Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

21 Ekim '16

 
Kategori
Deneme
 

Küçük bir sarılmanın mucizesi

Küçük bir sarılmanın mucizesi
 

Bazen küçük bir sarılma onlarca, yüzlerce hatta binlerce  kelimeden daha fazla şey anlatır hayatımızda…
 
Gerçekten de öyle değil midir?
 
Düşünün bir kere…
 
Söylemediğiniz onlarca söze karşılık tek bir sarılma her şeyi anlatmaz mı?
 
Gün yüzüne çıkmayı bekleyen duygularımız bir kişinin bize sarılması ile aydınlığa kavuşur. Tek bir sarılma karşısında çözülür gideriz. En zor anımızda bile karşımızdaki insandan küçük bir sarılma bekleriz. Gözyaşlarımızın hapsinde boğulmak üzere iken o sarılma her şeyi işte tam o an değiştirir.
 
İnsanoğlu hayatının tüm evrelerinde ne de çok ihtiyaç duyar ona güven veren kollara kavuşmaya.
 
Hüznün mutluluk  ile buluştuğu o kısa sarılma anları sonsuz hediyelere bedel değil midir?
 
Kim verebilir oradaki o hissi hediyelerle karşıdaki insana?  Kim onu anladığını, onu düşündüğünü daha güzel ifade edebilir? Sarılmaktan başka nasıl ifade edilir ki o gizli duygular?
 
Tek bir sarılma yeterli değil midir aslında?
 
Yaşamın var olma sürecinde önümüze çıkan her engelde , her düş kırıklığında bize güven veren kollara olan ihtiyacımız  yok olmayı başaramaz ki…
 
Küçük bir sarılma küçük bir umudu yeşertiyor. Ne zaman ki o sarılmanın devamı gelse o umut filizlenip büyüyor ve sonunda ulaşılması imkansız olan büyüklüğü ile  insanları seyre dalıyor.
 
Sarılmanın büyüsünü tadamamış olanlar onlar gerçek olanı göremeden, boşlukta kaybolanlar. O büyülü hissi tatmadan ona uzak olmak, insanoğlunun kendi kurduğu dünyasında kaybolması gibi…
 
İstenilen o kadar kolayken onu zorlaştırmak…
 
Küçük bir sarılmanın mucizesi hayatımızın dönüm noktasında gizli değil midir? Onu bulup çıkarmak işte o zor gibi görünen, görev olarak bilinen yanlış, doğruya ulaştıracak tek çıkış yolu. O çıkış yolunu bulmayı başardığımız an  harikalar diyarına adım atacağımızı bildiğimiz halde karanlık sokaklarda yokluğa mahkum ederiz kendimizi.
 
Önemli olanı bulmak ve gerçekleştirmek elimizin altında her zaman. Yeter ki istesin insanoğlu. Her şeyi başarıyorken küçük bir umudun yeşermesi korkutmamalı insanı. O umut, zaman geçtikçe hayatımızın vazgeçilmezi olarak ilk sırayı alacak.
 
Bazen küçük bir sarılma söyleyemediklerimizin yansıması olarak gösterir kendini. Yeter ki sarılmanın büyüsü hiç kaybolmasın ve yokluk alemine adımını atmasın. Adımını atıp içeri girdiği an ,tüm güzelliklerin karanlıkta kaybolmasına izin verdiği an olacak..
 
Sarılmanın büyüsü içinde kaybolmak, uçsuz bucaksız gökyüzünde güvercin misali kanat çırpmak adeta.
 
Yeter ki o büyülü dünyadan uzaklaşılmasın….
 
 
 
 
Toplam blog
: 38
: 410
Kayıt tarihi
: 10.10.16
 
 

Şuan hala ünivesite öğrencisiyim. Tarih bölümü 3.sinifa gidiyorum. ilgi alanlarımın başında edebi..