Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

16 Mart '11

 
Kategori
Biyoloji
 

Kulak göz ve beyin

Kulağın oluşma nedeni veya yaratılış sebebi nedir sizce? Acaba kulak duymak için mi yaratıldı yoksa duymamak için mi? Duymak deyince söz konusu olan seslerdir. Insanlar (veya hayvanlar) bütün sesleri duyabilselerdi ne olurdu acaba? Belki çıldırırlardı, belki konuşmak anlaşmak mümkün olmazdı, belki öğrenmek, ilerlemek de mümkün olmazdı. Bildiğiniz gibi insanlar mevcut seslerin ancak belli bir kısmını duyabiliyorlar, belli bir frekans aralığını; bu frekans aralığı dışındaki sesleri duyamıyorlar. Bu bir tesadüfmü yoksa yaratıcı kulağı özellikle bu maksat içinmi yarattı, yani insanlar seslerin büyük bir bölümünü duyamasınlar diye. Sesleri duymak ne için lazım? Bir çok şey için, mesela tehlikelerden kaçınabilek için. Bakıyorumda kulağı olmayan bir çok canlı tehlikeleri yine de sezebiliyorlar, bunun için kulağa ihtiyaç duymuyorlar..

Peki, gözün oluşma nedeni veya yaradılış sebebi nedir? Acaba göz görmek içinmi yaratıldı yoksa görmemek içinmi? Bildiğiniz gibi insan gözü ancak belli bir dalga boyu aralığındaki ışıkları görebiliyor, mesela mor üstü ve kırmızı altı ışıkları göremiyorlar. Insanlar herşeyi görebilselerdi yaşam nasıl olurdu acaba? Mesela mor ötesi veya kırmızı altı ışıkları, radyo dalgalarını, hatta elektronları, protonları, nötronları görebilseydik hayatımız kolaylaşırmıydı, zorlaşırmıydı acaba. O zaman belki elma ile armudu birbirinden ayıramıyacak ve herikisini de birer elektron, proton, nötron kümesi olarak görecektik. Görmek ne için lazımdır? Diyelimki yiyeceklere ulaşmak için? Ama ben tek hücreli, çok hücreli birçok hayvan türü biliyorumki gözleri olmadığı halde yiyeceklerie ulaşabiliyorlar ve tehlikeleri farkedip kaçınabiliyorlar. Belki de onlarda gözün görevini yerine getiren başka özellikler var.

Peki beyinin oluşma nedeni veya yaratılış nedeni nedir acaba? Acaba beyin algılama, düşünme, muhakeme yürütme, bilme, öğrenme, sorunları çözme vb sebepler için mi yaratıldı? Acaba beyni devreden çıkarırsak bu kabiliyetlerimiz körelir yok mu olur yoksa daha mı gelişir? Aristo mantığı, matematik ve beyin kullanarak çözebildiğimiz denklem sayısı en fazla üç bilimeyenli üç denklemdir. Bilinmeyen sayısını dörde çıkarığınız zaman bunu beyin, matematik ve Aristo mantığıyla çözemezsiniz; ama deneme yanılma yoluyla ve bunu bilgisayarlar aracılığıyla çok hızlı bir şekilde yaparak doğruya çok yakın yaklaşık sonuclara ulaşabilirsiniz. Ama bir hint fakiri, eğer doğruysa transendental meditasyon veya buna benzer metodlarla karmaşık bir matematik probleminin sonuçlarını çok çabuk bulabiliyor ve belki de bunu beyni devreden çıkararak yapabiliyor.

Beynimizi çok küçük yaştan itibaren ileride referans olarak kullanacağımız bir çok "doğru" larlar şartlandırıyoruz. Bunlar mantık, matematik, ve o ana kadar bulunmuş olan fizik, kimya, vb kanunlar ve kurallar. Bunları öğrenmek için ömrümüzün üçte birini hatta daha fazlasını harcıyoruz. Acaba ilimde ilerlemek için en doğru yol bu mu .Beyin ne için lazım? En önce yaşamı devam ettirebilmek için yani yiyeceklere ulaşabilmek, tehlikelerden korunabilmek, uygun olmayan tabiat koşullarından sakınabilmek vb için değil mi. Ama beyni olmayan birçok canlı bu şuurluluğa zaten sahip değilmi ve yaşamlarını bu amaca çok uygun olarak idame ettirebiliyorlar değilmi?

Konunun bir başka boyutu da küçükten itibaren beynimizi bir takım tarihi "doğru" larla dolduruyoruz. Bu doğruların bazılarına değil karşı çıkmak, tenkit etmek, onları sorgulamak, acaba öylemiydi, böylemiydi, acaba içinde abartı varmı, acaba doğruların tamamı bunlar mı yoksa başka doğrular da varmıydı diye sual etmek dahi adeta bir tabu haline getiriliyor ve bunu tabu haline getiren ve tabu halinde devam etmesini isteyenlerin başında da aydın kesim dediğimiz okumuş, iyi eğitimli ve yüksek mevkilerde itibar gören elit tabaka. Acaba beynimizin içine küçük yaştan beri doldurulan bu doğrular insanların doğru düşünmesini ve doğru sonuçlara ulaşmasını kolaylaştırıyormu yoksa zorlaştırıyormu?

Ben gözümüzü, kulağımızı, beynimizi kullanmayalım demiyorum ama onları bugüne kadar kullanmış olduğumuz şekil ve bunun gelişmesi için harcadığımız ve uzun yıllar süren eğitim süreci belki de en efektif ve en iyi yol değil. Belki de önümüzdeki yüzyıllarda eğitim sistemi tamamen değişmeli, şu anda okularda uygulanan sistem tamamen terkedilmeli. Belki beynin içini küçükten beri doğru dediğimiz bazı referaslarla doldurmak onun kabiliyetini artırmıyor tam tersi kısıtlıyor. Ne yapmak lazım, nasıl yapmak lazım bilmiyorum ama belki eski metodları atıp yerine tamamen yeni birşeyler yapmak lazım. Bunun içinde belki üstün zekalı insanların bu konudaki görüşlerini almak lazım....
 

 
Toplam blog
: 326
: 941
Kayıt tarihi
: 10.03.11
 
 

Okullar: TED Ankara Koleji, ODTÜ, Bogaziçi Üniversitesi (Master) İş Hayatı: Philips, Anadolu Endü..