Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

05 Şubat '08

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Kredi kartı borçları intihar ettiriyor!

Kredi kartı borçları intihar ettiriyor!
 

Kredi kartlarını bilinçli kullanmalıyız!


Kredi kartı aslında çağdaş bir buluş. Cebinde para taşıma rizikosundan kurtarıyor insanı. Kartını çaldırırsan hırsızın oradan para çekmesini engelleyebilirsin. Ama bankacılık sisteminin adam gibi işlediği toplumlar için düşünülmüş. Bizde ise vatandaşın mutsuzluğunu artırmak, onu cendereye sokmak, çaresiz bırakmak için kullandırılan bir araç.

Çoğu kimseye zorla gönderiliyor, haberleri olmadan, kendilerine sorulmadan keyfi bir şekilde kredi limitleri artırılıyor.
Düşünebiliyor musunuz 600 YTL aylık maaşı olan bir kart kullanıcısının limiti 5.000 YTL olabiliyor. Vatandaşın parasına 16% faiz veren bankalar, kredi kartı ödemelerinde gecikenlere 116% faiz uyguluyorlar.
Böyle bir sistem nerede var? Sadece Türkiye'de!

Peki, ülkemizde kredi kartı kullanıcıları niçin devamlı problem yaşıyorlar?

Kredi kartı borçları yüzünden hayatı kararmış, intiharı düşünen ve intihar eden insanlarımız çoğalıyor.
Bugün Müge Anlı ve Pakize Suda'nın sunduğu DOBRA DOBRA programını seyrettim ve şaşırdım. Kredi kartı mağdurlarını ilgilendiren bir programdı. Her zaman olduğu gibi Ankara Ticaret Odası Başkanı Sinan Aygün oradaydı. Bir de gazeteci Can ATAKLI. İkisi de çok değer verdiğim, Türkiye'yi seven idealist insanlardır bence.

Vallahi programı izlerken şu kötü halime şükrettim. Kredi kartı kullanmıyorum ya, kimseye borcum harcım yok. Kendi yağımla kavrulmaya çalışıyorum. Kredi kartı kullananların çoğu müsrif, düzensiz yaşayan insanlar değil. Normal gereksinimlerini karşılamak için kullanıyorlar.

Bunu Sinan AYGÜN de tecrübelerine dayanarak teyit ediyor. Hastalık, otomobil kazaları, beklenmedik tamir masrafları ve benzer sebeplerden dolayı birkaç ay tam zamanında ödeyemediğinde, faiz girdabına kapılıyor kart sahibi.
Zira yukarıda da belirttiğim gibi çok yüksek faiz uygulanıyor. Buna faizin faizi vs de eklenince ödenmesi güç rakamlar ortaya çıkıyor.

25 milyar kredi kartı borcu olan polis memuru

Polis memurunun eşi telefonla katıldığı programda şunları anlatıyor: Oğlu bir otomobil kazası geçirmiş. Kendisine çarpan sürücü 8/8 suçlu olmasına rağmen mahkeme 4-5 yıldır devam ediyormuş. Oğullarının tedavi masrafları için kredi kartlarını kullanmak zorunda kalmışlar. Adaletin yavaş işlemesinden mağdur olan bir aile. Evin erkeği de adalet makamlarında görevli bir polis.

Şimdi bu polisin adalete güvenmesini bekleyebilir miyiz? Adalete güvenmeyen bir polisin vatandaşa adil davranmasını beklememiz de saflık olmaz mı?
Sık sık polislerimizden şikâyetçi oluyoruz ya. Çoğunun durumları kötü. Kredi kartlarını nasıl ödeyeceklerini bilemiyorlar. Sık sık polis intiharlarını öğreniyoruz medyadan. En önemli sebebi kredi kartları borcu imiş.

Çocuğunun tedavi masraflarını ödemek için kredi kartını kullanan polis, mahkemenin uzaması neticesinde kredi kartı borcunu ödeyemiyor. Faiz üstüne faiz binince, 5.000 YTL ana borcu olan polisin borcu 25-35 bin YTL'ye çıkmış. Bankaya sorup tam meblağı öğrenemiyormuş. Zira o zaman da "Ödeyecek misiniz de soruyorsunuz?" diyorlarmış.

Sevgili Başbakanımız, artık şu türban mürban, karaçarşaf maraçarşaf, şalvar malvar, çember sakal member sakal işlerini halletse de 687 bin kredi kartı mağduru ailenin dertlerini çözecek kanunları çıkartsa.

Yapması gereken tek şey, doğru dürüst bankacılık sisteminin oluşmasını sağlamaktır. Vatandaşın parasına 16% faiz veren bankaların, kendi parasına vatandaştan 116%'lara varan faiz istemesinin önüne geçmektir.

Ama biraz seri. Acil vaka yani. Kangren olmadan tedavi edilmeli ve hastalar sağlığa kavuşturulmalı.

Gırtlağına kadar kredi kartı borcu olan vatandaş genelde iyi bir vatandaş olamaz. Hiçbir görevi tam olarak yerine getiremediği gibi vatandaşlık görevini de yerine getiremez.

Halledin artık şu türbanı! Önemli meselelerimize el atın sayın Başbakan. Partiniz milletvekilleriyle yaptığınız grup toplantısında Türkiye'nin ihracatının öngörülen 100 milyar doları aşarak 107 milyar dolara çıktığını söylerken nasıl da havalara giriyorsunuz. Ama 170 milyar dolar da ithalat yaptığımızı söylerken o kadar hava atamıyorsunuz.
Bu nasıl dış ticaret ki, ithalata ödenen para ihracattan alınanın hemen hemen iki misli. Ve siz bununla iftihar ediyorsunuz.

KREDİ KARTI MAĞDURLARININ HER TÜRLÜ SORULARI İÇİN TELEFON: (0212) 429 58 65

Mustafa Mumcu, 5 Şubat 2008 Saat: 13.10

 
Toplam blog
: 324
: 2811
Kayıt tarihi
: 10.04.07
 
 

06. 06. 1945 İzmir doğumluyum ve İzmirli olmaktan da gurur duyuyorum. 1968 yılında birkaç yıllığın..