Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

27 Ekim '11

 
Kategori
Kültürler
 

Kültür mirası mı, eski evler mezarlığı mı?!

Kültür mirası mı, eski evler mezarlığı mı?!
 

Derviş Özbay, Bartın'ın Turizm İl Müdürü. Mahalle arasında ahşap bir evde mekan kurmuş. İşleri, sessiz ve derinden yürütüyor.


Eski eserler, Türkiye’nin literatüründe kangren olma durumunu muhafaza ediyor. “Sit alanı” mevzuu ise, dillerden eksilmeyen acı bir konu. Malınız mülkünüz göz göre göre çürüyor. “Sit alanı” denilerekten size bir çivi çaktırılmıyor. Malın sahibi, nesilden nesile bekliyor ki, çözüm olsun. Olmayınca, bir gece yarısı bir kibritle işi bitiriyorlar.

Bartın evleri, Safranbolu evleri kadar olamadı. Onlar gibi koruyamadı evlerini. O güzelim yapılar, zaman zaman ya kendiliğinden çöküyor, ya yangınlarda telef oluyor, ya da ilelebet öyle, çökünceye kadar ayakta kalıyor.

Bartın'a gelince. İnsanın dili tutuluyor.  ihtişamlı eski eserlere bakıp bakıp da, "Bunlar kültür mirası mı, yoksa eski evler mezarlığı mı ?" diye sorası geliyor.

Bartın Turzm İl Müdürü Derviş Özbay,  bu  konularda dertli. “ Vatandaş gelip de restorasyon için kredi talep etmiyor. Yahut biz evi restorasyon yaptırıp, kendisinde de katkı parası istediğimizde kaçınıyor” diyor.

Gücü olanlar, evlerini, konaklarını kendileri restore ettiriyorlar. O da ayrı mesele. Bartın’da öyle muhteşem ahşap evler ve konaklar var ki, üfleseniz yıkılacak dersiniz. Asırlara meydan okuyorlar.

Evlerin ve konakların içine analarını, dedelerini oturtuyorlar. Kendileri de apartmanlara taşınıyorlar. Tabi bu durumda ilgililerle mal sahipleri, karşı karşıya uzlaşmak için gelemiyorlar.

Bartın’da bir söz vardır: “Çatallı kazık, yere batmaz.” Sit alanına  giren ne kadar ev varsa, bu gün sefil manzarasını sürdürmektedir. Bazı eski evler de, hisselidir. Yıllar yılı davalar sürüp gitmiştir. Neticede, herkes evinin olduğunu unuttuğu ile kalmıştır. O bakımdan çetrefilli işlerde kazık misali, bu büyük sıkıntı dolayısıyle, ağızların suyu aka aka herkes evceğizi olduğunu bile unutuvermiştir.

Esas hüner, asıllarına sadık kalınarak evlerin restore edilmesidir. Öbür türlü eski hisseli evleri satsan satamazsın. Yaksan yakamazsın. Mahkemenin sonunu beklesen, ömrün de yetmez. O bakımdan problemli  olunca mal mülk, “koyver yakasını gitsin” zihniyeti vardır. O bakımdan  kazığın çatallısı yere batmaz. Neden? Problemlidir konu da ondan! Resimlere bakılınca görülüyor. Bartın’da ne kadar çok eski ev  var değil mi?

  

İl Müdürlüğünün elektrikli posta adresi yok. Hayret bir şey.  Personele ulaşıyoruz. Onların cep numaraları ve e-posta adresleri ile, uzaktan kumanda ile röportajımızın son bölümünü tamamlıyoruz. Orada iken “yukarıdaki” tablo hazır değildi. Arkadan gönderilecekti. Yıllara göre, artan eksilen taleplere göre evlerin durumu görülüyor rakamlarla

Daha yeni geldi.

Müdür Beyin kendisi de Ankara’da Bartın için uğraşıyor, fuarda. N’apsın!  E-Posta adreslerini Bakanlık nasıl iptal eder. Burası koskoca Bartın Turizm  İl Müdürlüğü yahu. Yoksa biz mi yanlış anladık?!

Böylece, haber uğruna, Ankara - Bartın - İzmir  üçgeninde mekik dokuduk.

 

 

   

     

 

 
Toplam blog
: 1616
: 918
Kayıt tarihi
: 13.08.06
 
 

Hayatın dikenli yollarından geçmenin  sırrı, aralarından çabuk geçmektir. Ümit, naylon çorap giyd..