Köyden evlendiyseniz yandınız!!!

Herkes değil tabi, özellikle ben gibi kırk ve üzeri yaşta olanlar!

Oysa nasıl da burnunuz da tütmüştür köydeki aşkınız!

Şiirler yazılmıştır bembeyaz bulutların üzerine kağıt niyetine.
Evlerinin karşısındaki tepede çömelip az mı gözlediniz pencereye çıkmasını?

Az mı korktunuz babasının tarladan elinde tırpanla gelişinden.
Annesinin elinde testiyle pınardan dönmesinden.
Bir yakalansanız kemiklerinizi kırarlardı vallahi!

Hatta kimileriniz düğün dernek parasını denklemek için gurbet gurbet dolaşmışsınızdır kimbilir?
Arabesk şarkılar dinlediniz her gece sabahlara kadar inlediniz!

İlle de Ferhat olup dağları delmeliydiniz çünkü!!

Öyle de olması gerekirdi zaten!

Köyün en güzel kızını kaptınız kolay mı?

Çalsın davullar inlesin dünya !

Hem tarhananız, bulgurunuz eksik olmaz fena mı?

Her şey tamam iyi güzel!

Ammaa!!
Sıkı durun şimdi!

Eşinizle aranızda yaş farkları olması ihtimali yüksektir maalesef!
Çünkü, köylerde çocuk doğar ama günü gününe nüfus kütüğünekaydı yapılmazmış bir dönemler.
Nüfus müdürlüğüne sonradan gidilir ve nüfus cüzdanına kafadan bir tarih yazdırılırmış.
Ya da çocuğun ilkokula başlayacağı döneme yakın bir tarihte bir zahmet çıkartılırmış!

Bu da en az üç-beş yaş'a tekabül eder!
İşte bu nedenledir ki kimi çocukların ileriki yaşlarındaki ben ne zaman doğmuştum merakı olağan karşılanır.

Çünkü bir karış çocuklar büyüklerine tepeden bakmaktan utanır!

Doğuma ait resmi bir belge ibraz edilse hadi neyse, yaş tespitine gerek kalmaz!

Ama bu her zaman mümkün olmaz!

Çünkü köylerde doğumu genelde yaşlı kadınlar yaptırmaktaydı.

Sonuçta şahitler arasında sağlıklı bir karara varmak mümkün olamaz pek!

Verilen cevaplarda gayet pişkincedir!

Genelliklede mevsimlerle ilgili delillere yer verilir.

Şeyy, kışa denk gelmişti sanırsam!

Yok yok, tam da o zaman kaysılar çiçek açtıydı!

Yok o küçüğüydü bu ayvalara denk geldiydi!

Nüfus kayıtları dikkate alındığından henüz birinci sınıfta olan kazık kadar çocukların en arka sıralara atılmaları boşuna değil yani!

Neymiş efendim boyları uzunmuş!

Kemikleri iriymişondan öyle gözükürlermiş!

Hadi yaa!

Bu ihmallerin hiç mi sorumlusu yok peki?

Amaaan canım, bir ara şehre indiğimizde yaparız kolaycılığının sonucudur tüm bunlar!
Belki de, harmandaaan, harmana alışkanlığı.

Sağlık vs, sorunlar nedeniyle kaybedilen çocuğun nüfus kağıdının bir sonraki doğacak olana verilmek üzere saklanması da ayrı bir komedi!
Ama doğacak çocuğun cinsiyeti farklı olursa vay haline!

Olsun varsın beklesin, yeni doğacak çocuk bir yaş daha yaşlansın, ne çıkar!

Demem o ki pek çok insanın doğum tarihlerinin 1 ocak ağırlıklı olması tesadüf değildir!

Gazetelerin burçlar köşesini boş yere takip edersiniz yani!
Bu yazımdan sonra bir süre kafanız karışabilir, ama yapacak bir şey yok!

İster istemez bir nüfus kağıdınızın olduğuna sevinmeniz ve üzerindeki tarihi kabullenmeniz gerekir..

Ya tamamen unutsalardı....?