Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

20 Aralık '10

 
Kategori
Siyaset
 

Kötünün küçüğü "kötü insan"dır; kötünün büyüğü emperyalizmdir...

Taammüden (önceden planlayarak) kötülük eden insanlara "kötü insan" demek gerekir. Kötünün küçüğü vardır, bunlar taammüden insana veya insanlara kötülük eden tek tek veya grup halinde olan insanlardır. Bütün bir hayatınızı sizden habersiz gözetlerler. Bir gününüzü nasıl geçirdiğinizi ezbere bilirler. Sonra da size karşı varsa kötü niyetleri, bunu planlayarak uygularlar... Allah hepimizi böyle kötü insanların şerrinden korusun!..

Uyanık olmakta yarar vardır, ama bizim milletimizin fertleri herkesi kendi gibi "mert" bilir; kendine güvenerek yaşar... Dilerim ki bu güven hep olsun. Kötüler ve kötülükler olmasın!.. Gazetelerde okuyorum ki, ülkemizde yılda 4 binden fazla cinayet işlenmektedir. Bu ne büyük acı!.. Emekli edilen Diyanet İşleri Eski Başkanı'mız Ali Bardakoğlu, bir demecinde "Milletimize merhamet eğitimi verilmelidir" demişti. Ne çok beğenmiştim, bu isteğini Sayın Bardakoğlu'nun...

Başlıktaki konuya dönersem; kötü vardır ve bunların biri ferdi olandır... Bu ferdi olana "kötünün küçüğü" diyorum. Bir de şu var ki, tek bir insanın kıvılcımı ateşe dönüştürmesiyle bütün bir insanlık da yokolabilir.

Asıl konumuz emperyalizm olmalıdır.

Emperyalizm taammüden insanlığa kötülük eder. Biz millet olarak bunlardan çok çektik. 1968 yılından 1980 yılına kadar gençlerimizi birbirlerine düşman ettiler. Pırlanta gibi gençlerimizi toprak ettiler. Sonra ASALA denen uluslararası terör örgütünü başımıza bela ettiler. Elçilerimizi, onların eş ve çocuklarını dahi öldürdüler. 1984 yılından beri de PKK denen terör örgütünü, kendi amaçlarını gerçekleştirmek için bir maşa olarak kullanmaktalar...

Türk Milleti, tarihi boyunca emperyalistlerden hep zarar görmüş bir millettir. Milletimizin iktidar olma zaafı, dış güçlerce iyi kullanılmaktadır. İlla ki bir yere "baş olmak", bunu çok seviyoruz... Oysa uyanıklığa baş olsak, çalışkanlığa baş olsak, birbirimizi çok sevmeye baş olsak, çok okumaya baş olsak... hep ilerleyeceğiz. Yok, bunu yapamıyoruz. Oysa her cuma günü, bütün camilerimizde hep bu güzel değerler konuşuluyor, hocalarımızca... Okullarda öğretmenlerimizce.... Kışlalarda komutanlarımızca... Fabrikalarda üretenlerce...

Kötünün büyüğü olan emparyalizmin kötülükleri de büyük oluyor... Irak, bana hep ikinci ülkem gibi gelir. O güzelim ülkeyi mahvettiler... Afganistan, Türklerin çok sevildiği bir ülke; orayı da mahvettiler... Bir Kore'yi çift devlet yaptılar... Türkistan'dan çok sayıda devlet türettiler...

Türk Milleti, kötünün küçüğüne de, büyüğüne de fırsat vermemelidir... Bir ve bütün olmalıdır... İktidar savaşları bu mübarek millete hayır getirmemiştir, getirmeyecektir... Hep birlikte hızlıca aklımızı başımıza alalım: Dağın ardını ve başa geleceği bilelim, görelim!..

Ve bir şiir:

EY DÜNYA!..

Üzerindeki ızdıraplı yollarında yürüdüm,

Tırmandım belalı dağlarına,

Yüzdüm dipsiz deryalarında,

Uçtum sırları bilinmez göğünde...

Savaştım zalimlerinle yılmadan.

Bu uğurda hep cefa cekenleri yad ederek...

******

Ama zor, çok zor; ey dünya,

Senin üzerinde huzur içinde yaşamak...

Ne tükenmez menzildir,

Sadece umut diye bağlandığımız hayat!..

İçi acı ve hüzünle dolu olsa da...

*****

Yaşamak, cefayla da olsa...

Yaşamak, en sağlamından koca bir sevgiyle...

Yaşamak yaşamak yaşamak!..

Ama illa ki, yaşatmak yaşatmak yaşatmak!..

Ey insan ve ey insanlık sana yakışan budur; unutma!..

Unutma unutma unutma!...

Yaşa ve yaşat, insan ile insanlığı...

Sevgilerimle...

 
Toplam blog
: 323
: 2029
Kayıt tarihi
: 04.09.06
 
 

Yaşanan her hayat en iyi hayattır; yeter ki içinde kötülük olmasın!.. ..