Koyun çok... (Kaz gelecek yerden tavuk esirgenmez miş...)

KOYUN ÇOK…

Arkadaşlarım mesaj çekmişler daha yeni gördüm; şu anda bilmem ne kanalında “Usta” diye bir program var, Başbakanın hayatını konu alan…

Dinlemedim tabi, insan merak eder ya da hiç tanımaz bilmez, alır eline “kabak” çekirdeklerini pür dikkat izler ama bilinmedik duyulmadık neyi kaldı ki ”usta” nın, zaten zerre-i miskal kadar hoşlanmam günahım kadar da sevmem…

***

Konuklarını yani kendisiyle iyi ilişkiler içinde olan bir şekilde Başbakanın bizzat kendisi ya da eşi hanımefendiyle olan ilişkileri olan şöhretli kişilerin adlarını da saymışlar ve eklemişler; “hocam” izle ilginç olacaktır, diye…

Listeye şöyle bir baktım birinin dışında hiç birine şaşırmadım.

Çünkü bu şahısların tamamı bugüne kadar Başbakana olan hayranlıklarını sadakatlerini her fırsatta dile getiriyor, yağlayabildikleri kadar da yağlıyorlardı. Elbette Başbakanın karakaşı, kara gözü için değildi…

Ne güzel bir atasözümüzdür; “Kaz gelecek yerden tavuk esirgenmez…”

***

Dediğim gibi ayılan bayılan seven hatta tapan çoktur, tarihin en kanlı sayfalarında rol alan yönetenler de aynı şekilde iltifat görmüştür. Bu insanların etrafında da mutlaka; ne kadar iyisiniz ne büyüksünüz ne kadar çok seviliyorsunuz diyen ve bunu göstermek için mitingler, karnavallar, açılışlar düzenleyen bir “dalkavuk” mutlaka vardır.

“Usta” nın çıktığı televizyonun adını duyunca zaten midem bulandı, cıvık cıvık bir program olmuştur diye düşündüm, bugün tüm haberlerde yayınlanan bölümler yanılmadığımı gösterdi…

***  

Bu güzelim ülkenin ziyaretleri yatırları türbeleri çoktur. İster inanın ister inanmayın ama şifa bulmak, şans oyunlarında kazanmak ev sahibi olmak koca bulmak hatta hiç ders çalışmadan üniversite sınavlarını kazanmak için akın akın buralara gider bu millet…

Efendim hani şu leblebisiyle ünlü şehrimiz Çorum’un da şöhreti dilden dile dolaşan bir Koyun Babası var. İnsan merak ediyor tabi Koyun Baba adı nereden geliyor diye, öğrendim;

“ Koyun baba her gün mutlaka bir kez “koyun” gibi melermiş” adı da buradan geliyormuş…

Koyun Baba’nın üç köpeği varmış.

Birinin adı “Kara Kadı” birinin adı “Ala Kadı” üçüncüsünün adı ise “Sarı Kadı”

***

Dönemin kadılarından “Bağdat kadısı” Çorum’dan geçerken köpeklerin adı dikkatini çekmiş, çok bozulmuş. Doğru padişahın karşısına çıkmış durumu anlatmış. Usta pardon “Padişah” adamlarını çağırmış, derhal gidin “Koyun babayı” alın gelin demiş…

Koyun baba şaşırmış tabi koskoca Padişah’ın benimle ne işi olur diye. Padişahın huzuruna çıkmış, padişah ona; “köpeklerine neden bu isimleri koydun” diye sormuş.

Koyun baba rahatlamış ve “Kadılar haram helal bilmezler, benim köpeklerim ise hiç haram yemezler, o yüzden efendim” diye yanıtlamış.

Padişah duyduklarına inanamamış, olur mu öyle şey deyip denemeye karar vermişler. Yirmisi helal,  yirmisi haram yemeklerden olan kırk kap yemeği “köpeklerin” önüne koymuşlar. Köpekler helal kaplardaki yemekleri yalayıp yutmuşlar ama bir tek haram kaba dokunmamışlar…

“Koyun Baba” kendisini şikâyet eden Bağdat Kadınına şöyle bir bakmış, göz göze gelmişler, adam mosmor, birkaç dakika sonra da orada yığılıp kalmış; yani sizlere ömür…

***   

Aradan kim bilir kaç seneler geçti, kimse Koyun Baba’nın yaşını bilmiyor. İnanın kimse merak da etmiyor zaten bugün dahi ağlaya sızlaya dua edilen, ağıtlar yakılan, bez çaput anahtar bağlanan bir çok türbede yatanın da kim olduğu bilinmiyor, “Koyun Baba” gibi…

Bugüne gelecek olursak, çağlar devirler değişti, kentler ülkeler hatta insanlar değişti dünyada…

Mesela Dış İşleri Bakanın çok heves ettiği Osmanlı İmparatorluğu çöktü yerine “çağdaş, modern, laik Türkiye Cumhuriyetini” kurdu Atatürk ve silah arkadaşları…

Sonra ne olduysa siyaset anlayışı, siyasetçi görünüşleri değişti. Açıkça bir “Din sömürüsü” başladı tapınma dönemine girildi, biat kültürü egemen oldu…

Ülkemizdeki son değişimde  “Ustalar” var ama “kadı” yok ve bu değişimden insanlık da nasibini almış olmalı ki artık “Koyun baba” gibi insanlar da yok

Amma velakin haklarını yemeyelim; “koyun “çok…

Üstelik bazı “köpekler” ha babam de babam haram yiyorlar. Doyacakları da yok!

İyi akşamlar olsun efendim…

Erdoğan ÖZGENÇ