Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

22 Temmuz '11

 
Kategori
Türkiye Ekonomisi
 

Kriz kapıya dayandı mı?

Kriz kapıya dayandı mı?
 

Siyaset nedir? 

Siyasette, siyasiler halka doğruları anlatır mı? 

Bu soruların cevabını bilemeyenler yakın tarihimize bir baksın! 

Son 9 yılda kim ne demiş, ne yapmış bir bir gözden geçirsin. 

Son günlerde bir kriz sözü aldı gidiyor. 

Niye kriz sözcüğü Sayın Başbakan “Ekonomide işler tıkırında gidiyor” derken dile getiriliyor? 

Çünkü Türkiye son 12 yılını üretmeden, tüketerek geçiriyor da ondan! 

Uygulanan ve medya tarafından ‘Ekonomik Mucize’ olarak halka anlatılan, IMF-Kemal Derviş patentli ekonomik program, koskoca bir ülkeyi bitirme aşamasına getirdi. 

İnsanlarımız üretmeden, tüketerek ekonomiye katkı yapıyor! 

Ekonomi borçla dönüyor! 

Dışarıdan gelen sıcak para bir gün gelmez olursa ve dış kaynaklardan kredi sağlanamazsa, 50-60 milyar dolarlık Cari Açık nasıl kapatılır diye sorduğumuzda, bazı yandaş okurlar, yaptıkları yorumlarla, ekonominin çok iyi gittiğini belirtip, bizi iktidara muhaliflikle suçluyorlar. Gerçi bu tip yorumlar hala geliyor. Ancak gerçekleri onlarda görmeye başladılar. 

Nasıl görmesinler ki! 

Benim yazdıklarımı iktidar partisi yetkilileri de söylemeye başladı. 

Sadece iktidar partisi yetkilileri söylese iyi! 

Kredi derecelendirme kuruluşları, Dünya Bankası ve IMF’de aynı şarkıyı söylüyor! 

Gelin İktidar yetkililerinin ne söylediklerine bir bakalım: 

Ekonomi yönetiminin başı olarak önce Ali Babacan yaklaşan krizi dillendirdi: "Belki hafif sarsılacağız!" 

Sonra AKP Genel Başkan Yardımcısı Bülent Gedikli daha katı bir açıklama yaparak: "Avrupa'daki kriz ile ilgili olumsuz senaryolara hazırlıklı olun! Fazla harcamayın!" 

Gerçi halkın yüzde 60’ı neyi harcamayalım? Diye Bülent Gedikli’ye sordu. Kalanın yüzde 25 de söylenenden hiç bir şey anlamadı! Geriye kalan yüzde 15 lik kesimin harcama veya kazanma gibi bir derdi olmadığından, ne yaklaşan krizle, nede para ile ilgilenmedi! 

Dünya Bankası Grup Başkanı Türkiye’yi uyararak “Umuyoruz ki Avrupa'da doğru kararlar alınır. Umuyoruz ki ABD'de bu borçlanma limitiyle ilgili siyasi sorun aşılır. Bunlar çözülürse sorun yok, ama sorunlar çözülemediği takdirde olumsuz senaryolara hazır olmamız gerekir.” deyiverdi. 

Şimdilerde kriz için bir bahane bulmak gerekiyor. Yalnız bulunacak bahane öylesine inandırıcı olmalı ki; Halk bu bahane ile iktidar partisini suçlamamalı! 

Bahane ne olursa olsun bu halk uygulanan IMF-Kemal Derviş formüllü uluslararası tekeller lehine ekonomik politikaları artık görmeye başladı mı dersiniz? 

2009 krizini “Teğet” geçecek diyenler, şimdilerde seslerini çıkartmıyorlar. Ancak dünyanın en hızlı büyüyen ekonomisiyiz, işsizlik çift haneli rakamlardan aşağı indi diyerek (9.9) günü kurtarmaya çalışıyorlar. Tabi bu arada iktidar partisi mensupları ile aynı partinin hükümet kanadı birbirleriyle çelişen açıklamalar yapmaya devam ediyor. 

Yaklaşan ekonomik kriz nedeniyle şöyle birkaç soru soralım: 

* Uluslararası ve yerli finans sermayesinin gözü doymaz hareketlerine sınırsız serbestliği ve güvenceyi vererek, onlara yüksek faiz gelirini sağlayıp, her yıl 50 milyar Dolar (10 yılda 500 milyar Dolar! Yani toplam borcumuz kadar!) faizi bu yoksul halka kim ödetti? 

* Katma değeri düşük teknolojilere öncelik vererek, tek bir ağır sanayi hamlesi yapamayan, böylece, sanayimizi uluslararası şirketlerin taşeronu haline kim getirdi? 

* Ülkemizi, üstelik finansmanını spekülatif sermayeye yaptırarak ithal girdiye, ithal mal tüketmeye kim yönlendirdi? 

Cumhuriyet'in kazanımlarını, ‘Babalar gibi satan’ bu iktidar, önümüzdeki dönemde, satılan onca değeri arar mı dersiniz? 

Bu ülkede işlenen ekonomik suçlar, ikide bir affa uğrayıp, halkın emeğini sömürenleri affederken, ülkeyi sevenlerin, suçlarını bilmeden yıllarca içeride yatmalarına ne demeli? 

Hiç kimse işlediği ekonomik suçlardan bu denli rahat sıyrılamamalı! 

 
Toplam blog
: 3842
: 3093
Kayıt tarihi
: 23.03.08
 
 

Antalya'da 1956 yılında doğdum. Emekliyim, Üniversite mezunuyum. Evliyim, bir oğlum var Mimar. Gü..