Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

27 Ocak '08

 
Kategori
Anne-Babalar
 

Küçük cadı ile bir cumartesi köleliği.

Küçük cadı ile bir cumartesi köleliği.
 

www.egitimklavuzu.com


Karne hediyesi olarak bana ne alınacak diyen kızım ve ben on gündür pazarlıkdayız.

Gezi programımız iptal olunca, inadına pahalı bir şeyler istedi.

Şıklar büyüktü. Eve dördüncü bilgisayar, yazıcı ama faks ve taramalı olanı, Mp4 vs, vs .

Bu kadar didişince, bir şey alınmamasına karar verildi. Bu ortak karardı.

Kabul etti. Bir saat kadar düşündü, Annem, bir gün boyunca, ben ne istersem izin verecek, her istediğimi yapacak dedi. Kabul etim. Eğlenceli bir oyuna döndürmek için de yaratıcılığımı kullanmaya çalıştım.

Normal şartlarda, herşeyi yapma ve istekleri konusunda sınırsız bir özgürlüğü yoktur. Pazar günü istediği gibi bir gün için anlaştık. Onbir yaşındaki kızım ne isterse, yapmasına izin verecektim.

Sabah kahvaltısını klasik kahvaltı tabağı istemedi. Daha doğrusu her sabah zorla yemek zorunda kaldığı yumurta ve peynir yerine, peynirli tost ve yumurtalı ekmek istedi. İnadına, ve ikisini birden. İkisini de yaptım.

Keman dersi çıkışında Mağaza bakmak istedi, işime geldi, baktık.

Öğlen dışarıda bir şeyler atıştıralım dedim, kabul etmedi. Eve gidip, yemek yapmak istiyorum dedi. Okey dedim.

Eve geldiğimizde ne yapmak istersin dedim. Öğlen yemeği için, tarhana çorbası ve, hazır puding pişirmek istedi. Oysa bizim evde hazır puding pişmez, izin verdim. İkimiz mutfaktayız, ben tencerelere malzemeyi hazırladım, o pişirdi. Pudingleri kadehlere koyalım dedi. Sustum. Her yer puding içinde kaldı.

Akşam yemeğinde ne yapalım dedim. Köfte patates, ekşili kıymalı patlıcan dolması istedi. İkisi de etli. Birini değiştirelim dedim kabul etmedi.

Üstelik bunları fırında, hatta, mutfaktaki guzineyi yakalım orda pişirelim dedi.

Kabul ettim. Guzineyi yaktık. Mecburen yakarken yardım etmesine de izin verdim.

Önce kek yapalım dedi, ama elinde çırpmak istedi. Her yer ikinci kez battı.

Acele temizlerken en sevdiğim kahve takımımımın tabağını kırdım. Sadece 3, 4 parçaydı hemen hallodu.

Ben köfteyi yoğururken o da dolma için malzemeleri çıkardı. Şimdi de iki kaşık nane koyalım dedim. Nane kavanozu elinden kaymaz mı? O anda saniyeleri durdurasım geldi, bir şeyi düşerken izlemek çok sıkıcıydı. Mutfak cam parçaları ve silme nane kaplandı.

Mutfak temizlenirken, benden on kez özür diledi. Gülsem mi ağlasammı ?.

Mutfak süpürülüp, silinince, süpürgeyi ona verdim. Sen de salonu süpür oraya da kaymıştır dedim. Çok bozuldu.

Salonda duran boncuk kutumun sesini tanıdım. Dönüp baktım salon boncuk içindeydi. Kızım, salonu süpürgeye tutarken, boncuklar şıkır şıkır ses çıkarıyordu.. İçim gitti pek çoğu akik, zavarozki, çek malzeme idi.

Tam işler kolaylandı, guzine yandı, kek pişti, dolma köfte patates, kek ve temizlik de tamam, salon ve mutfak bile hem süpürüldü silindi, derken.

Yürüyüşe çıkalım dedi.

Sakin olmalıydım. Bu bir sınavdı.

Yürüyüş dönüşünde, kek yanına meyve suyu da sıkmak istedi.. Mutfak tekrar battı ve tekrar temizlendi.

Akşam yemeğinde iyi porselenleri istedi,

Yemek sonrası irmik helvası istedi.

Kahveyi kendisi yapmak istedi.

Ocağı temizlemek istedi.

Vs, vs.

Babamız gelince yine kapıda karşıladı, ilk sözü' Babacım bizim evde öyle çok nazar varmış '' oldu.

Akşam da, resmen sızdı kaldı. Uyumamak için de bir hayli savaş verdi. Kolay mı saltanatı bitecek.

Ben bu gün, bir sınav verdim. Hem de ne sınav. Tavsiye ederim diyicem ama yine de siz bilirsiniz.

 
Toplam blog
: 141
: 1767
Kayıt tarihi
: 08.03.07
 
 

Önce anneyim, sonra eş, abla ve annemin kızıyım. Elbette yazmayı ve okumayı seven biriyim. Emekliliğ..