Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

18 Nisan '11

 
Kategori
Mizah
 

Küçük mutlu cin

Küçük mutlu cin
 

Çok sıkılmıştım çok. 

Hastaydım, sırada bekliyordum ve çok açtım. 

"Daha beter ne olabilir" dedim. Mesela dolu yağmaya başlayabilir, sel basabilir, arabalar ters dönebilirdi. 

"Daha da coşmalısın" dedim kötü şansıma. Bu kadarı yeterli olmamalı. 

Sonra sırada bekleşenlere takıldı gözlerim. 

Bir yandan sırada beklemenin yararlarını anlatırken bir yandan da yanlarındaki tanımadıkları kişilerle tango yapmaya çalışsalar ne hoş olacaktı. 

Evet o berbat hal, beni küçük tatlı bir cinle tanıştırmıştı. 

Mesela, en öndeki koca gövdeli bayan, yoldan geçenleri yanına çağırsa, sırasını onlara vermek için ağlamaya başlasa matrak olmaz mıydı? 

O bu şekilde ağlaşırken biz diğerleri de el ele verip salınarak " viar dı çildrın" şarkısını söylemeye başlasak, sonra bu şarkıyı söylerken kim daha yükseğe sıçrıyorsa onu dövmeye koyulsak. 

Ama bunların hiçbiri olacak işler değildi. 

Yine de ben az buçuk eğlenmekteydim. 

Atm nin para yerine çöp saçtığını, üstüne de makbuz verdiğini, makbuzda çöp dökümü olduğunu 

Eklemlerimin daha fazla ağrıya dayanamayıp kasa dönüştüğünü,  

İpincecik ses tonuyla hapşururken, hapşuruk gücüyle kısalıp, çaktırmadan sıranın başına geçtiğimi. 

Hemen önümdeki beyfendinin pantalonun çift çizgili ütüleme stilinin moda olması gerektiğini. 

Neden olmasın ayrıca? 

Sonra yine sıradaki aksi suratlı kadınların nedense hepsinin elinde poşet olduğunu, bunun da nedeninin aksi kadınların aynı zamanda terli toplu olmasından kaynaklandığını aklımdan geçirip durdum. 

Küçük tatlı cin neden oluyordu buna, çünkü hastalık belimi büktükçe onun şaka arayan gülümseyişini görüyor, öfkelendikçe kahkaha atma isteği duyuyordum. 

Sıra bana gelmişti. Tam bu an da, benden sonraki kişiye dönüp : "yandın dostum, çünkü benim işlemim en az bir gün sürecek. Ama enerjik bir insan olduğumdan benim için sorun yok" demek istedim. Bilmiyorum neden? 

Neyse efendim, bakiyemde param kalmadığını gördüm sonra. 

Sanki bir işlem yapıyormuşum gibi bir takım hareketler yaptıktan sonra sıradan çıktım. 

Artık espri küpüydüm ben. 

Hastaydım, açtım, ve gülmemek için dudaklarımı ısırarak iki büklüm bir halde durağa ulaşmaya çalışıyorum. 

Tatlı cin, "tam senlik bir final" diyordu, ben de ona katılıyordum. Hayat başka türlü yaşanmıyordu. 

 

 

 

 

 

 

 

 
Toplam blog
: 44
: 412
Kayıt tarihi
: 13.01.11
 
 

Merhabalar ben bir kamu kuruluşunda görev yapmaktayım, yazmayı okumak kadar seviyorum. Ağırlıkla ger..