Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

10 Nisan '09

 
Kategori
Türkiye Ekonomisi
 

Kredi kartı mağduriyetinin yaratmış olduğu toplumsal trajedi

Kredi kartı mağduriyetinin yaratmış olduğu toplumsal trajedi
 

Kredi kartının bedelini ödemek ve ödediğini karesi ile çarpmak bu olgunun doğal uzantısı oluyor.
Karesi ile çarpmaktan kastım, salt kredi kartının alış-verişten doğan borç yekünü değil veya bu borç yükününe gark olmuş faiz yükü de değil mesele.
Ödeme sıkıntısının doğal uzantısı olarak, ev satmak, araba satmak, arsa satmak, boşanmak, göç etmek gibi olguların yol açtığı derin bir kimliksel değişimdir aslolan.

Son on yılın panoramasını çizin deseler, toplumsal hayatımızın bir noktasına kredi kartı mağduriyetini yerleştirmemiz bu panoromanın realitesini ifade eder.
Kredi kartı mağduriyeti ülkemizde pek de yabana atılmayacak bir gerçektir.
Göz ardı edilemeyecek kadar önemli bir sorun.
Lakin Başbakan Eskişehir’de yapmış olduğu bir konuşmada, kredi kartı batağına saplanmış ve bu bataktan çıkamayan insanlara yönelik o denli ağır bir ifade kullandıki, kredi kartı mağdurlarını dürüst olmamakla suçladı.
Oysa yapılan bir istatistiki çalışmanın sonuçları yüzümüzü kızartacak cinstendi ve yüzü en fazla kızarması gereken kişi ise Sayın Başbakan’dı.
Bakınız ne diyor bu araştırmanın yalın sonucu?
Şu anda toplam kredi kartı borcu 36 Milyar Türk Lirasıymış.
Son derece ciddi ölçekli bir rakamdır bahsi geçen bedel.
Ne varki 2009 yılı Ocak ayına ilişkin kredi kartı harcamalarının miktarı 13.4 Milyar Türk Lirasıymış ve bu bedelden marketlere yönelik harcanan kısım 6 Milyar Türk Lirasıymış.
Lüks tüketim harcaması için harcanan bedel ise 550 Milyon Türk Lirasıymış.
Kredi Kartı ile yapılan alış verişlerde market ve lüks tüketim eksenli harcamaların dışında akaryakıt, elektronik, bilişim ve mobilya harcaması da ayrıca yekün tutan harcama kalemleri.

Dikkat ederseniz, yapılan harcamaların özünde ihtiyaç dışı kullanımdan ziyade, zorunlu ihtiyaçlara yönelik harcamalar yapıldığını tespit edebiliyoruz.

O halde Sayın Başbakan’ın kafasını iki elinin arasına alıp düşünmesi gerekmiyor mu “vatandaşı bu mağduriyetten nasıl kurtarırım?” diye?
Kredi Kartı olgusu ciddi bir toplumsal trajediye doğru gidiyor.
Önümüzdeki dönemlerde kredi kartı mağdurlarının sorunlarına ilişkin bir nebze olsun rahatlatıcı adımlar atılmadığı takdirde hem bankalar ciddi sorun yaşayacak ve hem de mağdurlar için hayat daha da çekilmez bir hal alacak.

Ekonomik krizle beraber işsizlik artışı bu günkünden daha fazla olacak, daha fazla işsizlik batağına saplanacak vatandaş için kredi kartı borcunu ödeme şansı hemen hemen hiç kalmayacak ve bir kısır döngü ile sistem yürümeye devam ederken, bir dizi de toplumsal tahribatları beraberinde getirecek.

Hemen dönelim ve bu süreçte siyasal iktidarın her hangi bir adım atmayacağını bir parantez açarak belirtelim.
Çünkü siyasal iktidar biliyoruz ki halkın değil, bir avuç sermayedarın çıkarları doğrultusunda karar alan bir organ havasındadır.
Dolayısı ile bu sorunu öncelikli olarak bireysel bir sorun olarak değil, aksine, ciddi bir toplumsal sorun olarak algılamamız gerekiyor.
Borçlu olan veya olmayan herkesi yakından ilgilendiren bir konu olduğunu kabul edip, tez elden sendikalar, demokratik kitle örgütleri ve diğer sivil toplum kuruluşlarını harekete geçirerek kredi kartlarına yönelik tahakkuk etmiş olan faizlerin dondurulmasını, ayrıca ana paranın bu süreçte uzun vadeli bir ödeme planlaması ile kredi kartı mağdurlarının önüne sunulması sanırım en iyi çözüm yöntemi olarak görünüyor.
Aksi halde bu durum şiddeti fazla bir kısır döngü halinde dönüp duracaktır.

 
Toplam blog
: 1509
: 1145
Kayıt tarihi
: 07.08.07
 
 

Yazarım... Okurum... Öğrencilik yıllarımda çok yazdım... Kompozisyon derslerinde yazdım... Duvar ..