Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

03 Mart '09

 
Kategori
Şiir
 

Küllerinden doğan

Küllerinden doğan
 

...


....
Belli ki dağların, denizlerin
ve göllerin üzerinden
sıyrılıp gelmektedir seher
Belli ki yakındır
doğayı ve hayatı sarsacak saat
...
Ahmet Telli

Kuşların kralı, Anka Kuşu Simurg yaşarmış yükseklerde

Etekleri bulutların üzerinde Kaf Dağı’nın doruğunda ve bilirmiş her şeyi.

Kuşlar Simurg'a inanır ve umut ederlermiş

O bir gün gelecek ve kurtaracak bütün kuşları

Gel zaman git zaman, mevsimler akmış geçmiş, yıllar yılları kovalamış

Kuşlar beklemişler beklemişler ama yavaş yavaş sönmeye başlamış umutları

Tam umutların söndüğü anda, yükselmiş uzak diyarlardan kuş çığlıkları…

<ı>“Bulduk bulduk Simurg'un kanadından bir tüy bulduk…”

Kapatmış kuşlar gözlerini ve inanmışlar Simurg'un var olduğuna

Haydi demişler aramaya gidelim hep birlikte kralımız Simurg'u

Ve hep birlikte kanat çırpmaya başlamışlar Kaf Dağına doğru

Yol uzun ve çetinmiş yorulanlar ve düşenler olmuş

Bülbül, aşkım gülüm demiş dönmüş geriye

Papağan, unutmuş neden kafese kapatıldığını, dönmüş güzel tüylerim diye diye

Kartal, benim evim yükseklerde zaten demiş dönmüş geriye

Baykuş, özlemiş yıkıntılarını düşmüş geriye

Balıkçıl, dönmüş kötü de olsa bataklığım var diye

Kuşlar uçmuşlar uçmuşlar uçmuşlar uçmuşlar

Kalan otuz kuş varmışlar Kaf Dağı'na

Ve anlamışlar ki öğrenmişler ki;

Farsça 'si', 'otuz' demektir. ...murg' ise 'kuş'...

Ve otuz kuş anlamışlar ki öğrenmişler ki, aradıkları kendileridir

Onların hepsi Simurg'muş

Her biri de Simurg'muş

Ve başlamışlar, bu bilinçle gökyüzünde daha güçlü uçmaya

Uçmuşlar uçmuşlar uçmuşlar kendi gökyüzlerinde…

Hep bir ağızdan seslenmişler;

<ı>“Kendi küllerimiz üzerinden yeniden doğabilmek için kendimizi yakmadıkça,

<ı>Her birimiz birer Simurg olmayı göze almadıkça

<ı>Kurtulamayız bataklığımızdan, tüneklerimizden ve kafeslerimizde yaşamaktan.” ...

…İnsan belleğinin ihanete vuran unutuşu / 
Ey yanlışı emziren kör meme /
Hayatın kaçınılmaz kusuru.. /
Kapındayız işte koskoca bir geçmişle /
Ölüler diriler düşenler dövüşenler.. /
Nicedir boşluğunda kimsesiz rüzgârların /
Acı çığlıklar attığı cansız alanlar /
Doğrular, yanlışlar.. /
Bir gizli dil gibi öfkenin için için /
Derininde büyüdüğü dilsiz suskunluklar.. /
Kalanlar, kaybedilenler /
Ne varsa, kapındayız işte /
Tutuşturmak üzere yeniden /
Zamanın küllenen yüreğini.. /
Sun bize inancın duru pınarlarından /
Süzülen o eski tadını düşlerin; /
Ömrümüzün acemi dallarında /
O bir heyecanla telâş telâş açılan /
Don vurmuş tomurcuğunu geleceğin…

Şükrü Erbaş…
 
Toplam blog
: 137
: 1141
Kayıt tarihi
: 14.12.07
 
 

Aklımda sevdiğim şairlerden mısralarla yürüyorum. Yürümeyi unutmuş ve yeniden öğrenen bir çocuk gibi..