- Kategori
- Şiir
Kül olsam
Sanmayın sabah olmaz,
Gecelerin ardındadır aradığım.
Mutlu dileklerim insanoğluna,
Taptığım o sevgili Rahim Tanrım.
*
Sormayın sema nasıl konuşur,
Gündüz ve gecelerin sahibi kimdir?
Ney’den gönül nasıl sarhoş olur,
Sevdiğim o sevgili Rahim Tanrım.
*
Sana bükük boynumuz ey sevgili,
O âlemine götür bizi de ne olur,
Göğe açık ellerimizi gör artık,
Taptığım sevgili Rahim Tanrım.
*
Rastladım ona günlerden Cuma,
Geldi kulaklarıma tatlı bir nida.
Bu bir dost sesiydi,
Bir yoldaş sesi.
*
Bana hadi dedi.
Gider misin benim sevdiklerime?
Yürüdük sessiz yan yana.
Geldik eski bir konağa.
*
Açıldı bir kapı inlercesine.
Çıkıyorduk eski merdivenlerden çiğnercesine.
Titredim, birden yıldırım çarpmışçasına.
Allah’ım bu ne manzaradır ki böyle?
*
Secdeye kapanmış insanlar orada.
Orada Allah’ı zikrederek ağlayanlar gördüm.
Aşk ile yananlar, hıçkıranlar gördüm.
Ney’in ulvi sesiyle dönenler gördüm.
*
Yarab ne kadar mutluydum o an.
Yok olmuştu birden içimdeki buhran.
Diz çöktüm, oturdum, şaşkın perişan.
Sonra da secdeye vardım o an.
*
Sardıkça sardı beni bu mekânın havası,
Öğle, ikindi, akşam, yatsı, namazı.
Kalkmasam hiç bu minder köşesinden,
Unutsam kendimi, yok olsam, ayrılsam etten kemikten.
*
Kül olup yansam,
Kavrulsam ben.
Yüce Tanrım alsa beni,
Ben, ben olsam birden.