Kral öldü... Yaşasın yeni kral !!!

Bir gün bunun olacağı belliydi... Çanlar uzun süredir çalıyordu... Ama iyi ki bunu hakeden takım tarafından bu sonuç elde edildi...

Evet tahmin edeceğiniz üzere Bayern Münih ve Barcelona'dan bahsediyorum. Barcelona hakkında daha önce bir yazı kaleme almış ve Barca için ters rüzgarların esmeye başladığını belirtmiştim. Bu rüzgarlar bu gece bir fırtınaya dönüştü ve Barcelona çok ağır bir hezimet yaşadı. Ama dediğim gibi bu fırtınayı gerçekleştiren takım bence bu sezonun en iyi takımı Bayern olunca sezarın hakkını sezar teslim etmek gerekiyor. 

Bu yıl Bayern'i doksan dakika izlediğim tek maç Arsenal'i Londra'da perişan ettiği karşılaşma idi ve o maç sonunda kendi kendime demiştim; bu yıl büyük bir ihtimalle şampiyon olurlar. Bu geceki maçtan sonra da bu düşüncem kesinleşti. Tabi finalde büyük bir süpriz yaşanmazsa !!!

Bu gece Bayern gerçekten de çok iyi oynadı ve resmen Barca'yı ezdi. Son beş yıldır ilk defa Barca'yı bu hale sokan bir takım gördüm. Fizik olarak, taktik olarak ve teknik olarak iki takım arasında birinci ligle amatör lig kadar fark fardı. Barca hiçbir varlık gösteremedi. Bayern rakibini çok iyi çözmüştü ve bu çözümlemeyi uygulayabilecek çok da iyi oyuncuları olunca bu sonuç kaçınılmaz oldu. Buna bir de Barca'lı oyuncuların ve özellikle Messi'nin bıkkınlığı ve boşvermişliği eklenince çok rahat bir galibiyet aldı Bayern. Zaten malum olan teknik adam, defans ve forvet eksiklikleri Barca'yı bu yıl çok zorlamıştı. Bu üçü bu maçta tüm çıplaklığıyla ortaya çıktı. Barca forvetsiz oynuyordu; Messi, olağanüstü performanslar sergilediği için bu görünmüyordu... Barca, Pique'nin yanında oynayan Puyol sakatlanınca defanssız kalmıştı... orta sahaya Yaya Toure'nin gidişinden sonra yerleşen Busquets asla bu takımın bir oyuncusu olamazdı... yüksek toplar kısa boylu Barca için her zaman büyük bir riskti... ve tabi ki teknik direktör... Koca bir maç oyunu sadece izledi. Ben zaten takımdakilerin onun sözünü pek dinlediğini de sanmıyorum. Çünkü bu oyuncuların çocukken(!) hocası olabilir Villanova, ama artık rüştünü ispatlamış ünlü yıldız oyunculardan bahsediyoruz.

Bayern için söylenebilecek tek söz ise tam bir alman makinası mükemmelliği. Her tarafıyla çok güzel çalışıyor ve buna şampiyonluk arzusu da eklenince, yenilmesi çok zor olan bir takım olmuşlar. Takım oyununu da, bireysel oyunu da çok iyi becerebilen oyunculardan kurulu bu takım geçen yıl Roben'in kaçırdığı penaltı yüzünden kaçırılan şampiyonluğu bu yıl çok rahat alacaktır. Ve Jupp Heynckes... Çok büyük bir teknik direktör. Ayakta alkışlanması gereken bir futbol adamı. Sezonun yarısında, kendi yerine önümüzdeki sezon başka bir teknik adamın geleceğinin açıklanmasına rağmen takım üzerindeki etkisini kaybetmeden bu noktalara gelmek kolay bir iş değil. Zaten Pep Guardiola'yla neden anlaşıldığını da anlamış değilim. Bayern Almanya'da zaten her yıl şampiyon olan bir takım. İki yıldır da Şampiyonlar liginde final oynuyor. Bu durumda Guardiola'nın bu takıma ne katacağını açıkçası şuanda kestiremiyorum. Hatta bana kalırsa, bu kadar başarılı bir takımın başına geçmek her iki taraf için de büyük bir risk. Çünkü en ufak bir başarısızlıkta her iki tarafta sorgulanır. Keşke Guardiola başka bir takımın başına geçseydi.

Maçta çok önemli hakem hataları olduğu kesin ama emin olun ki o hatalar olmasaydı da Bayern bu maçı çok rahat alırdı.

Başlık biraz abartı oldu belki ama dünya futbolu için iyi bir gelişme olarak da bakabiliriz bu duruma. Her takım Barca ile maça çıkarken resmen hükmen yenik düşünülüyordu. Milan teknik direktörü dahi elendikleri maçtan sonra ilk maçta 2-0'lık galibiyetin güzel bir hayalin başlangıcı olduğunu ve bu maçtan sonra gerçeğe döndüklerini söylemişti. Barca ve onu zorlayan Real dışında dünyada başka takım yokmuş gibi bir izlenim doğmuştu. Ama durumun böyle olmadığını Bayern bize gösterdi. Ve doğru adımlar atılırsa belki de bir beş yıl da Bayern'in dünya futboluna hükümdarlığını görebiliriz. Tebrikler Bayern !!!