Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

18 Temmuz '14

 
Kategori
İnançlar
 

Kraliyet sanatı - Astroloji

Kraliyet sanatı - Astroloji
 

ASTROLOJİ


Gök olaylarına bakıyorsunuz ve kehanetlerde bulunuyorsunuz!

Şaşırtıcı, anlamakta zorlandığımız ama olmaz demediklerimizden astroloji!

 

Astroloji gezegen ve yıldızların insanların üzerindeki etkisini yorumlayan bir bilim dalı! İnsanoğlunun yazılı tarihin başından beri astroloji biliminin olduğunu biliyormuydunuz?

Tarihteki ilk uygarlıklar da, astroloji biliminin olduğu, kanıtlarla ispatlanmış…

Bu konuda bilimciler diyorlarki, astroloji  kader değildir!

Birçok yerde okuduklarım ve toparladıklarımdan anladığımız:

 

Astroloji:

Dönemleri incelermiş.

Fırsat alanlarını saplarmış.

Şanslı zamanları tesbit edermiş.

Doğum haritanıza bakarmış.

Bizleri kısıtlayan, zorlayan alanları, gecikmeleri gösterirmiş.

Bir çeşit rehber gibi, bir çeşit yol gösterici veya tebrübeleri ile nasihat eden büyüklerimiz gibi!

 

Gezegenler iyi açılar yapar, işte o dönemlerde bir şeyler yapmalısınız.

Gezegenlerin zorlayıcı etkiler yaptığı dönemler varmış, önemli olan o dönemlerde gayret etmek ve doğru yapmakmış.

Bunuda astrologlar tesbit edebiliyorlarmış.

 

Elbette astroloji kehanet değil!

Gök olaylarına bakılarak kehanatlerde bulunmak, olacakları söylemek, felaketlerden haber vermek çok eski tarihlere dayanıyormuş.

Yıldızların ne olduğunu, yaşamları üstünde ki etkilerinin neler olduğunu merak etmişler. Böylelikle incelemeye başlamışlar ve astroloji doğmuş.

 

Yazılı tarihte:

MÖ 2500 yılında, gezegenlerin insanların kaderlerini etkileyen tanrılar olduğunu sanıyorlarmış.

O tarihlerde akla gelen en mantıklı açıklama demekki öyleymiş!

 

Mezopotamya’da astrologlar gökyüzünü incelemeye ve kayıt tutmaya başlamışlar. Mezopotamya tarihinin erken dönemlerinde astroloji ‘kraliyet sanatı’ olarak düşünülüyormuş.

 

İlk yazılı örnekleri;  Asu rve Babil uygarlıklarındaymış.

Astroloji sisteminin kökeni Eski Yunan’dan geliyormuş.

Mezapotamya uygarlıklarının etkisi ile Eski Yunan'da astronominin yanısıra astrolojide boy göstermiş. Astrologlar, açıklamak için de geometri bilimini kullanmaya başlamışlar.

Astroloji danışmanları Kraliyet ailesine devlet yönetimi konusunda akıl da verirlermiş.

Mezopotamya gökbilimcileri, göklerin işleyişini açıklamak için yeni geometri birimlerini kullandıkları sırada, Yunanlılar, Mezopotamya'nın astrolojik kehanet biçimini kendi mitolojileri ve yeni geometri bilimiyle birleştirip zodyaka dayananan kişisel bir astroloji geliştirmişler.

Zodyak’ı tanımlamışlar. Zodyak nedir dediğimizde bu işin bilir kişileri:

 

“Ekliptiğin iki yanında, aşağı yukarı 10 derece genişliğinde, içinde Güneş'in ve gezegenlerin döndüğü bir gökkubbe kuşağıdır” diyorlar.

 

Yunanca ‘zodiakos kyklos’ – ‘hayvanlar dairesi anlamına gelen bir kuşak!

Bütün bunların bilir kişiler tarafından tanımı da şöyle yapılıyor:

 

Güneşin bir yıl boyunca gökyüzünde izlediği eliptik yörüngesinin her iki yanında dokuz derece uzanır.

Zodyak -Koç, Boğa, Yengeç- gibi her biri bir hayvan tarafından simgelenen ve yılın belirleyen on iki parçaya bölündü.

Böylece Yunanlılar astrolojiyi göklerinin yaşamlarındaki etkilerini merak eden bireylere danışmanlıkta kullanarak yıldız falı sanatını ortaya çıkardılar.’(alıntı)

 

Astroloji’yi incelediğimizde yukarıdaki edinimleri öğreniyoruz.

Astroloji tarihi insanlık tarihi kadar eski olduğunu,

Farklı uygarlıkların birbirlerinden bağımsız olarak astroloji ile ilgilendiklerini,

Babil, Mısır, Hint,  Çin, Maya, Yunan, Roma ve  Arap uygarlıklarının astrolojiyi bildiklerini,

 

Biraz daha derine indiğimizde:

İlk astrologların M.Ö. 3000 yılında Kaldeliler olduğunu,

Astrolojiye ait ilk kayıtların M.Ö. 5800 yılına kadar gittiğini,

Maya uygarlığıda, Hindistan’da ve Çin’de de M.Ö. 2000 yılında astroloji biliminin kullanıldığını,

 Kuzey Afrika'daki ve Doğu Akdeniz'deki Arapların da M.S. 8. yüzyılında astrolojiyi kullandıklarını,

M.S. (805–85) yılları arasında yaşamış olan Albumasur ya da diğer adıyla  Abu Maaschar'ın yazmış olduğu ‘Introductorium in Astronomiam’ adlı eserle astrolojinin orta çağda yeniden önem kazanmış olduğunu da artık biliyoruz.

 

Peki, bütün bunlardan sonra astrolojiye inanıyor muyuz?

Diyor muyuz? Evet, astroloji önemlidir, ben inanıyorum.

 

 

Nazan Şara Şatana


 

 

 
Toplam blog
: 1731
: 4678
Kayıt tarihi
: 09.12.10
 
 

Turizmci; Genel müdür Yazar ; Romanlar, senaryolar müzikkaller... Sinema filmleri, TV filmleri.....