- Kategori
- Şiir
Koza -4-
Hayatımızın üzerine çeker bizi, boğazımızdaki düzenin ipleri
Söylemelerimiz yalanlanır, söyleyeceklerimiz sızıntı, tehlikeli
Söz sahipleri gerçeklerle aramızdaki, keser ipleri
Gerçekler ufukta kaybolur, güçlenir akıntıın izleri.
Çocuklar büyür rüyalarla; büyütülür,
Şeffaf perdeler, süzer gerçeğin ışığını; kalanı görür
Önümüzdeki hayat sofrasını onlar kurar; ana menü
Sofra toplanır kurulur, yerlere dökülür gerçeğin özü
Genel istekten törpülendi yalanlar; bazısı söylenilmeli
Her yol mubahtan önce, azıcık, denebilmeli
Yalan dünya yalan insan, yürümeli.
Coşkuludur kavga sahipleri
Seyirciler şaşkın,
Olanlar akıldan
Aşkın.
Aşıp üzerimizden geçer kavgaların seli
Güneşteki ipe bağlananlar aldırmaz geleni
Açlıkla saldırır evlerinden çıkan cahillerin seli
Şehirler çekirge tarlası, düşler tarumar yeri
Taşıyamaz artık kendindekileri
Bir ucundan tut ey insan!
Her taş altı, artık yalan!
Silahla terbiye, namusla örtünme, sayarak söyleme
Bir varmış ve yokmuş masalından çıkan an
Bitmez tükenmez görünür, ışık saçan gelecek zaman…
Yürüdükçe üzerinde karanlığa matlaşan
Sıktıkça boğazlarda susan.
-erir kemikleri-