Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

03 Ekim '12

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Kötülükleri kötüler yapar; altında sizin imzanız olsa bile

Kötülükleri kötüler yapar; altında sizin imzanız olsa bile
 

Bir suç işlendiğinde yapan ortada olsa bile o mahallenin kötülerini de bulmak gerekir; çünkü iyilerin kötülüğe bulaşması kendi iradeleriyle olmaz. Teşvik, kışkırtma, şantaj vs bir yana kötüler sizin iyi insan olarak yaşamanıza izin vermezler. İyilerin korkak olduğu (bu arada ben iyi değilim) ilmen ispat edilmiş olup hiçbiri filmler dışında kötülere hayır diyememişlerdir. Kötüler bunu bildikleri için (bilmeselerdi de bir şey değişmezdi; çünkü kötülerin istediklerini zorla yaptırmak gibi bir argümanları vardır) isteklerini gerçekleştirmek için kullanırlar.

En sıkıcı muhabbetin iyilik/kötülük muhabbeti olduğunu elbette biliyoruz. Özellikle bir durumumuzu anlatmak için kullandığımız bu uzun ve gereksiz cümlelere katlanmak faydanıza olacaktır. Hepimiz bazen hata/yanlış/suç faili olarak istemediğimiz durumların içinde olabiliyoruz. Tespit ve yargılama yetkisine sahip olanlar ortaya çıkan durum üzerine eğer gerçekten ilk olarak ve sadece biz faillerin yakasını tutuyorlarsa adil bir görev gücünün olmadığını düşünmeliyiz. Çünkü bizi iyi olarak tanımlamışlardır ve iyiler kendi iradeleriyle suç işlemezler.

Klasik demokrasinin eline kan bulaşmış olanı hapse attığı biliniyor. Adalet bu kadar basit olmamalı ya hapislik olmayan insani suçlarda durum daha vahim. Gül yüzlü hacı, karısını dövüyor. Bu adam çıldırdı galiba diyoruz. Mekkelerde tekkelerde evliya enbiya ile yoğrulmuş bir mübarek şahıs hiç karısını döver mi? Hacı nine nasıl bir suç işlemiş olabilir ki zaten başını secdeden kaldırmadığı için buna vakti olmaz. İz sürerek şeytan mağaralarına ulaştığımızda şeytanın birinin hacı ninenin ahlakı ile ilgili kasıtlı dedikodu yaydığını öğreniyoruz. Şimdi bu durumda hacı nineyi hacı kocası mı dövüyor yoksa şeytan mı?

Bir kentin iyileri suç işlediği zaman önce arka sokaklara bakmalı. Karanlıkta kaçan bir gölge olabilir. Suçun faili bazen o suçun suçlusu olmayabilir ki bu hayat gerçeği sonucunda akıl almaz bir istatistik ortaya çıkmıştır: Kötülüklerin yarısı iyiler tarafından işleniyor. Gerçek adaletin sağlanmasında kimin yaptığı kadar kimin yaptırdığı da önemlidir. İyi bir insan suçu büyük ihtimalle mecbur kaldığı için işlemiştir.

Klasik hukuk bizim bu anlattıklarımızı bana göre sadece failin(suçlunun) tespit edilmesinde kullanıyor. Sonra dosya kapanıyor ve örneğin ölümcül bir şantaja maruz kalarak bankayı soymaya yönlendirilen bekçi Murtaza adil olmayan bir yargılama sonucu hapislerde çürüyor. Nasıl olmuştur, beşer şaşar bekçi Murtaza kendisi ya da eşi çocukları utanılacak bir hata yapmıştır. Alçağın biri bunun bir şekilde bilgisini ele geçirmiştir. Şantajla bekçi Murtaza’ya çalıştığı bankayı soydurmuştur. Murtaza durumu açıklayamaz ve suçlu olarak hapislerde çürür. Adalet sadece ceza vermek değildir. Murtaza’nın bankayı (kendi söylemese bile)neden soyduğunu çözemiyorsan hukuk adamıyım demeyeceksin.

Bir arkadaşımız “Sayın Korkut, ikide bir ülkeye getirmeyi düşündüğün adalet sisteminden bahsediyorsun; bu günkünden ne farkı olacak?” demişti. Ona cevabım, işte farkı; anladıysan tabi.

 
Toplam blog
: 6332
: 653
Kayıt tarihi
: 21.09.08
 
 

Sadece sayfalarda kalan yazılar şaheser olsalar bile önemsiz ve anlamsızdır. İnsanlara ulaşan ve ..