Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

18 Nisan '15

 
Kategori
Deneme
 

Kozan Anavarza ve Dağılcak

Kozan Anavarza ve Dağılcak
 

ANAVARZA


           Adana’da 39.Turizm Haftası Etkinlikleri Muhteşem Geçiyor

 

       15-28 Nisan 2015 39. Turizm Haftası dolu dolu geçiyor. 16 Nisan 2015 Perşembe günü katılamadığım ilk etkinlikte Karaisalı ve Varda (Alman) köprüsüne gidilmişti. Sonraki etkinlik 17 Nisan 2015 Cuma günü yapılan Kozan gezisi oldu. Özellikle söz konusu Anavarza ve doğa harikası Dağılcak olunca geziye seve seve katıldım. İstiklal Ortaokulu ve Adana Turizm Meslek Lisesi öğrencilerinin de katıldığı gezi birlik beraberlik ve neşe içinde başladı. Saat 07.30’da Adana Valiliği’nin önünde toplandık. Herkes Karaisalı’nın ve Varda Köprüsündeki manzaranın güzelliğinden söz ederken ben de içten içe Karaisalı gezisine katılmadığım için pişmanlık duyuyordum. Ayaküzeri sohbetlerinden sonra saat 08.00’de otobüslerimiz Kozan’a doğru hareket etti.

       Adana İl Kültür ve Turizm Müdürü Sabri Tari başkanlığında ve Şube Müdürleri Mehmet Kurtgöz, Ayşe Ersoy sorumluluğunda Adana İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü ile Adana Bölge Müzesinin değerli personellerinin, alanlarında son derece yetkin arkeologlarının da katılımıyla çok verimli bir gezi oldu.

        Adana Valilik binasının önünden kalkan üç belediye otobüsü de tıklım tıklımdı. Yolda Arkeolog Esma Kiser, Arkeolog Ömer Avcıbaşı ve Adana İl Turizm Şube Müdürü Mehmet Kurtgöz bu yöreye ait efsaneleri anlattılar. İlk durak İmamoğlu oldu. Burada ayran içtik ve keyifli bir yolculuk sonrası Kozan’a vardık.


       Adana’dan giden misafirler olarak Kozan’daki meşhur Adnan Menderes Parkı’nın önünde görkemli bir şekilde karşılandık. Kozan Belediyesi Başkan Yardımcısı Yaşar Şenöz’ün “Hoş geldiniz.” konuşmalarının ardından göreve geldiği günden beri başarılı çalışmalarıyla dikkat çeken Sabri Tari Turizm Haftası hakkında güzel ve etkileyici bir konuşma yaptı. İki Haziran İlkokulu öğrencilerinin halk oyunları gösterisi göz doldurdu. Kozan Belediyesi Başkan Yardımcısı Yaşar Şenöz, Kozan İlçe Milli Eğitim Şube Müdürü Gazi Keleş ile Kozan’ın kıymetli öğretmenlerinin mükemmel ev sahipliği; geziye katılan herkesi çok mutlu etti. Kozanlılar gerçekten çok misafirperverlerdi. Kozan Kaymakamlığı’nın hazırladığı Kozan’ı tanıtan broşürler görevliler tarafından bizlere dağıtıldı.


         Tören bitiminde önce kent müzesine gidip orayı gezdik, sonra Arıkan Konağını gezerek hepimize burada isteğimize göre çay ve kahve ikram ettiler. Çarşıda bulunan Hoşkadem Cami de ziyaret ettikten sonra otobüslere binerek Dağılcak’a doğru yola çıktık. Yolda, arkeologlardan Esma Kiser ile Ömer Avcıbaşı görülen antik kalıntıların suyoluna ait olduğuna dair efsaneyi anlattılar.

Anavarza Efsanesi:

     “ Vaktiyle Anavarza yiğit insanların, güzel kızların yaşadığı büyük bir şehirmiş. Kent ve kale dıştan gelecek tehlikeye karşı koyabilecek durumdaymış. O zamanlarda şehirde yaşayan taş ustaları taştan oymalarla evleri, meydanları süsler, insana şaşkınlık verecek hayranlık uyandıracak eserleri yaratırlarmış.

       Gündüzleri halk, kentten çıkar, tarlada bayırda işini görür, akşam olduğunda kente geri dönermiş. Kentin dışı derin hendeklerle ve yüksek duvarlarla çevriliymiş. Kentin kapısındaki asma köprüden başka içeri girebilecek hiçbir yer yokmuş.  Halk bu güzel kentte huzur içinde yaşarmış. Akşamları her ev kahkahayla dolarmış, ağıtlar şarkı diye söylenirmiş. Halk mutluymuş, günler böyle gelir geçermiş.

      Anavarza Kralı’nın “Aya sen doğma, ben doğayım.” diyen dünya güzeli bir kızı varmış. Bu kız akıllı mı akıllı, güzel mi güzelmiş. Gel gör ki, günlerden bir gün işte bu kız yüzünden kentin huzuru kaçmış. Kralın o gülen yüzü kızarmış, kaşları çatılmış.

