Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

12 Haziran '17

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

KT 7: "Abla" için aşkın zahirî mutlulukları, dâhilî acıları üzerine...

"Abla" da, aşk denen ve beyinde uyuşturucu ile aynı bölgelerin renklenmesine yol açan, bayıla bayıla içine düşüp binbir acıyla bir türlü ayılamadığımız duyguyu tadar.
 
Dünya Planeti'ndeki -ilkokul 4. sınıfa denk gelen- 10. yılında "abla"nın gözüne, arka sıralarda koridorlarda ille de bahçede boğuşan güruh içinden bir tanesi takılır: Gamzeli, kepçe kulaklı, seyrek dişli bir oğlan! "Abla" başına gelenin ne olduğu, onunla ne yapacağı konusunda pek donanımsızdır. Henüz ülkede TV yayınları başlamamıştır, sinema taşrada gündelik bir olgu değildir ve herşeyin de anne babaya sorulamayacağını bilir.
 
Bu ilk aşk, ilkokul bitirme telaşıydı, ortaokuldu, başka bir kasabaya tayindi derken, ne olduğu pek anlaşılamadan silikleşen tatlı bir anıya dönüşür ama, "abla" onu halâ toplu sınıf fotoğrafında teşhis edebilmektedir.
 
Ortaokulda bir-iki oğlan -bir tanesi feci şekilde bir cep fotoroman yıldızına benzediğinden sırdaş kızlar arasında onun ismiyle anılagelmiştir- ve lisede de -7 yıl flört edip, topu topu 6 yıl evli kalabildiği, çocuğunun babası- büyük aşk! O yıllarda, "abla" öyle sanır.
 
Hayat sürer. Akranlarına âşık olduğu sürece "abla", klâsik sorunlar -kıskançlık, sahiplenme, sadakat- dışında ciddi bir aşk acısı yaşamaz; ne zaman kendisine "abla" diyen birine tutulur, işte o zaman aşk acısı yerini saf acıya bırakır. Burası İsveç değildir, bu ülkede kadınlar belli yaş dilimlerine ayrılırlar, 5-6 yaş bile büyükse sevdiceğinden -âşık olmak ne demek!- kendini ibâdete verip öte taraf için hazırlanmaya başlamalıdır. Elbette "abla", "abla" değil de "abi" olsa işi çok daha kolaydır.
 
"Abla" görünüşe göre, bağımsız yönetmenlerin çektiği değişik yaş gruplarındaki ya da aynı cinsiyeti taşıyan insanların birbirlerini sevebildiği filmlerin, yaşama daha farklı açıdan bakabilen sanatçıların yapıtlarının etkisinde kalmış olsa gerek.
 
Sonraları, çooook sonraları "abla", derinlerine daldıkça ezoterizmin, başlangıçta kendisine çok tuhaf gelen, "kendinize aşık olacaksınız" duygu durumu fikrine alışır. Bilir ki kişi, kendisini sevmezken bir başkasını sevmişse asıl beklentisi, sevdiğinin, kendisini sevmemesinden doğan büyük duygu eksiğini gidermesidir.
 
Toplam blog
: 591
: 63
Kayıt tarihi
: 27.07.15
 
 

İstanbul'da 20 yıldan fazla, tasarımcı grafiker olarak çalışırken bir kız çocuğu da yetiştiren "a..