Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

05 Kasım '12

 
Kategori
Blog
 

Küçücük dünyamızda ne kadan da mutluyduk!

Küçücük dünyamızda ne kadan da mutluyduk!
 

Gecenin bir yarısı yazıyı yayına vereceksin… Sabah kalkıp işe gideceksin… Akşama kadar düşün babam düşün…


Sildiler mi acaba yazıyı editörler?


Onayladılar mı, onaylamadılar mı?


Kantarın topuzunu kaçırdık mı, kaçırmadık mı?(Ki genellikle kaçar.)


Falancayı darılttık mı?


Acaba kaç yorum geldi?


İyi de; kimlerden geldi?


Ne heyecandı be? Öyle değil mi?


Akşam yorgun argın işten dönünce… Henüz açılmamış, sürprizlerle dolu bir hediye paketi gibi gelirdi bana sayfam.


Dile kolay; 6 yıl bu be! Vakit kaybı olmasın diye akşamları hazırlanan “poporospu” yemekleri. Hazır iş yani. ..Bir an önce blog dünyasına  kavuşabilmek için.


Düşünün bir kere… Saatler önce bir yazı yayına vermişsiniz. Akıbeti meçhul! Bir yandan akşam nevalesini şarap eşliğinde tıkınıyor, bir yandan da sayfanıza  giriyorsunuz… Heyecan son haddinde…


Ve hemen oraya bakıyorsunuz tabii.


Yorum (14) Mesaj (4)… Okunma oranı (345)…


Hasılata bakın hele bir yol!


Bir “Adrenalin” yüklemesi ki anlatılır gibi değil!


Tersi ise tam bir hayal kırıklığı!


***


“Sen yeğenlerini nasıl seviyorsan, öyle yazıyorsun” demişti ablalarımdan en küçük olanı. Ki o zamanlar gazetelerde yazıyordum ben. MB falan henüz yoktu hayatımda!


Küçük olanı durur durur, böyle değerlendirmeler yapardı işte!


Yeğenlerimin popolarını ısırarak severdim anlayacağınız.


Canları yanar, ağlayıp zırlarlardı tabii.


Anneleri mutfaktan seslenirdi  bana, ”Isırmasana kızısımın poposunu dayısı” diye…


O kadar da tatlı olurlardı ki küçükken dayanamazdım işte.


Ama ne yeğenlerim vazgeçerdi ısırılmaktan, ne de ben ısırmaktan.


“Yeğenlerini nasıl seviyorsan öyle yazıyorsun sen…”


Hakkımda yapılmış en gerçekçi saptama buydu sanırım.


Artık poposu ısırılacak yeğen falan kalmadı dostlar… Hepsi koca kazık oldular!


Dişlerim de eskisi kadar sağlam değil artık.


Ben de n’apiim?


Arada bir yazı ve yorum yazıyorum işte.


Kantarın topuzu bazen kaçıyor haliyle ama kasıt yok tabii.


Öyle bile olsa Başak Hanım “mutfaktan “sesleniveriyor hemen.


Bir şekilde toparlıyoruz yani.


Ne demiştik?


 Akşam yorgun argın işten dönünce… Henüz açılmamış ve sürprizlerle dolu bir hediye paketi gibiydi sayfalarımız…


İnanın benim için bugün de öyle. Tılsımını hiç yitirmedi.


Biraz yaşlandık, o kadar!


Güzel pazarlar efendim.

 
Toplam blog
: 312
: 1658
Kayıt tarihi
: 10.02.07
 
 

Önceleri konuşurdu insanlar, "yazmak", sonraların işi... Duygu ve düşüncelerimizin yanı sıra gözl..