Kozmik sır

Kozmoloji yani evrenbilim, evrenin geçmişi geleceği ve bugününü ele alan hatta her şeyin bilimi olarak da anılan bir disiplin.Bir nevi sırların bilimi.

Genelkurmaydaki bir birimin de adı için ilham vermiş. Özel harp dairesine bağlı. 1952 de Amerikanın, soğuk savaş döneminde Sovyetler birliğine ve komünizme karşı kurdurduğu, başlangıçta finanse ettiği bir yapılanma. O dönemde tüm NATO ülkelerinde var bu yapılanma.

Öyle ki Başbakan'ın, Cumhurbaşkanı'nın bile giremediği hatta haberdar olmadığı bir özel birim.

Hele sivil yargı’nın önünden geçemeyeceği mahrem alan.

Zamanın başbakanı (rahmetle anıyorum) Bülent Ecevit 1977 de bu kontrgerilla yapılanmasını duyar çok şaşırır. Dönemin içişleri bakanı Hasan Fehmi Güneşe sorar nedir bu yapılanma yasal mı diye. Bütçede yer almayan, yasal da olmayan bu yapılanmanın resmi statüye eriştirilmesi için Genel kurmaybaşkanı org Kenan Evren'e ricada bulunur. Nitekim 1978 de sn Ecevit’e havaalanında bir suikast girişiminde bulunulur. O zaman basında geniş bir tartışma ortamı sağlayan bu girişim, nasıl olduysa sivil yargıya da intikal edememiş ve ağır ağır gündemden düşürülmüştü. Hala soru işaretidir bu suikastı kontrgerillamı yapmıştı. Yaptırmıştı? Daha sonra bir sır olarak kalan ve bir türlü çözülemeyen Maraş olayları, Malatya olayları, Fendoğlu cinayetinde hep bu yapılanmanın rolünün olup olmadığı tartışıldı. Hatta Taksim 1 mayıs katliamında da kontrgerilla parmağı hep bir soru işareti olarak kaldı.

Daha sonra Turgut Özal’a, Kartal Demirağ’ın düzenlediği süikast ta da kontrgerilla parmağından söz edildi, ancak sihirli bir biçimde bu olay da tam olarak aydınlatılamadı.

Sivil yargı bir yere kadar gidebiliyor, öteye geçemiyordu. Bir güç hukukun da işlemesine mani oluyordu. İlk kez yargı, savcı Doğan Öz kanalıyla kontrgerillanın üzerine gitmeye başladı herkes neticeyi beklerken yine birileri devreye girdi ve savcı Öz de katledildi.

Şimdi ilk kez sivil yargı CMK sayesinde kozmik karargaha kadar girdi.

Hukuk devleti için, demokrasi için herkesin sivil yargıya hesap verir durumda olması kuşkusuz pozitif bir gelişme, kimsenin hukuk önünde ayrıcalıklı olmaması çağdaş demokrasilerde sıradan.

Yine bu kontrgerilla kuşkusu şimdilerde tekrar gündemde. Bülent Arınç’a suikast planı ile birlikte anılıyor.

Sözcüklerimi dikkatle seçiyorum. Tüm bu suikastler ve teşebbüslerin ve belki pek çok faili meçhulün sorumlusu olabilir kontrgerilla (nasıl olsa yargı da dahil olmak üzere kimse onlara dokunamaz, yaptıkları yanına kalır). Ama belki de özel harp dairesinin tüm bu yasadışı faaliyetlerle bir ilgisi yoktur. Şimdi siz dilediğinize inanın. Genellikle AKP karşıtları bunun bir düzmece olduğunu kontrgerilla yapılanmasının da laf-I güzaf olduğunu söylerler.

Türkiye’de gerçekten gayrinizami harp için kurulmuş bir türk gladio yapılanmasının yanında da olabilirim, ancak bir şartla;sivil yargının denetimine açık olmalı. Herkes hesap vermeli. Kimse kimseden daha fazla vatanperver olduğunu iddia edemezl. Vatanı korumak adına gelişigüzel silah kullanımı çok tehlikeli. Gelişmiş demokrasilerde anayasalar, yasalar vardır ve herkes yasalar önünde eşittir. Bu arada İtalyada gladyonun ne denli ileri gittiğini, faaliyetlerinde kuruluş amacının ne kadar dışına çıktığını hatırlayalım. Çok iyi yapılandırılmak, çok iyi denetlenmek ve Cumhurbaşkanlığına bağlı olmak üzere kontrgerilla yapılanması Türkiye için faydalı da olabilir.Ancak bugüne dek yaklaşık 50 yıllık bir geçmişe sahip olan bu TSK yapılanması sanırım iyi bir sicil bırakmadı.

Savcının talebi ile kozmik odadaki hakim Kadir Kaya’nın incelemesi sürüyor. Bakalım incelemesini sonuna kadar götürebilecekmi bu defa.

Haa bu arada hükümetin İlker Paşayı yargılamak gibi bir gizli ajandası varsa işte bu yolun sonu olabilr.

Aman haa! Ammann haaa!

Mevla’m görelim neyler.

Neylerse güzel eyler.

İbrahim Erol