Kriz yönetimi

Evet arkadaşlar bugünkü yazımızın konusu da kriz yönetimi.Hepimizin bildiği üzere on yılda bir krizlerin yaşandığı bir ülkede yaşıyoruz. Dolayısıyla artık herkesin kriz kelimesine alışık olduğu bir ortam mevcut.

Peki Ne Yapmalı?

Şirketlerimiz krizlerde ne yapıyorlar ve neler yapmalılar? Bankacılık ve finans sektörü 2001 krizinde aldığı dersten dolayı bu krizden çok fazla yara almadı. Kriz dönemlerinde öncelikle kaynakların dağıtımlarıyla ilgili kararlar alınıyor. Bu kararlar alınırken çok dikkatli olunmalı. Bu kararlar şirket değerleri ve kültürü etkilememeli.Alınan kararlar sadece finansal performansı değil çalışanların morallerini ve şirket değerlerini de alt üst ediyor. Bunun sonucunda da yetenekli çalışanların kaçmasına sebep olabiliyor.

Diğer bir konu da maliyetleri düşürme konusuna fazlaca odaklanılması. Bu uygulamada şirketler tepeden tırnağa herşeyi kesiyor. Bu durumda şirketler detaylı analizler yapıp odaklı ve ölçülebilir aksiyonlar almalıdırlar. Yapılan bir başka hata da pazarlama ve yeni ürüne yapılan yatırımlardan kısmak. Ana müşteri kitlesini korumaya çalışmalılar. Bu kitleyi koruyamıyorlarsa yeni müşteri kazanmak sakıncalı bir hal alabilir. Bu durumda hizmetlerinizi daha geniş bir kitleye yaymaya çalışmak elde bulunan sadık müşterilerinizi de rakip firmalara kaptırmanıza sebep olabilir.

Yine kriz dönemlerinde müşteri ve hissedarları doğru bilgilendirmek gerekmektedir. Doğru bilgilendirme yapmamak yada hiç bilgilendirme yapmamak hissedarlarda bir güvensizliğe yol açar. Günümüz bilgi çağında bilgi akışının önüne geçilemediğinin hepimiz farkındayız.. Kapital dünyada fiyat her anlamda tehlikeli ve hassas yaklaşılması gereken bir konu. Özellikle kriz dönemlerinde daha da fazla önem kazanmaktadır. Ekonomilerdeki çalkantılar artıyorken şirket maliyetlerini ve karlılıklarını yeniden yapılandıramıyorlarsa pazar kaybına uğrar. Fiyatları artırmak yada düşürmek de istenmeyen sonuçlar doğurabilir.

Çalışanların eğitilmesi ve yetenek ve bilgi dağarcıklarının geliştirilmesi şirketin büyüme hızını arttıran bir unsurdur. Bir şirketin eğitime verdiği önem, o şirketin başarısına doğrudan yansıyor. Krizlerde ise pazarlama kalemleri gibi eğitim bütçelerinden de kesintiler olmaktadır. Oysa eğitime yapılan harcamalar, şirketin pazardaki konumunu değiştirecek en önemli unsurlardan biri. Herşeyden önce eğitim ve gelişim programları şirketin ihtiyaç duyduğu noktaların gelişmesini sağlıyor.

Bir diğer konu da şirketlerin doğru tedarik ve dağıtım ağına sahip olmalarıdır. Özellikle kriz dönemlerinde tedarikçilerin önemi ortaya çıkmaktadır. Tedarikçilerle daha iyi iş ortaklıkları gerçekleştirmeli ve onları zor duruma düşürecek uygulamalardan kaçınmaları gerekmektedir.