- Kategori
- Deneme
Külleri sıcak kaldı
Yollar, yollar, yollar. Beni ona bağlayan ve ondan ayıran yollar…
Bir rüya kadar kısa. Rüyada belli belirsiz görünen bir erkek silueti, hayır hayır rüya bitmemeli. Bilmeliyim kim o ! İçten içe biliyorum, çünkü onu arıyor ve ona gidiyorum. Sadece o siluetin netleşmesini istiyorum… İmkansız gibi !
Evet, bir rüya kadar kısa, ona erip eremeyeceğimi bilemediğim için, bana uzun, uzun yollar !
Ellerim hissetmez, gözlerim görmez, tüm azalarım ölü! Yaşamak olsun diye ‘ Yaşamak ‘ işte benimkisi. Hiç kimse, kimsenin yerini ne doldurabiliyor ne de alabiliyor. İmitasyon ilişkiler hem duyularımızın hem duygularımızın körelmesine sebep oluyor diye düşünürken bitiyor bitmez dediğim yolculuk. Ve mecburiyetler ve zaman… İstasyon lambalarının kör ışığında parlayan tren yolları, koyu yeşil bir göl, çam ağaçları ve bu sefer yoktu gözyaşları. Bir tebessümle ayakta karşıladı beni o yeşil göl ve ağaçlar. Rüzgarın uğultusuyla sohbet ettik bir müddet. Sonra bir fırtına birbirine katıp götürdü etrafında ne varsa. Uzaklarda fakat yanı başımızda bir ağaç alev aldı. Nasıl ve neden? Kimse anlamadı…. Birden irkilerek uyandım. “ Ne bitmez bir yolculukmuş bu. “ dedim kendi kendime. Host mu muavin m artık ne derseniz bilmiyorum, onun kaptan pilot edasıyla İzmir'e geldiğimizi söylemesiyle de yüzüme kocaman bir tebessüm yayıldı. Sonra bir an ellerimin yandığını fark ettim. Ellerim sımsıcaktı… Rüyamda ateşe mi dokunmuştum? Hemen Gözlerimi kapadım. Offf ! Ya! Anımsayamadım. Kendime kızdım üstelik, anımsayamadım diye. Gülümsedim...Artık bildiğim tek bir şey vardı.
Külleri elimde kaldı...
İstasyonyon lambalarının kör ışığında,
Parlayan tren yolları,
Koyu yeşil bir göl
Çam ağaçları
ve gözyaşları...
Sağır, batak uykuda gibi
Yalnızlık ve gece.
Yüzüne düşen bir tutam güneş
Canımın kıyılarında ayak izleri
Örtüldüğünde üzerime yalnızlık
bir yorgan gibi,
Taşıyacağım seni içimde,
Hep!
Bir yara gibi !
Melike Çelik
Maraz bir tutku, onmaz bir hastalık. Sıcak külleri kaldı elimde…