Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

27 Haziran '07

 
Kategori
Güncel
 

Kravat kalktı sıra Siesta'da

Kravat kalktı sıra Siesta'da
 

Dünyanın ikliminin değiştiği, mevsimlerin kaymakta olduğu çok açık. Emisyon hacimlerini dizginlemekten hala kaçınılıyor. Kyoto sözleşmesini ABD ve TC de imzalamayan ülkeler arasında bulunuyor. Çevre yıkımı endüstri toplumundan bilgi toplumuna geçerken bir büyük kara deliği oluşturdu. İnsanlık, bu duruma hazırlıksız yakalandı. Para hırsı peşindeki kapitalizme yerkürenin imdat sinyalleri bile kar etmiyor. Buzullar çözülmekte, topraklar çölleşmekte. Ve... "Su" yoksa hayat da yoktur acı gerçeği kapımızı çalmakta.

Açlığı, yoksulluğu, salgın hastalıkları yenemedik. Silahlanma ve nükleer silah denemeleri ile atmosferin dengesini sabote ettik. Telekomünikasyonun cep telefonu ve kablosuz iletişim olanaklarını öylesine denetimsiz yaygınlaştırdık ki, sanki havada kinetik enerji yoğunlaşmasını hissediyor gibiyiz artık. İnsanların sinir sisteminin bozulmasında bunun etkilerinin olduğu zamanla anlaşılacak. Herşeye karşın çözüm, vazgeçmek değil, denetim ve düzenden geçer.

Dünya yoksulu ve zengini ile kendisine davranılmadığı gibi, artık insansoyuna da cömert davranmamaya karar vermiş gibi... Bermuda şeytan üçgeninde on yıllardır sırra kadem basan uçakları ve pilotları bilirisiniz. Bu gizem hala çözülmedi gitti. Sanki ruhni bir sır'ra bürünecek yaşam, sanki başka yerlerde yutuverecek ve başka yerlere kusuverecek insanın doğaya yaptıkları haksızlıkları.

Tüm bunlara karşın kendi adımıza attığımız olumlu adımlar da var. Küçük, sembolik adımlar... Örneğin kamu kurumlarında kravat takma zorunluğu kaldırıldı şu kavurucu sıcaklarda ve bu, yerinde bir karardı. Süreci biraz izledim... Bizim gibi bürokratik formalliğe gömülmüş bir toplumda bu karar alınabilecek miydi? Birileri çıkıp da "Bu dinsel bir tarza öykünmedir" diyerek bu tasarrufun da önünü kesecekler miyidi? Şükür ki olmadı. Akıl, üstün geldi. Artık Hırvatların dünyaya armağan ettiği Kravat hiç değilse yazın zorunlu değil. Şunu da espiriyle not etmek isterim: Ben güzel kravatları çok severim!

Sıra artık Siesta'da. Ne demek siesta? Günü çok sıcak yaşayan kent merkezleri başta olmak üzere çalışma saatlerinin hava koşullarına göre ayarlanması. Yani klasik anlamda 9-6 mesaisi değil ama biraz daha erken başlayıp, özellikle sıcağın pik yaptığı öğlen ve sonrası saatlerinde ara vermek. Bu duruma belli açılımlarla takviye yapılabilir. Esneklik sağlanabilir: Örneğin vardiyalı emek organizasyonu gibi... Enerjiden büyük bir tasarruf da sağlıyor Siesta uygulanan ülkelerde. Mesela İspanya'da ve bazı Akdeniz ülkelerinde bu böyle. Alışveriş merkezleri saat diyelim 12 ile 4 arası kapalı kalıyor ve sonra açılıyor. Elbette ulaşımın sorun olduğu büyük kentlerde insanların evlerinden aynı gün içinde tekrar işlerine dönmesi ek bir külfet. Ancak bunun da çözümü dediğim gibi vardiyalı hizmetlerle sağlanabilir.

Evet artık Siesta turizm bölegelerimizden başlayarak yaşamımıza girmesi düşünülmeli ve hayatımımız özellikle de tıp ve eğitim dışında bu anlamda ve başta hizmetler sektöründe yendien düzenlemeyi düşünebilmeyiz. Bu düzenleme de çağdaş ve gerçekçi bir düzenlemedir. Ancak en önemlisi doğaya değer vermeli ve çevremizi gözümüz gibi korumalıyız. Yok değilse diktiğinden fazla ağaç yakan insanların hiç bir şeye hakları olamaz!
 
Toplam blog
: 374
: 491
Kayıt tarihi
: 16.08.06
 
 

Merhaba! Toplumsal, siyasal, ekonomik ve kültürel olgularla ulusal ve evrensel düzlemde ilgilenme..