Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

30 Ağustos '07

 
Kategori
Dünya
 

Kültür ve ticaret köprüsü

Kültür ve ticaret köprüsü
 

Tarihte Anadolu topraklarında bir çok medeniyetler oluşup yok olmuş dağılıp yeniden oluşmuş olup kültürler birbirirleriyle kaynaşmış ve bir zengin bir kültür mozağini oluşturmuştur. Doğu, güney ve batı kültürlerinin buluduğu bu coğrafyada bu kültürlerin etkisiyle bir çok düşünce ve eser bulunmaktadır.

Kültürel mozağinin köprüsel oluşumu bir çelişki değildir köprünün iki yakasının bulunması mantığında.

Ticaret yollarının Anadolu'da kesişmesi bir raslantı değildir. Doğu ile batının birbirine ulaşması ve buluşmasında ortadoğunun önemli bir merkezi gibi olmuştur tarih boyunca.

Tarihteki insanlığın yayılımında, savaşlarda hep bu topraklar kullanılmıştır. Mısır uygarlığı sınırlarını burada çizmişti, dünyaya hakim olmak değil sadece varlığını korumaktı. Böylelikle insanlığın gelişmesini beklerken en uzun sürede yaşadı kültürü ve varlığını. İskender bu toprakları kullandı güneye ve doğuya gitmek için. Sezar zamanının en geniş mekanlarına buradan ulaşacaktı. Günümüz dünyasının temel düşünce ve ilkelerinin kaynağı olan ortadoğunun önemli bir paçasıdır yaşadığımız Anadolu.

Zamanın sessiz ve sakin olduğu, üzerinde yaşayanların artık gelecekle ilişkisini kestiği bir dönemde Anadolu'ya içinde yaşayanlarla birlikte paylaşmaya hazır, kültür ve hayallerini taşıyan bir güçlü rüzgar esti orta asyadan. Birlik olmayı henüz yaşamlarına geçirememiş halkların gücünü ve adaletini temsil etti günümüze kadar. Yoketmeyi değil yaşatmayı tercih etti, Doğru bilgiyi reddetmeyi değil değerlendirmeyi tercih etti. Zamanının değişimlerini takip etmekde zorlandığı bir dönemde toplumu yönetme ve insan ihtiyaçlarını karşılama yöntemi değişen batı rüzgarlarının etkisini hissetti. Dünyayı saran enerjinin verdiği güç dalgası önce merkezini sarsacak ve sonra tüm dünyaya yayılacaktı. Bu güç dalgasına kayıtsız kalmak mümkün görünmüyordu. Anadolu kendini yeni oluşan dünya modeline uymak için fedakârlıkta bulunması gerekiyordu. Özgürlüğün faturası temsil ettiği geniş toprakları bırakıp kendi merkezini çizmekti. Var olmak için yok etmeye hazır bir insan dünyayı karıştırırken yurtta barış dünyada barış ilkesine sahip bir insan ve çevresi kendi ülkesinin gelişimine çalışıyordu.

Enerji ve ticaretin bilgi sayesinde güçlendiği çağımızda yönetim şekillerinin geliştirilmesi de insan barışı ve mutluluğu üzerine gelişmektedir. İnsanın temel ihtiyaçları konusundaki bu gelişimi tüm dünyanın ortak düşüncesi olup kaynak ve enerjilerin paylaşımında liderlik değil paylaşımcılığa katılma ve rol alma şeklinde yönlendirilmesi bir çok sorunu çözecektir. Birlikte karar verme yeteneğine sahip olmayan ülkelerin azaldığı bir dönemde Türkiye'ninde bu konuda zorluk çekmesi beklenemez.

Artık ülke kimliklerin ön planda olduğu bir dönemde her ülkenin kendi kaynaklarını halkına en iyi bir şekilde sunabileceği gelişme ile kendi ülkesinin çıkarlarının başka ülke çıkarlarıyla uyuşabileceği bir ortama çekerek barışçıl bir dünya ortamına hazırlanmalıdır. İstatistiksel ve bölümleme çalışmaları insanlığın mutluluğunu sağlayacak olan temel ihtiyaçların ve onları kullanma yeteneğinde olan bilgilere yönelmektedir.

Doğu, batı ve güneyin kültür ve ticaret köprüsü olan Türkiye bu oluşumu görmüş ve bu yolda ilerlemektedir.

 
Toplam blog
: 110
: 1205
Kayıt tarihi
: 30.05.07
 
 

"Yazıyorum o halde düşünüyorum" diyen, güncel gelişim ve değişimleri takip ederken anlam ve kavramla..