Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

12 Temmuz '08

 
Kategori
Güncel
 

Kuddusi Okkır ve Türkiye

Kuddusi Okkır ve Türkiye
 

Kuddusi Okkır'ın ölümünden sonra...


Bu yazıyı yazmak için biraz geç kaldığımı düşünebilirsiniz ama 6 Temmuz'da ölen Kuddusi Okkır'ın ölümünün üzerinden beş günden fazla geçmesi üzerine gelen tepkilerin yetersizliği ve ''Ergenekon soruşturması'' tartışılırken adının gittikçe az bahsedilmesinden üzüldüğüm için bu yazıyı bugün yazıyorum.

İşadamı Kuddusi Okkır 20 Haziran 2007 tarihinde ''Ümraniye Soruşturması'' kapsamında tutuklandı. Suçu; hala ne olduğu belli olmayan sözde bir terör örgütüne finansör olmaktı. Tutuklandıktan sonra Tekirdağ F Tipi Cezaevi'ne gönderildi. Aylarca cezaevinde kaldı ve bu süreçte başına neler geldiği şüpheli. Pek iyi şeyler olmasa gerek ki, Nisan 2008'de ''majör depresyon'' teşhisiyle Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi'ne sevk edildi, daha sonra da zatürree ve böbrek yetersizliği teşhisleri kondu. Daha sonra Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'ne sevk edildi ve ''akciğer kanseri, beyin ve kemik metasması'' teşhisleri kondu. 6 Temmuz 2008 sabahı da hayata veda etti.

Kuddusi Okkır'a ''yargı şehidi'' demeye dilimiz varmıyor. Okkır ''faşizm şehidi'' , ''demokrasi kılıfında diktatörizm şehidi'' olarak nitelendirilebilir. Okkır'ın ölümünün ardından eşi Sabriye Okkır da ''Hastaneye sevk edilmesi için Meclis İnsan Hakları Komisyonu'na dilekçe yazdım, gündeme gelmedi. Bakımdan muhtaç bıraktılar. Hakkımı sonuna kadar arayacağım.'' dedi.

Okkır komadayken Adalet Bakanı Mehmet Ali Şahin skandal gibi bir açıklama yaparak ''On bir ay suçlanmadan cezaevinde yattı, çok diyorlar. Az bile...'' dedi. Ölümünden sonra ise ''Araştırıyoruz, ihmal yapılmışsa suçlular cezalandırılacaktır.'' dedi. İnsan Hakları Komisyonu Başkanı Zafer Üskül de son derece basit bir taziye ile aynı mesajı verdi. Hükümetten kimse cenazeye katılmadı. Tepkiler üzerine Meclis Başkanı Köksal Toptan Meclis soruşturması istedi.

Olayın en ilginç yönü ise Avrupa Birliği'nden, Birleşmiş Milletler'den hiçbir tepki gelmemiş olması idi.

Birkaç olasılık sunayım sizlere...

1- Türkiye hayal ettiğimiz gibi bir ülke olsaydı; Kuddusi Okkır'ın suçunu bilmeden kansere yakalanması ve ölmesi çok büyük bir skandal olurdu. Olay basit taziyelerle geçiştirilmez, sorumlular istifa eder, soruşturmalar geniş çaplı yürür ve yüksek bir meblağ aileye tazminat olarak ödenerdi.

2- (en muhtemel senaryo) Herhangi bir terör destekçisinin veya Hrant Dink gibi Türkiye Cumhuriyeti'ni eleştiren insanların öldürülmesi durumunda ayağa kalkan, Türkiye'ye en ağır hakaretleri eden Avrupa Birliği ve yetkilileri ayağa kalkar, Türkiye'nin müzakere süreci ağır yara alırdı.

3- Birleşmiş Milletler ''Benazir Butto suikasti'' sonrası olduğu gibi araştırma komisyonu kurardı.

4- AB, Türkiye'ye karşı samimi olsa veya -olmaz ya- böyle bir soruşturma AB üyesi bir ülkede olsa ve Kuddusi Okkır da AB üyesi bir ülkenin vatandaşı olsa ne eleştiriler olurdu, ne eleştiriler...


Dava iddianamesinin Pazartesi sabahı açıklanacağı söyleniyor. Geçiniz efendim geçiniz, suçunu bilmeden bir insan kanser oluyorsa ve ölüyorsa; daha ne gereği var iddianamenin? Böyle rahattık...

 
Toplam blog
: 641
: 316
Kayıt tarihi
: 16.12.07
 
 

Bir uluslararası ilişkiler öğrencisinin gözünden dünya ve bonusu olarak da futbol... ..