Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

05 Mart '15

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Küçük anlar büyük mutluluklar

Küçük anlar büyük mutluluklar
 

Mutluluk


Koca bir ömrü mutluluğun peşinden koşarak geçirirken aslında hayatımızdaki en büyük mutluluğun küçük anların birikiminden olduğunu unutuyoruz. Toplumun ve çevrenin bize yüklemiş olduğu mutluluk kriterleri ise bu durumu bizim için daha da zorlaştırıyor. Bence mutluluğu kategorize etmeli. Öncelikle asgari bir mutluluk düzeyi olmalı ve herkes sağlıklı olduğuna, ailesi ile olduğuna, işi gücü olduğuna şükretmeli. Buna rağmen hepimiz bunları sıradan sayıp, gündelik monoton hayatın akışında bardağı hep yarı boş görmeyi başarabiliyoruz. Sebebi belki de stresli ve sıkıcı hayatın içinde aslında en temel mutluluklarımızı unutuyor olmamız. Oysa hepimiz hemen hemen aynı şeylerle mutlu olup yaşadığımızı hissediyoruz.
 
Burada yazacaklarımı aslında hepimiz yapıyoruz ama yaparken bu yaptıklarımızın ve yaşadıklarımızın bizi ne kadar mutlu ettiğinin farkında mıyız? Örneğin annenizin mütemadiyen her gün aynı saatlerde araması, günün paylaşımını yapmanız, akan güne devam etmeniz sizi ne kadar mutlu ediyordur kim bilir. Babanız arayıp çocuklarınızı sorduğunda, aslında ne kadar şanslısınız diye telefonu kapatırken yüzünüzdeki tebessümü hayal edebiliyorum. Sonra çocuğunuzu yatırıp eşinizle salonda film keyfi yapmanız mesela. Veya hafta sonu evde kalıp sizinle vakit geçiren eşinizin varlığı ve birlikte geçirdiğiniz bir kaç kaliteli saat. Belki sıradan, doğal olabilir ama onca iş yoğunluğu arasında her şeyi bir kenara bırakıp sizinle olması bulunmaz bir nimettir aslında. Çocuğunuzun ilk okul günü, dişlerinin çıktığı gün veya okulda düşüp dizini kanattığı için eve gelince yarasını öptüğünüzde geçeceğine inanması sizi ne kadar mutlu eder. Baba olarak kızınızın matematik dersine yardımcı olmak ve bilginizi ona aktarmak ne kadar keyiflidir kim bilir.
 
İşe gittiğinizde yaptıklarınızla bir fark yarattığınız anlar ne kadar değerlidir mesela. Ya da siz öğretmen olarak sadece işinizi yaptığınızı düşünürken bir öğrencinizin, öğretmenim siz olmasanız ben İngilizce'yi hiç böyle kolay öğrenemezdim, demesi neler hissettirmez ki? Mesela her sabah kapıda karşılayıp sarılan küçük öğrencileriniz veya dönem bittiğinde, hakkınızı helal edin, diyen büyük öğrencileriniz varsa ballı kaymaktır öğretmenlik. O andır asıl mutluluk.
 
Keyifsiz olduğunuz bir gün tek başınıza biraz alışveriş yapmak keyfinizi yerine getirdiğinde unutursunuz o canınızı sıkan şeyi. Alışverişte sevdiğiniz ve uzun zamandır görmediğiniz bir arkadaşınızı tesadüfen görmek ne kadar değiştirir moralinizi. Altın bulmuş gibi olur insan. Hadi gel bi kahve içelim deme şansınız varsa, arkadaşınızla birlikte içtiğiniz o kahvenin tadı 40 yıl damağınızda kalır sanki. Ah bir de o kahvenin yanına bir bitter çikolata kondurmuşlarsa ne güzel. Kahveyle sohbetiniz koyulaşır ve içi dolu bir sohbet mutlu eder. Veya ortak tanıdıklarınızdan bahsederken liseden sıra arkadaşınız Yasemin’in anne olduğunu öğrendiğinizde O’nun adına sevinmeniz. Ne güzeldir sevdiğiniz insanlar hakkında güzel haberler almak.
 
Sizin eve erkenden gideyim telaşıyla metroya inmeniz ve metronun aynı anda gelmesi, girmeniz ve metronun anında kalkması. Nasıl azaltır telaşı. Sinir olmadan eve varmış olmanın keyfi başkadır. Apartmana girdiğinizde komşunuza gelen misafirin sizinle aynı asansöre binerken size tebessüm edip asansörün kapısını tutması güzeldir. Eve çıktığınızda sofranın hazır olması örneğin. Sonrasında birlikte mutfağı toparlayıp demlikte kıvamını alan çayı içmek. Sevdiklerinize hazırladığınız sofralar sevgi doludur ya, mutlu eder sizi. Sofraya verdiğiniz emek, sevgidir aslında. Hele de sofranız beğenilip afiyetle yendiyse değmesinler keyfinize. Başardığınızı hissetmektir aslında mutlu eden. Öğrenciliğinizde güzel bir not aldığınız zaman gibi. Güzeldir ya takdir edilmek.
 
Huşu içinde ibadet etmek, namaz kılmak veya yoga yapmak. Kendinle başbaşa kalmaktır aslında bazen mutluluk. Anın tadını odaklanarak veya kendini bir şeye adayarak deşarj olmaktır mutluluk.
 
