- Kategori
- Deneme
Krallıkla mı yönetiliyoruz
HASANKEYF Sıcağın ve binlerce yılların süzüp, sertleştirip kayalaştırdığı zemini, bir dirsek yerinde oyarak hazırlamıştı yatağını Dicle. Bir kanı deli genç erkek ya da genç kız kıvamında akan suları aktıkça sevmiş yatağın, ı sevdikçe aşındırmış oymuş kayaları. Ortaya çıkan yumuşak, su emmiş kayaların içine sığınmış insanlar sarı sıcaktan, kızıl sıcaktan dosttan, düşmandan. Dicle’nin delişmen suları, eridikçe karlar, çağıldadıkça taşlar, oydukça sevgilinin yumuşak karnını, başlamışlar nehrin terk ettiği yatağında sebzeler meyveler yetiştirmeye persler, medler, artuklular. Sanki çağlar öncesine ışınlandım yirmi birinci yüzyıldan.. Kopmuş kaya parçaları, taşlardan yan yana dizilerek elde edilmiş duvarlar, arasına biraz çamur sıkıştırılmış. Kaya mezar evleri hiçbiri diğerinin manzarasını kapatmadan yaşamışlar.
Şimdi binlerce yıl sesiz sakin yaşayıştan sonra sahnedeki spot ışıkları altında kalan sanaatcılar gibi dünya gündemine düşmüş bir arabesk yaşam biçimi. Yıllar önce yine mağarada yaşayanlar var bu ülkede! nidaları altında yer yerinden oynamış. Yapılan bahçeli , ahırlı, tek katlı evlere, mağaradakileri zorla taşınmışlardı. Kopmak istememişlerdi mağaralardan. Geçmişlerinden, masrafsız yaşamlarından, zaten gelirlerde çok azdı. Elde ettikleri sebze, meyve Dicle’den tutukları balıklar, ancak karınlarını doyuruyordu.Keçi kılından koyun yününden yaptıkları giyecek, kilim, aba kendi ihtiyaçlarını karşılıyordu. Yeni evler elektrik, telefon, su, buzdolabı gerektiriyordu. Oysa mağaralarda bunlara hiç ihtiyaç yoktu. Hasankeyf on bin yıllık tarih ve bir doğa harikası binlerce yılda oluşmuş ve benzeri bir daha hiç oluşmayacak. Kısacası alternatifi benzeri yok ve benzerinin yapılması da mümkün değil. Oysa yapılacak barajın birçok alternatifi olduğu gibi benzerinin yapılması da her zaman mümkün. Üstelik barajların ömrünün de elli yıl olduğunu biliyoruz. Bu ticaret değil, akıl değil olsa olsa öfke kin ve dediğim dedik KRALLARA özgü KRALLIKLARA has anlayıştır. Bu bir ulusun bir, bir iktidarın tek başına tercih edebileceği bir olay değil. Bu dünyanın ortak mirasıdır ve tüm dünya halkları ortak olarak bu mirası korumakla yükümlüdürler. Bu günün siyasi, ekonomik, politik, stratejik hangi çıkarı için olursa olsun feda edilemeyecek bir varlıktan söz ediyoruz. Hasankeyf’ten bahsederken.
19.07.2010
Resimler yazdıklarımı gereksiz kılmakta zaten.
Şimdi binlerce yıl sesiz sakin yaşayıştan sonra sahnedeki spot ışıkları altında kalan sanaatcılar gibi dünya gündemine düşmüş bir arabesk yaşam biçimi. Yıllar önce yine mağarada yaşayanlar var bu ülkede! nidaları altında yer yerinden oynamış. Yapılan bahçeli , ahırlı, tek katlı evlere, mağaradakileri zorla taşınmışlardı. Kopmak istememişlerdi mağaralardan. Geçmişlerinden, masrafsız yaşamlarından, zaten gelirlerde çok azdı. Elde ettikleri sebze, meyve Dicle’den tutukları balıklar, ancak karınlarını doyuruyordu.Keçi kılından koyun yününden yaptıkları giyecek, kilim, aba kendi ihtiyaçlarını karşılıyordu. Yeni evler elektrik, telefon, su, buzdolabı gerektiriyordu. Oysa mağaralarda bunlara hiç ihtiyaç yoktu. Hasankeyf on bin yıllık tarih ve bir doğa harikası binlerce yılda oluşmuş ve benzeri bir daha hiç oluşmayacak. Kısacası alternatifi benzeri yok ve benzerinin yapılması da mümkün değil. Oysa yapılacak barajın birçok alternatifi olduğu gibi benzerinin yapılması da her zaman mümkün. Üstelik barajların ömrünün de elli yıl olduğunu biliyoruz. Bu ticaret değil, akıl değil olsa olsa öfke kin ve dediğim dedik KRALLARA özgü KRALLIKLARA has anlayıştır. Bu bir ulusun bir, bir iktidarın tek başına tercih edebileceği bir olay değil. Bu dünyanın ortak mirasıdır ve tüm dünya halkları ortak olarak bu mirası korumakla yükümlüdürler. Bu günün siyasi, ekonomik, politik, stratejik hangi çıkarı için olursa olsun feda edilemeyecek bir varlıktan söz ediyoruz. Hasankeyf’ten bahsederken.
19.07.2010
Resimler yazdıklarımı gereksiz kılmakta zaten.