Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

07 Nisan '20

 
Kategori
Sağlıklı Yaşam
 

Kovid-19 Bulaşabilir mi?

Kovid-19 Aynı Kişiye Yeniden Bulaşabilir mi?

Prof Dr Hakan YAMAN  

Kovid-19’un ortaya çıkmasından bu yana pek çok yeni bilgi edinilmiş olsa da halen bazı sırları açığa çıkmamıştır. Hastalık geçiren bireylerden elde edilen immün plazma ile tedaviler geliştirilirken, Kovid-19’un insan kanında bıraktığı kalıcı etki ile ilgili bilinmezlikler devam etmektedir. Kısıtlı sayıda hastayı kapsayan raporlarda Çin, Japonya ve Güney Kore’de yeniden hastalandığı iddia edilen hastalara dikkat çekilmiştir.

Çin, Shenzen’de taburcu edilen hastaların %15’ine yakınının taburcu edildikten sonra da Kovid-19 PCR (kanda virüsü saptamaya yarayan) testinde pozitifliklerinin olduğunu bildirilmiştir. Hastaların çoğunun genç (14 yaş altı) ve yakınmalarının hafif düzeylerde olduğu rapor edilmiştir. Almanya’da yapılan bir çalışmada ise hastaların bulaştırıcılıklarının, yakınmaları geçse dahi 10 gün kadar sürebileceğini bildirilmiştir. Antikor gelişimi ise yakınmaların kaybolmasından 6-12 gün sonra gerçekleşmiştir. Çin, Wuhan’da dört sağlık çalışanını kapsayan bir vaka sunumunda, Kovid-19’un insan bedeninde iki hafta kadar bulunabileceği gösterilmiştir. Toraks tomografileri normal bulunan bu hastalar, hastaneye hafif ve orta düzey yakınmalar ile yatırılmışlardı. Hastalar taburcu edildikten sonra beş gün ev karantinasına alınmışlar ve bu sürede ev halkına herhangi bir bulaş olmamıştır. PCR testleri 5 ve 13. günlerde yenilenmiş ve müspet çıkmıştır. Hastalar asemptomatik (belirti vermeyen) olmalarına rağmen son testleri pozitif bulunmuştur. Çin adresli diğer bir çalışmada ise Kovid-19’un solunum yollarında 37 gün kadar bulunabildiği gösterilmiştir (ortanca kalış süresi 20 gün). Yani bu çalışmaya göre, yakınmaların ortadan kalktığı dönemden sonra dahi, izolasyon ve karantina gerekli görünmektedir.

Kovid-19 hastalığını geçirmiş olmanın insanları bu hastalığa karşı bağışık kıldığını ve bu kişilerin yeniden hastalanmayacağını kabul etmek gerekir. Ancak son aylarda bildirilen bazı vaka örnekleri bu konuda şüphelerin ortaya çıkmasına neden olmuştur. Japonya, Osaka’da tedavi gören kırklı yaşlarındaki bir kadın hasta taburcu olduktan sonra kendisine yapılan Kovid-19 testi pozitif çıkmıştır. Benzer şekilde yine Japonya’da bir kruvaziyer gemisinde bulunan 70’li yaşlarındaki bir erkekte de iyileşme sonrası dönemde test pozitifliğine rastlanmıştır.

Çin’de Guangdong bölgesinde ise taburcu olan hastaların %14’ünün taburculuk sonrası dönemde testleri pozitif çıkmıştır. Ancak, bu durumu açıklayabilecek noktalara dikkat çekilmektedir. Bazı raporlarda vaka sayısının azlığı, raporların hakemlik sürecinden geçmemiş olmaları ya da testlerin güvenilirliği ile ilgili sorunların olmuş olabileceği ileri sürülmüştür. PCR testi pozitif olsa dahi sahip olunan viral yükün de önemli olduğu kabul edilmektedir. Bazen test pozitif olmakta ama sahip olunan viral yük bir hastalığı başlatacak kadar yeterli olmamaktadır.


Kovid-19’un hastada yedi-on gün içerisinde antikor yarattığı ortadadır. Hatta, ülkemizde de bu antikorlar ile geliştirilen immün plazma ile hastaların tedavisi planlanmaktadır. Doğal yoldan bağışıklanarak oluşan bu antikorların ne kadar süre insan bedeninde kaldıkları hala bilinmemektedir. 2003 yılında yaşanan SARS salgınında yapılan araştırmalarda antikorların üç yıla kadar bireyde koruma sağladıkları bildirilmiştir. MERS’te ise bu sürenin sadece bir yıl olduğu tespit edilmiştir. Çin’de maymunlarda yapılan bir çalışmada ise Kovid-19’a yönelik antikorların geliştiği ve yeniden enfeksiyon geçirme riskinin olmadığı gösterilmiştir. Bu konuda insanlara ilişkin henüz bir araştırma yayınlanmamıştır. Maymunlarda Kovid-19 hastalığının başlamasından bir gün sonra virüse rastlanırken, virüsler hastalığın 15. gününde kaybolmaktadır. Maymunda virüsün insanda beklenilenden daha erken kaybolmuş olması, maymunda virüslerin uzaklaştırılma mekanizmasının daha hızlı olduğuna dair düşünceler doğurmuştur. Çalışmaya sadece iki maymunun alınması ve ikisinde de farklı yakınmaların gelişmiş olması çalışmanın kısıtlılıkları arasında bulunmaktadır.

Bulgular ışığında, Kovid-19’un asemptomatik dönemde dahi bulaştırıcı olabileceği anlaşılmaktadır. Hastalarda antikor yanıtı oldukça erken zamanda gelişmektedir. Hastalara yeniden Kovid-19 enfeksiyonunun bulaşabileceğini ileri süren raporlar kafa karıştırıcı olmaktadır. Bu çalışmaların yöntemsel kısıtlılıklarının olduğu ileri sürülmektedir. Yapılan bir hayvan deneyi ise metodolojik kısıtlılıklarına rağmen yeniden bulaşın mümkün olamayacağını desteklemektedir. Daha önceki korona virüslerine (SARS ve MERS) ilişkin deneyimler ise hastaların korona virüslerine yönelik antikor yanıtlarının birkaç yıl sürebileceğine ilişkin bir kanaat oluşturmaktadır. Şu anda bilim dünyasının daha önce görülmemiş bu virüs ile ilgili sadece üç buçuk aylık bir deneyimi bulunmaktadır. Süreç içerisinde bu soruya da net bir yanıtın gelmesi beklenmektedir.

 
Toplam blog
: 38
: 84
Kayıt tarihi
: 25.03.19
 
 

Prof. Dr. Hakan YAMAN, Aile Hekimliği Uzmanı ..