        Bir gün Sis Kralının elçisi, Anavarza Kralının huzuruna çıkmış.
Sis Kralının elçisi:
-Ulu Sis Kralı adına yüce Anavarza Kralına saygılarımı sunarım.
Anavarza Kralı:
-Söyle bakalım ne diler kralın bizden?
Sis Kralının elçisi:
-Kralım, kızınızı oğluna ister.
Anavarza Kralı:
-Ya öyle mi?
Sis Kralının elçisi:
-Evet, yüce kralım.
Anavarza Kralı:
-Ya istediğini kabul etmezsem?
Sis Kralının elçisi:
-Ulu kralım bunu da düşünmüştür. Kızınızı oğluna vermezseniz, Krallığınıza savaş açacağını bildirmekle de görevli bulunuyorum.
Anavarza Kralı:
-Sis kralı savaş diliyor demek?
Sis Kralının elçisi:
-Hayır, ama...
Anavarza Kralı:
-Sis Kralına söyle, bu işi düşünmemiz gerekir.

       Dert geldi mi üst üste gelirmiş. Sis Kralı’nın elçisi gidince bu defa Misis Kralı’nın elçisi kapıya dayanmış. O da kızı Misis Kralı’nın oğluna istemeye gelmiş. O da aynı istek ve tehditlerde bulunmuş. 
Anavarza Kralı, çok halim selim, iyi yürekli bir insanmış. Ne yapacağına kırmızı verememiş, dalmış kara düşüncelere. Durum çok çetinmiş. Kızını bu krallardın hangisinin oğluna verse diğeri yine kendi halkına savaş açacak. Belki de ülkesi elden gidecek. Hiçbirine vermezse bu defa iki ülke halkı ile savaşmak zorunda kalınacak diye düşünüp durmuş.

        Kız,  babasının haline çok üzülmüş, yüreğinden vurulmuş babasına kahırlanmış.
Kız:
-Olur mu Kral babam. Ben senin kızın değil miyim? Bana derdini niçin açmazsın?
Anavarza Kralı:
-Kızım, güvercin topuklu yavrum… Çok haklısın. Bilmem ki ne etsem. Sis Kralı elçi göndermiş, oğluna seni ister. Misis Kralı’ da elçi göndermiş. O da oğluna seni ister. Vermezsem savaş açılacak, hangisine peki desem yine de olacağı bu. Ne yapmalı bilemedim.
Kız gülmüş:
-Ondan kolay ne var?
Anavarza Kralı:
-Şeytan bile çözemez bu düğümü kızım…
Kız:
-Hayır kral babam; Bundan kolay bir şey yok. Dersen ki onlara, ben kızım veririm, Veririm ama bir şartım var. Anavarza’nın suyu az. Buraya bol suyu önce kim getirirse, onun oğluna kızımı veririm. Onlara öyle söyleyin siz. Gerisine karışmayın.
Anavarza Kralı:
-Bak işte bunu hiç düşünmemiştim. O zaman savaşsız çözeriz bu işi.
Kız:
-Elbette babacığım. Halkımız rahat, huzur içinde yaşıyor. Onların benim yüzümden acılara katlanmalarını, ölmelerini istemem hiç, demiş.

      Böylece aradan günler geçmiş her iki kralın elçileri, Anavarza kralının kararını öğrenmek üzere Anavarza’ya gelmişler. Kral onlara kızının öğrettiğini söylemiş. 
Anavarza Kralı:
-Anavarza’ya bol suyu ilk getireninin oğluna kızımı vereceğim. Kararımı krallarınıza böyle iletiniz. 

       Elçiler bu kararı hemen kendi krallarına iletmişler. Bunun üzerine, Sis Kralı yukarıdan, Misis Kralı aşağıdan başlamışlar suyolunu yapmaya, Sis Kralı suyolunu yontma taşlardan, çok güzel, sağlam biçimde yaptırmaya uğraşırmış. Bu yüzden işi gecikirmiş. Misis Kralı da kerpiçten yaparmış suyolunu. Bu yüzden Misislilerin suyolu çabuk ilerlemiş. Günler geçmiş, yollar ilerlemiş, sonunda aşağıdan Misislilerin suyolu görünmüş. Sislilerden bir haber yok. Misislilerin suyolunun kente yaklaşmakta olduğunu gören kızı almış bir üzüntü. Meğer içten içe yiğitliğini duyduğu Sis Kralı’nın oğlunu seviyormuş. Ona adamlar göndermiş.  İyiye kötüye bakma. Elini çabuk tut, demiş.

       Ama taş yol bu. Peynir değil ki doğrana, çamur değil ki sıvana. Sonunda Misislilerin yolu bitmiş. Su gelmiş kentin kapısına dayanmış. Dayanmış dayanmasına ama kız buna dayanamamış. Kaldırmış kendisini kayalıklardan aşağıya atmış. Derler ki Anavarza o günden sonra bir daha şenlik nedir bilmemiş. Kentin evlerinden neşe dolu kahkahalar yükselmemiş.”

