verilen sevgi, güven ve benimseme duygusu ise genin etkilerini büyük ölçüde yok ediyor. Uzmanlar iyi bir annenin, çocuktaki kötü genlerin etkilerini bastırdığına inanıyor. Enstitü bu konuda "Anneler çocuğun beyin kimyasında ve işleyişinde büyük rol oynuyor. Bu da, travma geçiren çocukların 'sağlıklı' birey olarak yetişebileceklerini gösteriyor" yorumunu yapıyor. Araştırma, 'İnsan davranışlarında genetik yapı mı, çevre mi daha etkindir' tartışmasına yeni bir boyut getirdiği için de önem kazanıyor....

Başka bir blogumda da ''davranışlarımızı genetik yapı mı, çevre mi belirler'' şeklinde yazabilirim.

Kötülük sonuçta bir meziyet değildir... Kötü insanı hiç kimse sevmediği gibi, Allah da hiç sevmez.... İçinde kin nefret öfke barındıran insanların kalıcı hiçbir kazancı olamaz hayatı boyunca...

İyi bir insana bir topluluğa girdiği zaman ,iyi ki geldin deniyorsa, o topluluktan çıkarken keşke yine gelse deniyorsa bu dünyada ondan bahtiyar insan yoktur sanırım... Bu arzulanış o insanın iyiliğinden kaynaklanır.... Şimdi böyle bir toplulukta bu şekilde arzulanmak mı güzel, yoksa o toplulukta adınızın anılmaması mı güzel yada adınızdan kötü olarak bahsedilmek mi hoşunuza gider... .Elbette iyi olarak anılmak arzulanmak olacaktır cevabımız..

İnsanların birbiri üzerinde hakları vardır.... Bir bardak çay getirenin, bir telefon açıp halini hatrını soranın vs gibi küçük fakat önemli davranışlarda, mutlaka teşekkür edip helallik alınması gerekir... Çünkü insanlara teşekkür etmeyen Allaha hiç etmez...

İncittiğiniz birinden özür dilemek de aynıdır... Bir insanı rüzgarınızla bile rahatsız etmeniz o insanın hakkının size geçmesine sebeptir ,kaldı ki daha büyük daha incitici olaylarda rahatsızlık verilmesi... Bu durumlarda mutlaka o insandan özür dileyip helallik alınması gerekir..

Bir zamanlar can ciğer arkadaş olup yeri gelip aynı lokmayı paylaşan, yeri gelip birbirinin parasını denkleştiren arkadaşlıklar bazen bozulabiliyor... Mutlaka ki birbirine bu durumda hakkı geçiyordur.. .Asla küs olmayıp birbirlerine haklarını helal etmeleri gerekir.... Kul hakkıyla Allah karşısına çıkılmazmış...

Herkesle aynı derecede sevme, görüşme, konuşma, gidip gelme olamaz tabiki...... Mesafe koyabiliriz fakat asla insan insana küs olmamalı.... Bütün kötülükler bu kin nefret duygularından kaynaklanıyor ozaman...

Kötü olmamaz için öfkemizi, kinimizi kontrol altına lamamız gerekiyor.. O tür duygularımız varsa eğitmemiz gerekiyor....

Kötülüğe kötülük herkesin karıymış.... Herkes kötülüğe kötülükle karşılık verebilir bu çok kolay.... Fakat zor olanı, kötülüğe iyilikle karşılık vermek bu herkesin harcı değilmiş.....

Bunu unutmayalım bize diken uzatana biz gül verelim....

Sevgilerimle.....