Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

31 Mayıs '07

 
Kategori
Anılar
 

Köye özlem

Köye özlem
 

Hiçbir şey gidermiyor iç sıkıntımı.

Hep bir yerlerde, bir şeyler unutmuş gibiyim .

Yarım kalmış bir resim ya da türkü gibi geliyor her şey bana.

Emaneten duruyormuşum gibi bir yerlerde.

Bir şeyler kaybetmişim de, bulamamış gibiyim yıllarca.

Ama aklıma düşünce köyüm, her şey birden canlanıyor, dün gibi... Capcanlı.

Alıp götürüyor beni çocukluğuma...

Çocukluğumun geçtiği, doğduğum, büyüdüğüm, derelerinde çimdiğim, koyun kuzu güttüğüm, inekleri otlattığım, eşeklere bindiğim, çelik çomak oynadığım, ekin tarları, yoncalıklar içinde saklambaç oynadığım, söğütlerin, kavakların en uç noktalarına çıkıp köyü izlediğim günleri dün gibi hatırlıyorum.

Neden çekip durur, çocukluk anılarım beni bilemiyorum.

Umurumuzda değildi yoksulluk. Bulduğumuz zaman sütlü çorbayı, bulamacı, mantıyı, tutmacı kaşıklardık, aynı tastan zevkle.

Hele varsa bir de, yeşil mercimekli tereyağlı bulgur pilavı, keyfimize diyecek olmazdı.

Katık derdik ayrana, tereyağına da yeniryağ . Çökelekti dürümümüz...

Sarıburma tatlısının şerbeti pekmez olurdu. Şekeri bilmezdik, bilmediğimiz içinde pekmezlisi çok hoşumuza giderdi.

Birleştirilmiş sınıflı, tek öğretmenli, okulun bahçesinde cıvıl cıvıldık.

Ceplerimiz kavurga dolu olurdu, buğdaylı, yarmalı, çedeneli. Ben en çok yarmalısını severdim.

Siyah kuru üzüm doldururdu  annemiz ceplerimize, zihinlerimiz açılsın diye..

Geride kalırken elli yedi yılım

Ne kaldı belleğimde düne dair...

Köyler, şehirler, ülkeler

Okullar, yollar ve kitaplar

Öğrenciler, öğrenciler

Gelip geçtiler

Gelip geçtiler

Çocukluğum kaldı

Dağlar arasındaki köyde

Canlı, capcanlı, dün gibi

Nedir bu üzerimden atamadığım, geçmişe özlem çılgınlığı bilmiyorum. Neden çocukluğumu geri istiyorum. Yoksa yaşam şartları rotamı mı değiştirdi. Ulaşamadığım bir dağ zirvesi mi vardı. Yoksa yeniden mi başlamak istiyordum hayata sil baştan. Doğrusu kafam çok karışık, ne niçin, nasıl ben de bilmiyorum.

Ama çekip duruyor beni, o gizemli yüzüyle durmadan.

Öküzler sulanacak, düvene binilecek, harman savrulacak, buğdaylar kaynayacak ,bol bol hedik yiyeceğim.

Tarhananın yaşından yiyeceğim. Daha sonra yarı kurumuşundan ve tam kurumuşundan. Sonrada tarhana tar tar karnımı yırtar tekerlemesini söyleyeceğim.

Söğüt dallarından çocuklar düdük yapıyorlar mı acaba! Söğüt dallarına bıçağın sapını vururken, çocuklar şu tekerlemeyi söylüyorlar mı hâlâ bilmem." Kav kav kavladı Hacı beyin avradı samanlıkta............ "

Dönüp gelin çocukluk anılarım. Ne isterseniz vereyim size, yeterki dönüp gelin!

 
Toplam blog
: 1410
: 1053
Kayıt tarihi
: 04.11.06
 
 

Emekli öğretmenim ve  emeklemeye devam ediyorum.  Emeklilik yaşamın sonu değil, yaşama yeni amaçl..