Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

04 Eylül '14

 
Kategori
Kişisel Gelişim
 

Kronik üzüntü duygusu, kanser yaparak öldürüyor mu?

Kronik üzüntü duygusu, kanser yaparak öldürüyor mu?
 

ÜZÜLÜRSENİZ ÖLÜRSÜNÜZ !....


Evet kronik üzüntü duygusu öldürüyor!..

Nasıl mı?

En son olarak ses sanatcısı Murat Göğebakan'ın ölüm haberini hepimiz duyduk. Kanserden sonra gelen ölümü hepimizi üzdü. Daha sonrası annesinin açıklamaları dikkatimi çekti.

- Oğlum kanserden değil, üzüntüden öldü dedi

Oğlunun yaşadığı kronik üzüntünün kaynağından bahsetti, eşinin onu aldatması ile gelen yogun üzüntü ve arkasından gelişen kaçınılmaz kanser hastalığı ve ölüm.

Murat Göğebakan duyguları yoğun hissederek yaşayan sanatçı ruha sahip bir insan, yaşadığı olumsuz olayın yarattığı yoğun üzüntü duygusunu bedeninde hissederek yaşadı ve bu duygudan çıkamadığı için bedeni ölümü seçti. Üzüntü duygusunu değiştirebilseydi, daha güçlü olumlu duygularla yaşama bağlanabilir ve ölümle son bulan bu süreci yaşamayabilirdi. Üzüntü onu ölüme götürdü.

Regresyon çalışmalarımda yaşadığım yine buna benzer bir olayı kısaca paylaşmak isterim.

40 yaşlarında son derece sağlıklı erkek danışanım, iş yerinde ki kadro değişikliği sebebiyle her gün gitmekte olduğu iş yerine artık haftada bir gün gideceği bilgisini alır. Bu duruma çok üzülür, işini çok seven müdür, bunu kişisel olarak algılayıp, sanki kendisinin işe yaramayan bir eleman olarak görmeye başlar, kapıya konulduğunu düşünmektedir. Bu duruma içten içe çok üzülür.

Bir ay sonra hastalanır, doktora gittiğinde kötü haberi alırlar. Çok hızlı ilerleyen böbrek kanseri olduğunu ögrenirler. Hızla kilo kaybetmeye başlar. Doktorlar ailesine en fazla 3 ay yaşayabileceğini söylerler. Aile perişan olur. Sapa sağlam adam gitmiş yerine zor nefesler alan, yaşamdan umudunu kesmiş bir baba ile karşılaşırlar. Yapmış olduğum iki çalışma ile kansere neden olan bu üzüntünün kaynağını tespit ettim, negatif bütün duygularını boşalttım, olumlu duygularla nefes almasına yardımcı oldum. Benim çalışmamdan sonra eşi, ilk defa isteyerek yemek yediğini ifade etti. Menemen istemiş ve ilk defa iştahla yemiş. Regresyon çalışması ile onu tekrar yaşama bağladım, iştahıda düzelmişti, eşi ve çocukları için yaşaması gerektiğini farketti. İlk defa ayağa kalkıp dolaştı.

Eşi kontrol için doktora gideceklerini söyledi , bana çok teşekkür ettiler, keşki sizi ilk başlarda bulabilseydik, bu kadar zorluğu yaşamazdık dediler.

Telefon açarak son durumu sordum

- Eşi Emel hanım keşki hiç hastaneye gitmeseydik dedi

- Neden ne oldu dedim?

Doktor ve hemşireler, neden geldiniz gerek yok, evinize gidin yapacak hiç birşey yok dediler ve bunu o ilk defa duydu ve kahrolduk dedi.

Siz onu yaşama döndürdünüz ama doktorlar onu bugün ölüme terketti dedi, ağlıyordu.

Bende çok üzüldüm, çünkü herşeye rağmen yaşama tekrar tutunabilmişti ve ayağa kalkıp yemek bile yemeğe başlamıştı.

İki gün sonra eşini aradım

- Emel hanım malesef eşimi dün gece kaybettik dedi

- Göz yaşlarımı tutamadım, ama neden, ama neden diyordum

- Hastaneden sonra çok kötü oldu, hiç kalkmadı, yemekte yemedi, çok üzgündü, morali bozuldu, daha sonra da nefes düzeni bozuldu ve gecede son nefesini verdi dedi.

Size herşey için teşekkür ediyorum, elinizden geleni yaptınız ama  o, doktorların tavrına söylemlerine çok üzüldü ve ölümü seçti dedi.

6 ayda herşey olup bitmişti. üzüntü duygusu ile başladığı yolculuk yine üzüntü duygusu ile son bulmuştu.

Peygamber Efendimiz ' Her kimin üzüntü ve kederi çok olursa, hastalığı da çok olur' buyurmuştur.

Üzüntü duygusu ile kan şekeri yükselir, bağişıklık sistemi yavaşlar, kalp yetmezliği gelişir, troit hormonu yükselir, aşırı bitkinlik ve yorgunluk olur, dokulara az oksijen gider, çabuk yaşlanma olur, kanser gelişir ve en önemlisi ise ERKEN ÖLDÜRÜR.

Huzurevinde çalıştığım dönemde bir sakinin sözü beni derinden etkilemiştir.

- Kızım yaşam üzülsen de geçiyor, üzülmesen de, şimdi ki aklım olsaydı hiç birşeye üzülmez, dert etmez  yaşamaya bakardım, siz hiçbir şeye üzülmeyin, size tavsiyem olsun demişti.

ÜZÜLÜRSENİZ ÖLÜRSÜNÜZ, YAŞAM HERŞEYE RAĞMEN, YAŞAYABİLMEKTİR.

Regresyonist Yazar: Emel ÇEKİCİ

www.yenibenakademi.com

www.emelcekici.com

 
Toplam blog
: 15
: 1157
Kayıt tarihi
: 30.08.14
 
 

Hacettepe Üniversitesi Anestezi ve Reanimasyon (Yeniden Canlandırma) Wellness Koçu (Kaliteli ..