Küçük Amerika olacağız!...

Bugün gazetemizde okuduğum bir araştırma beni çok eskilere götürdü. Yaşı benim gibi yetmişe merdiven dayayanlar hafızalarını yoklarlarsa hatırlarlar. 1950 li yıllar… İktidarın hemen her siyasetçisi karşısında bir mikrofon gördüğünde ilk cümlesi “Küçük Amerika olacağız”, “her mahalleye bir milyoner yaratacağız” olurdu.

Amerika… Her iki paylaşım savaşından da galip çıkmış, ülkesinde o savaşlarda bir tüfek bile patlamamış, hasar görmemiş, paranın, gücün hızla toplandığı bir ülke olmuş. Kim istemezdi ki öyle bir ülke olmak? Sokaklarımızda hızla boy gösteren devasa Cehavrolet’ler, Dodge’lar da sanki ulaşacağımız nurlu ufukları gösteriyordu.

Oysa Amerika’da bu zenginliği paylaşanların %10 u geçmediği, kalanın karnını zor doyurduğu gerçeğinden haberimiz yoktu. Üstelik bizim için biçtikleri rolün Ortadoğu'da kanından yararlanılacak bir topluluk olduğunu da nedense anlmamazlıktan geliyorduk. Gerçi adamlar bizi kandırmıyorlardı. Kore’ye asker yollamamız bizi ne için sevdiklerini açıkça ortaya koyuyordu.

Bugün artık öğünebiliriz. Artık küçük Amerika olduk. Tabii dünyayı yöneten emperyalizmin izin verdiği kadar.

Ankete göre bir Türk ailesinin zorunlu uğraşları dışında en çok zaman ayırdığı şey televizyon izlemek. İnsanımızın %56 sı günde bir ila üç saat, %22 ise dört ila altı saat televizyon izliyor. İşte size tam bir küçük Amerika. Düşünme, okuma, konuşma, sadece televizyon izle. O da bizim sana verdiğimiz şeyleri izlemek zorundasın. Yarışmalar, yalan rüzgârı diziler, evlilik programları ile beynin uyuşsun. Bu pencereden baktın mı gerçekten de Amerikan halkından bir farkımız yok.

Hoş emperyalizmin artık Amerikan halkı, Türk halkı diye bir ayırım yapmadığını da geçte olsa öğrendik. Biz nasıl düşündüğümüzde Kore’de ne işimiz vardı diyorsak, fakir Amerikalı gençler de dünyanın çeşitli yerlerinde neden savaşıp öldüklerini de sorguluyorlardır. O yüzden artık Amerikan gençleri asker olmak istemiyor. Askerlik işsiz, tahsilsiz, parasız insanların son seçeneği oluyor.

Dünyanın bilmem kaçıncı büyük ekonomisiyiz, şöyle geliştik, böyle refah içindeyiz nutuklarına rağmen %58 imiz internetle tanışmamış. Her Gün internete girenler %14 civarı. Onunda büyük çoğunluğu oyun, iş ve sosyal medya takibi olduğu gerçeğinden yola çıkarsak bu konuda da Amerikan halkından çok farkımız yok.  Çoğumuz internete Facebook, Twiter, Youtube için giriyoruz.

Onlarla bir benzeştiğimiz alan da kitap okuma oranlarımız. %44 ümüz hiç kitap okumadıklarını itiraf etmiş. Kalanların çoğu da ara sıra demiş. Siz o ara sırayı okul döneminde mecburi okunan kitaplar anlayın artık.

Bir konuda ise onları geçtiğimizi iftiharla söyleyebiliriz. Bir yöneticimiz 60 milyon cep telefonu kullandığımızı söyledi.

Amerikan gençleri yetmiş yıldır, hadi koçum, sen aslansın, kaplansın diye sırtları sıvazlanarak asker edilip ölüme gittiler. Bizde onları takip ediyoruz ne yazık ki.

İzmir 2012