Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

04 Mayıs '20

 
Kategori
İnançlar
 

Kudüs Meselesi

KUDÜS MESELESİ
 
Değerli okurlar, bu hafta sizler için Amerikan devlet başkanı Tramp’ın Kudüs’ü İsrail başkenti olarak tanıması ile birlikte başlayan olaylar dizisi ve genel olarak Kudüs meselesini kaleme almaya gayret edeceğim ama öncelikle Filistin’in ve İsrail’in meselesinde geçmişten günümüze gelmemiz gerekiyor. Öncelikle Filistin Devleti, en geçmişe gidersek Osmanlıya bağlı bir bölgeydi. Dönemin Yahudileri, dönemin son padişahından Filistin bölgesini istemiş ve batışa doğru giden Osmanlı Devletine çok iyi miktarlar da bağışlar teklif edilmiştir. Ancak son padişah kanla alınan topraklar, ancak kanla verilebilir ifadesini kullanmıştır. Yahudiler aynı şekilde Ülkemizin kurucusu Milli Önderimiz Mustafa Kemal Atatürk’le de Filistin için bir anlaşma yol haritası çizmişlerdir. Ancak Mustafa Kemal Atatürk’ün de çizgisi Osmanlı Padişahından farklı bir çizgide olmamıştır. Bugünler de ise Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayip Erdoğan beyefendi katılmış olduğu bir davette ve aynı zamanda İslam İş Birliği Teşkilatında da 4 farklı İsrail Filistin sınırının konu alındığı bir haritayı göstermekte ve bu konu ile ilgili konuşmalar yapmaktadır. Peki bu bahsi geçen haritalar nelerdir? Neredeyse tamamı Filistin devletine ait olduğu gözüken ve sırası ile Filistin toprak parçası küçülen harita da, zamanla küçücük bir Filistin toprağı kaldığını görülmektedir. Peki bu harita nasıl bu derece de yer değiştirdi biliyor musunuz ? Çünkü İsrail halkı ve önde gelen Yahudi iş adamları, Filistin deki toprak, arsa ve arazileri zamanla yavaş yavaş satın almıştır, ala ala ala bir süre sonra küçücük bir toprak parçası kalmıştır. Bu kısımda aslında 3 mesnevi dini de alakadar eden, İslam coğrafyasının da ilk kıblesi olma özelliğini taşıyan Kudüs bölgesidir. Şuan da kıblemizin yer aldığı Mekke bölgesi gibi düşünün. O sebeple çok değerli bir bölgedir. Mesela sadece bir Filistin meselesi değildir. Aslında global olarak dünyanın takip ettiği bir meseledir. Peki Filistin halkı bu topraklarını neden sattılar? Çünkü başlarda bizim ülkemizde ki Mardin kültürü gibi düşünün, Süryani, Ermeni, Kürt, Türk hepsi bir arada yaşar o bölgede. Bir kültür çeşitliliği hakimdir, adeta bölgeye. İşte bu felsefe ile İsrail Yahudileri ve Müslüman Filistinliler arasında bir husumet yoktur. Ta ki İsrailliler oldukça iyi seviyede satın almış oldukları, kara parçalarına tel çekmek isteyinceye kadar. Olaylar her geçen gün, daha da sivri savaş boyutlarına doğru ilerleye ilerliye bugün kü halini almıştır.
 
Bunca yaşanan olaydan sonra, hep zihinler de akıllarda şu soru işaretleri mevcuttu. Arkadaş bir buçuk milyar Müslüman âlemi var, tek vücut olamıyoruz. En azından, Sayın cumhurbaşkanımız Recep Tayip Erdoğan beyefendinin aracılığı ile Sudi Arabistan ve Mısır haricen tüm ülkeler bizim için Kudüs bizim için Filistin Başkenti demiştir. Dolayısı ile bir kara parçası tartışılırken gelen Müslüman ülkelerin renkleri dünya siyasi haritasından yeşil renkle bakıldığında eski Osmanlı haritası ortaya çıkmaktadır.
 
Ancak işin acı tarafı bir kıdım Araplar Osmanlının yıkılmasında büyük rol oynamıştır. İlk iç isyanlardan, sadakatsizliğe kadar birçok sorun sarmalı Araplar ile baş göstermişlerdir. Bugün tüm ülkelerin bir araya gelmesi dünya dengelerini ne kadar değiştirir bilinmez ama Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bu kadar devlet başkanını bir araya toplayarak, özgürce fikirlerini sunması buda belki benim ülkemde değerli bir meseledir diyebiliriz. Ancak gene de yeterli olmadığını düşünüyorum. Hafta ya görüşek hoş çakalın.
 
Toplam blog
: 97
: 66
Kayıt tarihi
: 21.12.17
 
 

Gazeteci, Yazılımcı, Youtuber, Blogger ve Twitch, Dlive, Podcast Yayıncısı - metinaltincekic.com...