Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

14 Eylül '06

 
Kategori
Okul Öncesi
 

Kreşler neden sevgisiz

Kreşler neden sevgisiz
 

Okula başlamadan önce tüm anne ve babaları saran korku, acaba çocuğum alışabilecekmi? Kaç defa hastalanacak? bu iki soru temel korkuları oluşturmaktadır.

Aslında hep söylenen geleceğimizdir çocuklarımız lafı sanırım bizde havada kalan bir laf gibi. Çocuğun kişilik gelişiminin en önemli evresi 0-6 yaş olduğuna göre kreş ve ana okulu belkide eğitimin en önemli giriş basamağını oluşturuyor.

Bu aşamada çocuğa bilimsel ve sağlıklı ortamın yanında sevgi verilmesi belkide çocuğun geleceği açısından ( tabiki toplumun geleceğide) son derece önemlidir.

Ne yazıkki konuştuğum eğitimcilerin büyük bölümü, maalesef bilimsel bir eğitimden sözedememektedirler. Bu konu geniş boyutlu ve milli eğitim bakanlığı ile konuyla ilgili sivil toplum kuruluşlarının birlikte çözüm bulmaları gereken yönüdür.

İkincil temel sorun ise, tüm ailelerden istinasız duyduğum çocukların sıklıkla hastalanmasıdır. Bu durumun bir sağlıklı bir ortamla, birde çocuk psikolojisiyle ilgili olduğunu düşünüyorum. Sağlıklı ortamlar bazı okullarda nispeten vardır. Asıl sorun sanırım hasta çocukların kreşe veya anaokulana devam etmeleridir. Bu konu aile ve okul idaresi tarafından çözülebilecek bir konudur. Diğer yönüde sevgisiz kalan çocukların hem psikolojik olarak hemde fiziksel olarak hastalanmalarıdır.

Diğer en önemli sorun ise sevgi ortamıdır. 0-6 yaş grubu çocukların evde ve çevredeki ortamlarda sevgiye boğulduklarını (ki bu temel ihtiyacıdır çocuğun oyun ile birlikte) birden ilgizlikle karşılaştıkları bir ortamda kendilerini bulmaktalar. Çoğunlukla yetersiz sayıda profesyonel eğitimci bulunmakta, var olan eğitimcilerde özellikle bir kısmı çocuklara karşı soğuk durmaktadır. Bu durum çocuğun psikolojisinin bozulmasına ve sıkça hastalanmasına neden olmaktadır. Özellikle resmi kurumlara ait kreşlerde bu sorun fazlası ile şikayet konusu olmaktadır. Bu konuda yetkililer görevlileri seçerken çocuk sevgisi olan ve kişisel sorunları az olan bireyleri tercih etmeleri fayda sağlayacaktır. Sevgi ortamı bulan bir çocuk, okula daha kolay alışacak ve hastalanma sayısıda azalacaktır.

Diğer bir eksiklik genellikle yetersiz eğitim materyali olarak karşımıza çıkmaktadır. Oyun çocuğun temel yaratıcılık öğesidir. Zaman geçirmenin ötesinde çocuk gelişimi üzerinde doğrudan en etkili araçtır. Bu konu en kolay çözülebilecek konuların başında gelmektedir. Yartıcılığ geliştirici oyun ve oyuncaklar her halde o kadar da zor olmasa gerek.

Zor koşullarda çalışan eğitim emekçilerinin yukarıdaki sorunları benden iyi bildiğini düşünüyorum. Fakat sevgiyle bakabilir ve enerjilerini yaratıcı bir biçimde kullanırlarsa eminim kendileride, daha az sorunlu çocukla daha mutlu bir ilişki geliştireceklerdir.

 
Toplam blog
: 144
: 2687
Kayıt tarihi
: 01.07.06
 
 

Ziraat mühendisi ve iktisatçıyım. yatırım danışmanlığı ve kişisel gelişim konularında  Simurg Con..