Kül ve ateş

Türkiye’nin sıcak gündeminde 15 Temmuzdan beri Silvan’da 13 askerin şehit olduğu çatışma var. Mehmetçik anası bu vatan için yüz binlerce şehit verdi. Söz konusu 'Vatan’sa bundan sonrada gözünü kırpmadan evladını 'Vatan’a kurban etmeye devam edecektir. Vatan hainlerinin bundan hiç şüphesi olmasın.

Şehit Mehmetçiklerin acısı elbette yüreğimizi yaktı. Şehit analarının evine ocağına ateş düştü. Bu ateşi söndürmek elbette mümkün değil. Belki hafifletmek, üzerini küllendirmek mümkün olabilir. Nasıl küllendireceğimizi yazının sonuna saklayarak, şimdi başka bir konuya dikkat çekmek isterim.

13 askerimizin şehit olduğu gün; “Diyarbakır’da 850 delegeyle olağanüstü kongre düzenleyen Demokratik Toplum Kongresi (DTK) “Demokratik özerklik” ilan etti. Sonuç bildirgesinde “Kürt halkı artık ulusal varlığını statüsüz bir halk olarak yaşamak istememektedir” denildi. DTK’nın, Diyarbakır BDP il binasında dün düzenlediği olağanüstü kongreye aralarında BDP’li milletvekilleri, belediye başkanları ve bazı STK’ların bulunduğu 850 delege katıldı. 6 saat süren toplantı sonrası sonuç bildirgesi milletvekili Aysel Tuğluk tarafından okundu.”
“Kendinizi Kürdistanlı diye tanıtın” talimatı verildi.

Şimdi şapkayı önünüze koyup, parmağınızı şakağınıza dayayarak derin, derin düşünün! Biz gündemdeki 13 şehidimize ağıt yakıp, ağlarken, her karış toprağını şehit kanı ile suladığımız vatanın bir bölgesi avucumuzun içinden kayıp gidiyor. Ve bu dikkatlerden kaçırılıyor, gözden uzak tutuluyor. 12 Haziran 2011 genel seçimlerinin üzerinde hala duman tütüyor. Seçim ateşi sönmedi. Seçim Propagandası sırasında, büyük şahsiyet Mimar Sinan’ın “Çıraklık, Kalfalık ve Ustalık” tanımlamalarını telif hakkı ödemeden seçim malzemesi ve sloganı yapanların: Ustalık dönemine başlarken; Çıraklık dönemini bile aratacak olaylara seyirci kalınması hazindir. Ülke temmuz sıcağı ile birlikte ihanet ateş çemberi içinde cayır cayır yanıyor. Hani ustalık belgesi isteyenler ve Türk seçmeninden bu ruhsatı alanlar nerede?

Bölücü terör örgütü militanlarının açtığı ateş sonucu, şahadet şerbeti içen 13 Mehmetçiğin, vatana hakkını helal etmesi isteniyor ve önemseniyorsa: Şehit Analarının ocağına düşen ateşin bir nebze küllenmesi isteniyorsa; Yapılacak tek şey var. Vatan’ın birlik ve bütünlüğünden taviz vermeden, vatan hainlerinin cezasını devlete yakışır biçimiyle vermek. İşte o zaman anaların yüreği soğuyacak, şehit yavruları ile gurur duyacaktır.