Koyunları Saldım Çayıra Çayırlarda Kımıl Kımıl Yayıla

Koyunları Saldım Çayıra

Çayırlarda Kımıl Kımıl Yayıla

Köyden kente göçü önleme, kentten, köye göçü teşvik kapsamında Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı tarafından, köyüne dönen çiftçi ailelere tarlalarını ipotek karşılığında damızlık olarak ‘’300’’ damızlık koyun verileceği açıklandı. 

 

Koyunlara bakana da sosyal güvence kapsamına alınarak asgari ücretten maaş verileceği açıklandı.

 

Haberi okur okumaz gözlerim yuvalarından dışarı gidip, gidip geldi.

 

Babamın dedesinden, benim dedem ve babam birde ben tam dört nesil olarak yaptığımız yaklaşık 150 yıllık çiftçilikte o kadar uğraşmamıza rağmen hiç 300 koyunumuz olmadı. Üstelik hem mera bakımından, hem de yem tedariki bakımından kendi tarla ve çayırlarımızdan faydalanmamıza rağmen, 50-60 keçi, birkaç büyükbaş hayvandan öteye gidemedik.

 

70’li yıllarda köy kooperatifleri kanalı ile tarlaları ipotek ederek alınan 450’lik FIAT marka sarı traktörlerin mazot parasını bile karşılayamadan doldur boşalt usulü yıllar heba ettik. Buğday para etmedi, süt para etmedi, mahsule yapılan masrafı bile kurtaramadık.

 

Köylerde gözünü açan her genç birer, birer ekmek parası kazanmak için yönünü dışarıya çevirdi. Kimi yerde karın tokluğuna, kimi yerde düşük maaşlarla didinip durdu. Kimi okudu devlet memuru oldu çalıştı çabaladı. Kimi zaman iki yakası bir araya bile gelmeden yarım asır bir çırpıda geldi geçti. Köylü köylülüğünü unuttu, ne köylü kalabildi, ne şehirli olabildi. Şehirlerimiz varoş kentlere dönerken niteliksiz işsizler ordusu yetişti.

 

Şu an itibarı ile ‘’TUİK’’ verilerine göre nüfusun 1/3’ü 25 yaşın altında genç nüfus. Bunların yarısından fazlası da öğrenci. Diğer Üniversite mezunları bulabilirlerse bir iş dört elle yapışıyorlar.

 

Köylerimiz tamamen boşalmış durumda. Köy imamı ile çocuklarına eyvallah etmeyen iki ihtiyardan oluşan kış köy nüfusu harala, gürele yaşıyorlar.

 

Samanlıkları, ahırları tarumar olmuş, tarlasını sürüp ekmeyen bir köylülük Profili. Üstüne de 434 sayılı Mera Kanunu ile tüm mera ve otlakları elinden alınan biçare köylü, değil 300 koyunu otlatmak, içine koyacağı ahırı bile yapacak yerden mahrum bırakılmış.

 

Bu nasıl bir planlamadır ki!

300 Koyunu devlet verecek, birde asgari ücret maaş, yem desteği, veteriner desteği yine devletten. Oooh maşallah diyelim nazara gelmesin.

Ya hu kesim hayvanı bulamamaktan Sırbistan’dan et ithali, Avusturalya’dan Angus ithali, Bulgaristan’dan saman ithal ettiğimiz bir dönemde 300 damızlık koyunu nerden bulup vereceksiniz. Açıkça bir anlatılsa da insanlar boşa umutlanmasa.

 

Bir de geri ödemelerin hesabını bile daha doğmadan don biçer gibi peşin hesaplamışlar. Tüm damızlık koyunlardan doğacak yavruları 700 ila 800 liradan devlet alacak 300*700=210.000 TL. Al sana geri ödeme. Bir de erkek kuzular içinde kesim ve alım garantisi bu iş Almanya’dan iyi.

 

Benim bile 60’a yaklaşan yaşımda iştahımı kabartmaya yetti de arttı. Şimdiden çocukluğumda burnumun koku reseptörlerine sinen ağıl kokusu buram, buram geldi vallahi. 30 Yıl çalışıp edindiğimiz mal varlığı kadar devlet bir çırpıda verip ‘’Köylü Milletin Efendisidir’’ diyorsa… Bunu söyleyen Atatürk ne de güzel söylemiş taaa 100 Yıl önceden.

 

Bekleyip göreceğiz bakalım neyin ne olacağını. Teknoloji devleri Marsta, Ayda hayat ararken bizim 300 koyun işi fena gelmedi. Tarlaları ipotekmiş… Alın hepsi sizin olsun ya… hadi hayırlısı…. 05.02.2018 Adil Bozkurt