Küfürük Üfürük Tükürük

Dünyanın en KÜT (Küfürük Üfürük Tükürük) derbisinden sonra selamlar ediyorum size. Maçı Avrupa’da oturup uydudan izliyor olsam ve şu iki takımdan birini tutuyor olmasam sanırm 5 dakika izlemezdim bu maçı. Top oynayan adamlar yok. Bakınız Emre , Carlos , Cristian oynatmamaya; Nonda, Elano, Ayhan oynamamaya gelmiş. Sahada futbol var mı? YOK Taraftar yöneticiler ve medyanın galeyanına gelmiş, sahayı izleyen aklı başında bir adam var mı? YOK Kim ne derse desin ama 3 gündür tvleri izliyorum, bu maçların sonradan özetlerinde –nedense- Galatasaray’ın hiç pozisyonu YOK Ligtv her saha kenarını gösterdiğinde ne yazık ki ilk 3-4 ön sıra sahadakilerle akraba olmak üzere. Sahi, kahvede yanımda oturan bey amca Servet’in nesi oluyordu ki? Amca rica ettim be, küfretme! Üfürük Velhasıl bu maç sabaha kadar oynansa, oynamamaya ve oynatmamaya kararlı bu kadar adama rağmen maçı Fenerbahçe kazanır. Sonuçta Daum, kanatları kilitlemeyi istedi ve öyle böyle bunu başardı. Rijkaard da aptal değil, kanatlardan Fenerbahçe defansının göbeğine doğru kapanan huninin ucunda topu iyi kullanan birine ihtiyacı olduğunu düşündü. Elano. Ve bu adamın attığı toplara dikine koşacak, Keita ve Arda’ya boş alan yaratacak bir adam Baros. Baros’u 40 saniye tutmadılar oyunda. Nonda kafa olarak nasılsa yedek kalırımın hesabındaydı ve yedek kulubesinde otursa Galatasaray’a daha faydalı olurdu. Ayhan, Fenerbahçe orta sahası ile kendi defanslarının arasına sıkışıp kaldı ki o da tek yönlü topçu Mustafa Sarp’ın yarısı kadar bile akıllı oynayamadı. Kopmuş maça Kewell’ın sihirli dokunuşları da yeterli olmadı, çünkü o topla buluştuğunda Nonda Ayhan’la muhabbet ediyordu. Al sana total futboldan sonra daha yeni bir mantalite. Üfürük futbol. Hocam bi zahmet üfürme! Tükürük 90 dakikadan akıllarda kalabilecek birkaç şey var. Hakemin kafasındaki yarık, 2 günlük Fenerli Cristian’ın kraldan çok kralcı tavırları, Kazım’ın yıpratıcı ama akılsız faulleri, Emre’nin ezdiği bir ayak tarak kemiği, Keita’nın sırtına binmeye çalışan bir Carlos (Efsane!!!!!!!!!) , Servet yürürken sanki yağ damlatan bir motor gibi tek tek arkasına düşen su şişeleri (kim yaparsa yapsın karşıyım), Aziz Yıldırım’ın gol sonraları pek de şaşırtmayan mutlu tavırları, Carlos’un pasif (!!!!!!!) ofsayt taktiği, Alex’in penaltıyı bileğinin hakkıyla (ayağını sürüye sürüye kazanması), Galatasarayın bir şut bile atmayacak kadar konsantrasyon eksiği rezil hali ve maçı arkamda izleyen Fenerlinin her golde üstüme saçtığı tükürükleri kaldı. En son dönüp de söyledim arkadaş. Tamam golü attınız, yendiniz de ama Allah aşkına, tükürme!