Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

21 Temmuz '11

 
Kategori
İlişkiler
 

Küçüktüm evlendim, büyüdüm sıkıldım...

Küçüktüm evlendim, büyüdüm sıkıldım...
 

Çocuk yaşta evlilikler yıllarca ülkemizin kanayan yarası oldu. Eğitimsizliğin yanı sıra geçmişten süre gelen örf ve adetlerde bu evliliklerin yolunu açan sebepler olmuşlardı. Özellikle daha çocuk yaşta evlendirilen kızların dramlarına şahitlik yaptık. Bugün için yazının konusu erken yaşta evlilikler olsa da içerik aile zoruyla meydana gelen evliliklerden ziyade gerçekten isteyerek yapılan evlilikler üzerine olacak. 

Küçüktüm; Aşık oldum. Ne yaptığımı Bilmiyordum Sendromu 

Eğer çevrenizde genç yaşta evlenmiş (17-22) ve şu anda evliliklerinin 10. senesini doldurmuş çiftler varsa onlara saygı göstermenizi tavsiye ederim. Gerçekten çok zorlu bir dönemi geride bırakmak üzereler. Tam olarak ergenlik ve büyüme evrelerini çok önemli sorumluluklar alarak geçirmek zorunda!! kaldıkları için saygıyı hakediyorlar. Yaşıtları okula giderken ya da gençliklerinin keyfini sürerken onlar belki de evde bebek bezi bağlıyorlardı, mama kaynatıyorlardı ya da bir evin geçimini sağlamaya çalışıyorlardı. 

Aslında bu evliliklerin hikayeleri genelde aynıdır; gördüm beğendim, ilk aşkım oldu, evleneceğimi düşünmüyordum , bir bakmışım evlenmişiz vs vs. akabininde bir de buna çocuk ekleniyor ki o zurnanın son deliği oluyor. Ne kadar sağlıklı karar alındığına dair kuşkularım var olsa da sonuçta bu insanlar bir şekilde aralarında anlaşıp adını aşk koydukları kisve çerçevesinde ailelerini de ikna etmeyi başarıp evleniyorlar. 

Henüz kendini ve dünyayı keşfetmeden böyle büyük bir kararın altına imza atmayı başaran genç çiftlerimiz kendilerini bekleyen uzunnn... soluklu bir yolculuğa başlıyorlar. Gözlemlerime göre cicim aylarından sonra ufak tefek tartışmalarda gelmeye başlıyor. Çünkü her iki tarafta büyümeye başlıyor. 19 20 ya da 21 yaşındasınız evleniyorsunuz. Hop hüp derken bir de çocuk geliyor. Ne oldum demeden 26 ya geldiğiniz de 5 6 yıllık evli oluyorsunuz. Ürkütücü bir durum olsa gerek. 

İç dünyalarında bunun hesaplaşmasını yapan çok insan tanıdım. Şimdiki aklım olsa evlenmem diyenler mi istersiniz, keşkelerin havuzunda boğulanlar mı dersiniz her çeşit pişmanlıklar mevcut. En temel pişmanlıkları erken olgunlaşmak zorunda kalmaları. Tam delikanlı olmuş ya da genç kız olmuşken o özgürlüğün tadını yaşamaya başlayacakken yeniden bir ev hayatına başlamaları belki de onların içinde bir yara olarak kalmıştır. Yaşları da 30'a yaklaştıkca bu pişmanlıklar yerini yılgınlığa bırakmaya başlıyor. 30 sonrasında zaten yapacak çok fazla şey de kalmıyor. 

Hem erkek hem de kadının dönem içinde birbirinden sıkılmaları da olası bir durum. Evlendiklerinde tam olarak sosyal hayatları oturmamış olduğu için zaman içinde yeni çevreler ve arkadaşlar edindikce evde beraber olduğu insandan sıkılabilir haliyle. Bunun sonu genelde aldatma vakalarına kadar gidebiliyor. 

Son Söz : Şimdi diyebilirsiniz ki bu satırları okuyacak olan 20-25 yaş grubu zaten evliliğe meyilli değildir. O yaşta evlenmek isteyeninde okuyacağından ben şüpheliyim. Bu da demek oluyor ki sözlü olarak çevremizde böyle gençlerimiz varsa uyaralım, doğru kararlar almalarına olanak sağlayalım. Bu demek değildir ki o yaşta evlenen herkes mutsuz olacak diye. Muhakkak ki mutlu olanlarda var. Ama soruyorum; Değer Mi?? 

 
Toplam blog
: 106
: 1591
Kayıt tarihi
: 11.07.11
 
 

Metin ve haber yazarı ..