Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

01 Ocak '08

 
Kategori
Sinema
 

Küçük GÜNIŞIĞIM

Küçük GÜNIŞIĞIM
 

Yeni bir yıl size hiçbir şey ifade etmeyebilir; sayıların dur durak bilmeyen artı bir eşittir zaman işlemi… Belki bu yıl birileri ya da kimileri için kötü dilimlenmiş bir dilim beyaz kremalı pastadır; yemeniz bile hata. Ama bizi biz yapan hatalara iyi ki yaptım demek belki de güneşin çıktığınız her yolculukta sizinle birlikte doğmasına sebep olur.İşte yeni bir yıl buna değer. Ben yeni yılın bu ilk gününde içimde bir tutam kahkaha, bir tutam hüzün;fakat en önemlisi sos niyetine yeterince umut tadı verecek bir film izledim:Little Miss Sunshine(Küçük Gün Işığım)Bana kazanmak ve kaybetmenin insanın sadece kendi yargılarıyla değerlendirebildiği bir durum olduğunu ve gerçek güzelliğin insanın içindeki gün ışığının dışa yansıması olduğunu kanıtladı. Unutmuştum. Unutmuştuk.

Olive (Abigail Breslin); Küçük Bayan Günışığı yarışması için Kaliforniya uzak bir bir gösteriye davet edildiğinde; sessizlik yemini etmiş Nietzche hayranı bir abi(Paul Dano), uyuşturucu bağımlısı bir dede(Alan Arkın), intiharının ardından yeni bir başlangıç yapan eşcinsel dayıyla(Steve Carell) birlikte paslı minibüse tıkışıp bir dizi komik sonuçları olan rengarenk bir yolculuğa çıkar. Babası(Greg Kınnear) ona kaybetmemeyi annesiyse(Toni Collette) dürüstlüğü aşılamaktadır ve edepsiz dede yolda ölüme açtığında gözlerini onların hayatına dolan gün ışığını; onların nasıl kendilerini bulduğunu yalnızca Olive’in varlığına inandığı cennetten izler.

Ve hepsi zamanında binebilmiştir sarı minibüse, birbirlerinin yardımıyla, koşmak ne kadar zor olsa da; ki biz o minibüse hayat diyelim…

Samimi bir filmin yanında samimi gülümsemeler satın almak isterseniz bu film iyi bir seçim olur derim. Yeni bir zaman dilimine çikolatalı neşe sosu…

 
Toplam blog
: 39
: 1464
Kayıt tarihi
: 24.06.07
 
 

19 yaşında İstanbul Üniversitesi'nde amerikan edebiyatı öğrencisiyim. Hobilerim: okumak, yazmak, fil..