Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

26 Eylül '08

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Kuaförler,kadınlar ve sırlar

Kuaförler,kadınlar ve sırlar
 

Kadın olarak, ömrümüzün hatırı sayılır bir bölümünü kuaförlerde tüketiyoruz. Şimdi yaş nedeniyle daha sabırlı sayılırım ama, bundan 10 sene önce kuaföre gidip röfle yaptırma seansı benim için bir işkenceydi. Günler öncesinden bunalıma girerdim. Şimdiki gibi okuyacak onlarca dergi ve gazete seçeneği de yoktu .

Bana göre sıkıcı da, kuaförleriyle sanki kırk yıllık kız arkadaşıyla edermiş gibi sohbet eden diğer kadınlara gıpta ile bakarken, bunun herkes için pek de öyle olmadığını düşünmüşümdür. İçimden hep bu kadar konuşacak, anlatacak konuyu nereden bulur elin adamına demişimdir.

İster istemez kulak misafiri olduklarımda, özel hayat, problemler, hayatının akışı, çoluk çocuğun halleri gibi, pek çok şeyi konuştuklarını hayretle fark ettim. Esasında kuaförler kadınlar için bunalımlı dönemlerde sığınılacak bir rahatlama, içini dökme ve terapi yeri olmuş. Sevgiliden ayrılan, canı sıkılan, patronuyla ya da iş arkadaşıyla tartışan, kocasıyla arası bozuk olan kadınlar soluğu burada alıp, saç modelini ya da rengini değiştiriyorlar Özellikle üniversitede okuyan genç kızlar, buradaki genç ve yakışıklı kalfalara eski sevgilisinden niye ayrıldığını anlatıp, onunda sevgili dertlerini dinliyorlar. Bu yüzden “kuaförüyle aldattı” ya da “kuaförü yeni sevgilisi” gibi haberleri duymak artık beni şaşırtmasa da, eskiden bu kuaför-müşteri samimiyeti durumlarında beni en hayrette bırakanı, merhabalaşırken yanaktan öpüşenler olmuştur.

Kuaförde geçen zamanlarımda, bu işi yapmanın maliyeti, burada çalışan insanların hikayeleri, kalfa/çırak ilişkileri, kuaför rekabetleri gibi bir sürü lüzumsuz konuda kafa yordum.

Sonunda, kuaförde geçen zamanlarımı bir parça sıkıcılıktan kurtardım. Hem para verip de almayacağım Elle, Cosmopolitan,Alem, Bazar, Hafta sonu gibi dergilere bakıp magazin ve moda dünyamızı yakından takip ediyor, hem de plazmadan müzik kanallarını izliyor, çok akıcı olmasa da kuaför tayfasıyla sohbet edecek birşeyler bulabiliyorum.

Bütün bu saç baş fasılları bitip de hesap ödendikten sonra, en zoru da bahşişi çalışanların cebine sıkıştırmak üzere bakınıp, absurd bakışlarla bir türlü gömlek yada pantolon cebi göremeyip , çekinerek eline bırakmaktır. Tip box neden kuaförlerde kullanılmıyor, en çok burada ihtiyaç var oysa.

Bu satırlar bitmişti ki Kadınlar filmini izledim…

Manikürcü kız, Marry ( Meg Ryan) ‘nin en yakın arkadaşına ve daha sonra Marry’ye kocasının onu parfüm reyonunda çalışan kızla aldattığını söyleyiveriyor. Kız ayaklı gazete olmuş, en taze şehir dedikodularını anında yayına veriyor.

Filmde baştan sona erkek görünmüyor, tamamen kadın oyuncular yer almış.

Klasik “sex and city” ekolünün devamı sayılabilecek, aşk, aldatma, kariyer, evlilik konuları üzerinde dönen, kadın arkadaşlıklarını baz alan, New york’lu bir film.

Manikürcülere, kuaförlere sırrınızı verirken dikkat…

 
Toplam blog
: 144
: 1429
Kayıt tarihi
: 12.09.07
 
 

ODTÜ İşletme mezunuyum, felsefe bölümünde master eğitimi aldım, uzun yıllar bankacılık ve finansm..