Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

20 Ekim '09

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Kral Oedipus ve dahası…

Kral Oedipus ve dahası…
 

Kral Oedipus ...


Miliyet Blog’un en sevdiğim yazarından birisi Ali Gülcü imzalı bir günce okudum dün.

http://blog.milliyet.com.tr/BlogNo=209071

Kendine has üslubuyla, kitap hakkındaki düşüncelerini paylaşmış Ali Bey ve ben yine keyifle okudum.Kitabı tanımıyorum, dolayısıyla yorum yapmam söz konusu değil. Fakat kitap hakkında, yazılan satırlar bana bir şey hatırlattı ve ben yorum yazmak istedim. Yorum uzayınca, mecburen günceye dönüştü.

Tanıtım yazımda da açıkladığım gibi eğitimimi Türkiye dışında gördüm. Bir Türk azınlığı mensubu olarak, kaybedilmiş topraklarda doğup, yetiştim. Bu durumu, konu olarak sıkça güncelerime getiriyorum, fakat bu değiştiremeyeceğim bir gerçek. Şöyle geriye doğru baktığımda, hayatımın yarısından çoğu ( şu an için ) o topraklarda geçti.

Çok katı kuralları olan, ateist rejimi hakim olan bir eğitim süreci yaşadım. Özetlemem geriyor ise; dinden söz etmek yasaktı ( Hıristiyanlık dahil tabii ki ).Benim oralarda yaşadığım dönemlerde öyleydi. Din öylesine tabu idi ki…Bulgarların, ortodoks olduklarını Türkiye’de yaşamaya başladıktan sonra öğrendim. Bulgarların haç taşıması yasaktı, ibadet etmeleri de… Oradaki yirmi beş yıllık hayatım boyunca hiç çan sesi duymadım.Ne bir vaftiz töreni gördüm ne de başka bir dini ayin…

Din dersleri gayet tabii ki yoktu. Onun yerine, okulda , Yunan mitolojisini çok detaylı gördük, Yunan Tanrı ve Tanrıçaları…İtiraf etmem gerekiyor ki çok renkli hayatları olan bu Tanrıları okumak, bana keyif vermişti.Hafızamda oldukça kalıcı yer edinmişler… Aynı şekilde, daha az bilinen Tantal, Sisyphos (Sizif ) ve diğer mitolojik kahramanlar.

Konuyu saptırmadan, dün okumuş olduğum günce, Türkiye’de yaşadığım komik bir olayı hatırlattı bana. Aslında niyetim onu anlatmak ve yabancı kahraman isimleriyle yaşadığım sorunları dile getirmek.

Yunan mitolojisi yanı sıra, Antik Yunan edebiyatını da detaylı görmüştük. Beni çok etkileyen eserlerden birisi, Sofokles tarafından yazılan Kral Oedipus tragedyasıdır. Çok dokunaklı bir dram. Konusunu, nette özetlenmiştir bilmeyenler ve merak edenler önce oradan okuyabilirler.

Bulgarlar, Slav alfabesi kullandıkları için, kahraman isimlerini, doğal olarak bu alfabeye göre yazıyorlar ve telaffuz ettikleri gibi aktarıyorlar kağıda. Kral Oedipus- Kral Edip olarak tanımıştım…

Yıl 1990 olmalı, çalıştığım iş yerinde Edip Bey diye birisi vardı. İlk tanıştığımızda şaşkınlığımı anlatamam. Neden böylesine trajik bir kahramanın ismini koymuşlar ki?düşünmüştüm. Dayanamamıştım ve kendisine, Edip Kraldan söz etmiştim; onu ben öyle telaffuz ediyordum çünkü. Edip Bey gülümsemişti ve benim söz ettiğim kralın adı Odipus, olduğunu , Edip ismi ise, edebiyattan geldiğini açıklamıştı. Komik bir durumdu…

Şu an bu satırları yazarken, hiç işim yokmuş gibi : )) Oedipus, tam olarak nasıl telaffuz edilir diye merak ettim : Edip, Ödip, Edipus, Odipus, Oedipus, Ödipus…

Geçenlerde bir arkadaşıma sormuştum: Umberto Eco’nun bir sarkaçlı romanı vardı , neydi ?, “Fuko Sarkacı” cevabı yerine; yazıya dökemeyeceğim kadar zor ve müthiş komik bir telaffuz çıktı ağzından…Gerçi, sarkacın adı Fuko olduğunu ben de yeni öğrendim.

Ben bu konuyu çok önemsiyorum, tercüme olarak okuduğum kitapların kahramanlarını doğru telaffuz etmek istiyorum . Bazı isimlerin nasıl okunması gerektiğine karar veremiyorum.

Örnek mi ?

Caderousse - Monte Kristo Kontu, romanın bir kahramanı. Caderousse - Kadrus okunduğunu nasıl çözerdim, daha önce kahramanı tanımasaydım, bilmiyorum. Fransızca kursuna gitmem gerekecekti herhâlde.

Ya Quasimodo nasıl okunur? Benim versiyon - Kvazimodo . Doğru okunuş belki de : Kazimodo ya da Kuazimodo ya da Kasimodo ya da Kuasimodo ya da …

Benim hiç işim kalmamış hakikaten.Ülkemde o kadar çok çözülecek sorun varken…

Sorunlarımızın çözülmesi işte bu yukarıda saydığım isimler karmaşasına benziyor aslında. Herkesin kafasında farklı telaffuz, soruna farklı bakış açısı yani…

Sonuç ise... Çözümsüzlük…

Konuyu buraya bağladım ya, Bravo bana!

 
Toplam blog
: 144
: 1854
Kayıt tarihi
: 13.03.08
 
 

Doğduğum ve büyüdüğüm şehir Kırcali, Bulgaristan. Yıl 1964. Makina Mühendisiyim. Evli ve iki çocu..