      Efsaneyi dinleyenlerin yüzlerinde bir hüzün bulutu gezindi. Çevreyi izlerken sessizliği Mehmet Kurtgöz bozdu. Kozan Barajının eski cumhurbaşkanlarımızdan Süleyman Demirel’in eseri olduğundan söz etti.  Kozan Baraj Gölü eşsiz güzellikte ve burada tekne turları yapılabiliyor. Yol boyunca yeşilin her tonunu görmek mümkün… Portakal ağaçlarında meyveyle çiçeği aynı anda dalında görmenin hazzını yaşayanlar Kozan’ın güzelliği konusunda ağız birliği yaptılar. Mis gibi portakal çiçeklerinin kokusu otobüslerin içine yayıldı. Yolcuğumuzun neşe kaynağı en küçük katılımcı İlhan Efe de hepimizin ilgi otağıydı. Hele kızım Sena’ya “Teyze” bana ise “Abla” demesi hepimizi güldürdü.

         Kısa bir yolculuk sonrası varılan Dağılcak tertemiz havası, çağıl çağıl akan suları ve yemyeşil doğasıyla adeta cennetten bir köşe gibiydi. Piknik alanı çok güzel ve tertemizdi ama bizi restoran tarafında ağırladılar. Kozan Belediyesi Başkan Yardımcısı Yaşar Şenöz ile Turizm Şube Müdürü Mehmet Kurtgöz masaları tek tek gezerek bizlerle kısa sohbetlerde bulundular, herkese  “Afiyet olsun.” dediler. Öğle yemeği olan Adana ile şiş kebaplar, çeşit çeşit salatalar, süzme yoğurtlar ve başta şalgam suyu olmak üzere çeşitli içecekler Kozan Belediye’sinin ikramıydı. Yemek sonrası mis gibi kokan demli çaylar da içildikten sonra bize o güzel mekândan ayrılmak zor geldi.

         Kozan’a çok eskiden birkaç kere gelmiştim. Yanlış hatırlamıyorsam 2007’de de bir televizyon programı için bir akşam kısa bir süreliğine gelip dönmüştüm. Gezme fırsatım olmamıştı. Dağıcak’ı da eski haliyle biliyordum. Çok mamur olmuş. Hayran oldum. Burada yaşamak cennete yaşamak olmalı diye düşündüm.

          Dönüşte Anavarza’ya uğradık. Anavarza Antik Kenti Bilimsel Kazı Başkanı Yardımcı Doçent Doktor Fatih Gülşen ve Kozan İlçe Kültür Merkezi Sorumlusu Emrah Kızıldağ İl Kültür Turizm Müdürlüğü yetkilileriyle misafirlerini karşıladı. Anavarza Antik Kenti Bilimsel Kazı Başkanı Yardımcı Doçent Doktor Fatih Gülşen’in Anavarza hakkındaki verdiği bilgiler ilgiyle dinlendi. Buranın Efes Harabelerinden en az on kat daha büyük ve 2000 yıllık bir antik kent olduğu anlattı. Hatta dünyanın en büyük antik kentlerinden biri olma özelliğini taşıdığını belirtti. İçinde tiyatro, hipodrom, üniversite, mektep, senato binası, kütüphane, hamam, anıtsal bir yapıya sahip Havariler Kilisesi’nin yer aldığını ayrıca 34 metre genişliğinde 2700 m uzunluğunda dünyanın ilk duble yolu bulunduğundan söz etti. Ünlü düşünür Dioskorides ile Lokman Hekim’in de burada yaşadığını anlattı. 4500 civarında bitki çeşidi ile dünyada sadece Anavarza kayalıklarda havuçgillerden bir bitkinin yetiştiğini söyledi. Anavarza’nın eski çağlarda Klikya Bölgesindeki bir metropol özelliğini taşıdığını, 6 lejyon askerin burada devamlı bulunduğunu, bunun da 60.000 asker demek olduğunu açıkladı.

       Yıllardır eşiyle birlikte at üstünde Anavarza’da bekçilik yapan Hatun Hanım’ın evinin bahçesinde bulunan mozaikleri görmek üzere hareket ettik. Bir kız ile yanında iki yılan figürünün bulunduğu mozaiklerin güzelliği ilgi çekiciydi. Kızın Anavarza Kralının kızı olduğu rivayet ediliyormuş.

        Akşam 17.30’da biten gezi herkeste tatlı bir yorgunlukla karışık mutluluk hissi bıraktı. Adana İl Kültür Ve Turizm Müdürlüğünün son derece itinayla düzenlediği geziden memnun olarak ayrıldık. Sırada 18 Nisan 2015 Cumartesi Karataş, 19 Nisan 2015 Pazar günü de Yumurtalık gezileri var. Turizm Haftası kutlu olsun. Başta Adana İl Kültür ve Turizm Müdürü Sabri Tari olmak üzere  emeği geçen herkese teşekkür ederim.

 

HARİKA UFUK
ADANA
17 NİSAN 2015

 
Toplam blog
: 389
: 261
Kayıt tarihi
: 01.12.13
 
 

Adana'da doğdu. Öğrenim hayatına İstanbul'da Çengelköy İlkokulu'nda başladı. İstanbul Marmara Ünive..