Güzel bir uykudur mutlu eden; uzun ve yorucu bir günün ardından yeni yıkanmış çarşaflar arasında rüyalara dalmak. Evi temizlemek, yeni bir haftaya temiz başlamak. Temizlik yaparken hiç ummadığınız bir yerde para bulmak, hazine bulmuş gibi mutlu eder sizi. Temiz bir banyoda duş almak, sonrasında çamaşır sepetinin dibini görmek. Her şeyin yıkanmış olması ne rahatlatıcıdır. Bir de en sevdiğiniz gömleğin dolapta ütülenmiş olarak sizi bekliyor olması.
 
Güzelliğinize güzellik katsın diye boyattığınız saçlarınızın yeni halinin fark edilmesi ne hoştur. Varlığınızın farkında olunması. Makyajınızın yakıştığını duymak, küçük bir iltifatla günü kurtarmak ne hoştur. Ya tartınızın kiloları eksilmiş olarak göstermesi? Yaptığınız sporun sonucunu gördüğünüz an? Sizden iyisi olamaz! Kesinlikle iradeli olduğunuzu gördüğünüzden sevinirsiniz. Sonra kulaklıkla müzik dinleyerek sahilde yürümeye devam etmek mutlu eder. 
 
Her ne kadar hoş olmasa da yolda yürürken yakışıklı birinin arkanızdan ıslık çalması. Kadınlar ne kadar itiraz etse de içten içe hoşlarına gider. Hala giderim var dedirten yaştaysanız daha da güzeldir o beğeni. Sahilde güneşin denize vuruşunu seyretmek, yaz akşamlarında yakamozu görmek, çiçeklerin kokusunu almak ne hoştur. Bir de çıplak omuzunuza kelebek konarsa ne tatlıdır o an. Avucunuza aldığınız uğur böceği de olabilir mutluluk veren. Sizi kendine inandırır işte. Küçük bir dilek dilemektir, gerçekleşmeyeceğini bildiğiniz halde. Umutlanmak ne güzel mutluluktur. Mevsim değişiklikleri ne güzeldir. Mevsimlerin farklı kokuları ayrı ayrı anıları hatırlatır ya, tazelenir her şey. Takvimde her hangi bir ayın biri olduğunu görmek. Veya siz o günü Perşembe zannederken aslında Cuma olduğunun farkına varmak ve haftayı bitirmek. Sürpriz yapan bir sevgilinin iş çıkışı sizi alması ne hoştur. Güzel bir söz etmesi size. Ummadığınız anda siz işteyken eşinizden, seni seviyorum, yazan bir mesaj gelmesi. Yağmurlu bir sonbahar gününde sevgilinize sarılıp uyumak ne huzurlu ve mutlu bir andır. Bir bakışla baştan çıkarıldığınız an hala arzulandığınızı hissetmek de güzeldir. Ya da sabah işe gitmeden eşinizi öpmek. Güne sevgiyle başlamak. Gün bitiminde eve gelen eşinizi karşılamaksa bambaşkadır.
 
Spor yaparken aldığınız enerjiyi hissetmek. Kendini yenilmez hissetmek ne güzeldir. Doğada yürüyüş yapmak; çiçeğe böceğe selam vermek, gün batımında gökyüzünün rengine hayran kalmak. Baharda kuş seslerine uyanmak. Yazın kendini denizin sıcağına teslim etmek. Plajda kuma ayağınızı gömmek. Sıcakta içilen ev yapımı limonata. Uzun yaz akşamında bahçede açılan 70lik rakının getirdiği sohbete doyum olmadığında hissedilen keyif. Biraz rahatlamaktır aslında mutlu eden. Sırf keyif için yakılan sigara mutlu eder. Yazmak, okumak, resim yapmak. Muhabbet etmek. Dinlemek, dinlenilmek. Bir kadeh şarapla atıştırdığınız peynirin dilinizde eriyişi. Yatmadan içilen sıcak süt. Sabah kahvaltısı ve gazete keyfi. Evde pijamalarla yayılmak. Koltukta miskinlik yaparken iPad’in sarjının bitmemiş olduğunu görmek. Tatlı dolabında fazladan bir Sneakers bulmak. Kardeşinize sebepsiz yere küçük bir hediye alıp O’nu sevindirmek. Başkasının mutluğundan mutlu olmak aslında. Yazılarınızı, müziğinizi, tablolarınızı, şiirlerinizi birilerinin beğenmesi mutluluktur. Sokakta yalnız yürürken tatlı bir köpeğin peşinize takılıp sizi takip etmesi. Yeni araba, yeni mobilya, yeni ahşap kokusu mutlu eder. Kışın yolda giderken kavrulan leblebinin, sıcak kestanenin veya mısırın kokusu burnumuza değdiğinde mutlu olabilmek güzeldir.
 
Bunlarla yetinmek ve bunlar gibi daha nice ufak, anlık ve aslında üzerinde durduğumuz şeyler kadar durmadığımız şey vardır bizi mutlu eden. Hepsini bir günde yaşamasak da her gün bunlardan birini mutlaka yaşıyorsak her gün biraz mutluluğu yaşadık sayarım ben. Önemli olan değerini bilmek. Önemli olan uzun ömrümüze kısa ve anlık anılardan oluşan mutluluklar biriktirmek. Hatta bir yerlere bunları not almak bile mutluluk verebilir. Herkesin hayatında mutluluğa dair bir içsel anı defteri tutup, kendi mutluluk kitabını yazması dileğiyle. 
 
Toplam blog
: 25
: 797
Kayıt tarihi
: 28.04.14
 
 

Sorgulamadan geçen bütün fikirler yazılmalı.  ..